Özlemin anahtarı
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 08 Kasım 2012, 01:03:16
Fenerbahçe, AEL karşısına yedi puanla ve grup lideri olarak çıkıyor.
Muhtemel iki rakibi de birbirleri ile oynayacaklar.
Yani gruptan çıkmayı garantileme maçı bu… Yıllardır, Avrupa'da farklı başarılar için yanıp-tutuşan bir camia Fenerbahçe. "Türkiye'de 18 şampiyonluk var, yapılmamışın peşinde olmalıyız, kulvarımızı değiştirmeliyiz" diye yeni bir vizyon çizmek isteyen, başkalaşmış bir taraftar kitlesi de var...
Kapı aralandı
Aziz Yıldırım ve getirdiği diğer teknik adamlar da en çok bu nedenle eleştirildi zaten geçmişte. Küçük düşündüler ve Süper Lig'in sonuçları ile fırtınalar koparıp, 2 milyar dolarlık harcamayı"doğru" hale getirmeye çalıştılar.
Şimdi, "en özlenenin" kapısını açmak üzereler.
İyi bir kadro oluşturuldu.
Kalitesini tartışamayacağımız oyuncular var.
Yeni ve beklentileri yükselten isimlerin, neler yapabileceğini görmek üzereyiz.
Bugün Saracoğlu Stadı'na gelecek olanlar, sahadakileri yeni vizyon ve iddialarına ortak etmeliler. Birlikte ne kadar güçlü olabileceklerini gösterecekler mi?
Bakacağız…
PÜF NOKTASI!
Aykut Kocaman da, futbolcular da şikayetçi.
Neden? Eleştirilerden… Yine başka bir rakip yarattılar kendilerine, başkan Aziz Yıldırım da işi RTÜK'e şikayete kadar götürdü.
Halbuki, özellikle kendi taraftarlarından gelen bu isyan niteliğindeki eleştiri yoğunluğunun sebebini sormalılar kendilerine. Cevap basit; keyif ve güven veren bir görüntüleri yok. Acemice ve amatörce hataların sahibiler. Kendilerini hissettikleri değeri, sahaya yansıtmıyorlar. Taraftar bundan mutsuz, eleştiriler bu nedenle yoğun...
Aykut Kocaman'ın görevi çözüm bulmak. Bunun için o görevde. Elbette önemli oyuncularını kaybetmesi, sakatlıklar hedeflediği mükemmeliyet için sorun yaratacaktır. Ama elindekileri iyi kullanabiliyor mu? Bu oyuncuları farklılaştırabiliyor veya tekrar kazanma hamleleri yapabiliyor mu?
Bunun için uğraşıyordur eminim. Ama göremediğimize göre işini doğru yapamıyor demek ki. Çözüm yeni bir yol denemekte… Chelsea, Mourinho'nun görevine son verdi. 10 milyon euro'ya yakın da bedel ödedi.
Yönetim bu kararı aldığında takım başarısız mıydı? Hayır...
İyi durumdaydılar. İstikrar
olmadı
Ama takımın performansı taraftarı mutlu etmiyor, keyif vermiyor ve kombinesi olanları bile stada getirtmiyordu.
Tarzını değiştirmediği için Mourinho'yu gönderdiler.
Aykut Kocaman başarılı bir teknik adam. Bir şampiyonluğu, yarım puanla kaçan ikincisi ve 29 yıl sonra kazandırdığı kupa var.
Ama takımının oyunu seyredenleri mutlu edecek, keyiflendirecek bir istikrarı yakalamadı.
Belirttiğimiz gibi. Bunun çözümünü bulacak yetkili kişi kendisi... Bulmadan, bu oyunu oynatmadan, çoktan hak ettiği apoletleri alamaz.
12. ADAM GİTTİ Mİ?
Akhisar maçı bitti, Fenerbahçe takımının yarısı yerde, diğer yarısı ise dünyanın en mutlusu.
Demeçlere bakıyoruz; "kendimize geldik, baskıdan kurtulduk, düşmanlar sevinemedi" gibi tepki içeren, oyuncuların üstündeki gerilimi anlatan sözler.
Sadece Antalyaspor'a 3-1 yenildi takım ve bunlar oldu… Galatasaray'ın durumunda olsalar, kendi sahalarında alabildikleri 1 puanla Şampiyonlar Ligi'ne devam edebilseler neler olacaktı kimbilir… Ve bu ortamı oluşturan, öyle çok şikayet edilen medya da değil.
Fenerbahçe taraftarının ta kendisi.
Eleştiri de yok söylemlerinde, asıp-kesiyorlar…
MAÇTA HESAP SORULMAZ
3 Temmuz kara bir süreçti. Kulübe sürülmedik leke kalmadı. Bu ortamda kenetlenenler, Alex'in ayrılışıyla birlikte ortalığı kasıp-kavurdular.
Alex'in gidişinde yaşananlar, demeçler veya açıklamalar, 3 Temmuz'dan daha büyük zarar verdi kulübe. Ve bunların hepsini Fenerbahçe için iyi şeyler yaptıklarını söyleyenler gerçekleştirdi.
12. adam, cefakar taraftar profilinin çoktan değiştiği Fenerbahçe'de fedakar ve hesap soran kimliğiyle, acımasız ve tahammülsüz.
Halbuki, şu anda sahadakilerin onlara çok ihtiyacı var. Tutacakları başka takım, onları sevindirecek başka oyuncular şu anda olamayacağına göre, yeniden sahaya 12 kişi çıkmak zorundalar.
Eğer hesap soracaklarsa, bunu maçta yapmasınlar. Artık durumu anlamalılar...