Kurumsal istifa teoremi
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 29 Aralık 2012, 01:17:56
Aykut hocayı biraz tanıyanlar, bu kararın o anda alınmadığını iyi bilirler. Maçtaki tribün tepkisi sadece bardağı taşırmıştır.
Ve başkan Yıldırım ile oyuncular dahil herkes seferber oldu kararından vazgeçirmek için. Aykut Kocaman ise kararlıydı.
Toplantı üstüne toplantı, görüşme üstüne görüşme yapılıyor.
Kulüp çevreleri, "geri aldı" haberini yayıyor ve kamuoyu oluşturuyor.
Aykut hoca ise kimseyle konuşmamak için iki kapıyı tutan gazetecileri atlatıp, üçüncüsünden kaçarsına gidiyor.
Neden?
Bütçesi 250 milyon dolara dayanan bir kulübün, böyle bir süreci bu kadar "arabesk" yaşaması nasıl anlatılabilir.
Keyfiyetin her yeri sarması, 50 yaşına gelmiş insanların çocuk gibi kaprisler yapması, 60 yaşını aşanların yalvaryakar olması nasıl anlaşılır.
Kulüp eriyor
Fenerbahçe kulübü, kendi yarattığı değerleri bu kadar unutulduğu bir dönemi hiç yaşamamıştı. Başkan taraftara sus payı vermek için transfer vadediyor, taraftar 6 ay önce "Kocaman gururumuzsun" dediği teknik direktörü istifaya davet ediyor, futbolcular 10 haftada bir "Gitme, merak etme çok iyi oynayacağız" diyor.
Kulüp eriyor, kimse görmüyor, görmek istemiyor...
KAÇU
Masa arkadaşımız Volkan Üstüyıldız'ın, dört yaşındaki kızı Berrasu lösemiye yakalandı. Müthiş bir takip ve ısrarla erkenden anladılar hastalığı. Şimdi küçüğümüz tedavide. Cerrahpaşa'da dört ay kalacak.
Minik vücuduna kemoterapi uygulandı. Yani zehir verdiler.
Volkan iyi Fenerbahçelidir.
Kızını hastaneye götürdükleri gün, G.Saray maçı vardı. Hayatı tuttuğu takıma göre algılayanlar için yazıyorum.
Volkan'ımızın yüreğine sorun, umurunda mı bakalım G.Saray yenilgisi.
Hayat bir maçtan ibaret değil.
KAÇU (Kanserli Çocuklara Umut Vakfı) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bünyesinde, ailelere yardım elini uzatıyor.
Yüreği geniş ve imkanı olanlar, muhtaç çocuklarımıza yardımcı olabilirler.
HANGi TARAFTAR?
Fenerbahçe-Galatasaray kadınlar basketbol maçı sırasında salonda yaşananlar ilginç. Polis maça gelen Genç Fenerbahçelileri içeri almak istemiyor. Neden? Kimin maç seyredeceği hakkındaki kararı kim veriyor.
Adamlar suç işlerse gözaltına alırsın, gerekeni yaparsın.
Hangi taraftarın maçı seyredeceğine Aziz Yıldırım mı karar verecek, güvenlik güçleri özgürlükleri başkanların sözlerine göre mi uygulayacak?
Tartışmalar sonrasında herkes tribünde… Aziz başkanın bir zamanlar her istediğini yaptırdığı ama şimdi istemediği taraftarlar imalı şarkı sözleri ile tezahürata başlıyor.
Ama o da ne?
Salondakiler birden kalkıp, başkan için hep birlikte bağırıyor, bu tezahüratlar konusunda utangaçlığı ile tanınan Aziz Yıldırım saniyeler içinde ayağa kalkıp, onların övgüsüne karşılık veriyor.
Susturmak değil, asıl olan; konuşturmak sayın başkan… Bırakın, protestolarını da yapsınlar, sevgilerini de göstersinler.
Dağılmadan, toplayamazsınız…