Birlikteliğin yolu
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 27 Eylül 2012, 23:02:34
Öncelikle Fenerbahçelilerin genlerinde yer alan hesaplaşma duygusunun, bugünkü kaotik ortamın nedeni olduğunu belirtelim.
Çünkü kolay kolay memnun olmayan, çok kolay vazgeçen, bir gün önceki kahramanını ertesi gün unutanların çoğunlukta olduğu bir bölgedir burası.
Takıma ve Aykut Kocaman'a karşı haklı eleştiriler yapıldığı gibi, daha her şeyin başındayken önlerine "sırat köprüsü" konulması gibi bir abukluğun da ortasındayız.
Marsilya maçı sonrasında her şeyi birden bire tersine çeviren nedir?
Fenerbahçe için kazanılması gereken maç Spartak Moskova'ydı.
Çünkü sonunda Şampiyonlar Ligi vardı.
Sanki istemediler Ötekisi
ise Avrupa Ligi grup maçının ilki. Sonra beş tane daha var. Bu maç başlangıçtı. Oynanan oyun değil, son saniyelerdeki ters vuruştan gelen golle oluşan beraberlik sonucunda tepki toplandı.
Trabzonspor karşılaşmasının hikayesi çok farklı. Bence sadece taktik-fizik yok işin içinde.
Kıyaslanması gereken performanslar da var.
Birileri sanki istemedi maçın kazanılmasını. Ve sanki baskının büyümesi işlerine geldi ...
Aykut hoca ciddi tercih yanlışları yaptı. Mersin ve Marsilya maçında Henri Bienvenu'yü attı sahaya.
Antrenmandaki form durum aldattı muhtemelen. Miroslav Stoch'un geçmişine güvendi belli ki.
Şimdi güven noktasını değiştirmiştir.
Rahatlaması lazım
Baskıyı kırmak adına bir rahatlaması lazım. Üç maç, üç galibiyet...
Ne derseniz deyin, Fenerbahçe'nin yolunu açacak.
Güven ortamını geri getirecek, tekrar birliği oluşturacak tek şey bu.
Bazı camialar başarıyı birlik olarak kazanır.
Bazıları ise başarılarla, birlik olur. Fenerbahçe maalesef ikinci grupta...
Hisse satışı; Denetleme Kurulu
Fenerbahçe Yönetimi, son iki ayda 15 milyon liraya yakın hisse senedi sattı. Tek adaylı genel kurulda oylanan maddeler arasına bu yetki de sokulmuştu. Kimsenin "hayır" deme şansının olmadığı ortamda, yetkiyi aldılar.
Yine de yetmedi
Aziz Yıldırım daha önce bu konudaki endişeleri, "Daha fazla hisse satmayacağız. Gerekirse cebimizden vereceğiz" diyerek cevaplamıştı.
Ama yapmadı.
Transfer harcamaları ve ödemeler muhtemelen bu satışlardan gelen parayla karşılandı. Sene başında da 100 milyon liralık tahvil satarak, iki yıl vadeli borçlanma yapmışlardı.
Desteğe rağmen
Taraftar kombinelerini aldı. Fenerium'lar kanalı ile de desteğini sürdürüyor.
Yayıncı kuruluşun ödemelerinde sorun yok.
Ama bu miktarlar yetmeyip, hisse satışına gerek duyuluyorsa, kongrenin oylarıyla seçilen Denetleme Kurulu'nun görevine geri dönmesi gerekiyor.
Çünkü kolay kolay memnun olmayan, çok kolay vazgeçen, bir gün önceki kahramanını ertesi gün unutanların çoğunlukta olduğu bir bölgedir burası.
Takıma ve Aykut Kocaman'a karşı haklı eleştiriler yapıldığı gibi, daha her şeyin başındayken önlerine "sırat köprüsü" konulması gibi bir abukluğun da ortasındayız.
Marsilya maçı sonrasında her şeyi birden bire tersine çeviren nedir?
Fenerbahçe için kazanılması gereken maç Spartak Moskova'ydı.
Çünkü sonunda Şampiyonlar Ligi vardı.
Sanki istemediler Ötekisi
ise Avrupa Ligi grup maçının ilki. Sonra beş tane daha var. Bu maç başlangıçtı. Oynanan oyun değil, son saniyelerdeki ters vuruştan gelen golle oluşan beraberlik sonucunda tepki toplandı.
Trabzonspor karşılaşmasının hikayesi çok farklı. Bence sadece taktik-fizik yok işin içinde.
Kıyaslanması gereken performanslar da var.
Birileri sanki istemedi maçın kazanılmasını. Ve sanki baskının büyümesi işlerine geldi ...
Aykut hoca ciddi tercih yanlışları yaptı. Mersin ve Marsilya maçında Henri Bienvenu'yü attı sahaya.
Antrenmandaki form durum aldattı muhtemelen. Miroslav Stoch'un geçmişine güvendi belli ki.
Şimdi güven noktasını değiştirmiştir.
Rahatlaması lazım
Baskıyı kırmak adına bir rahatlaması lazım. Üç maç, üç galibiyet...
Ne derseniz deyin, Fenerbahçe'nin yolunu açacak.
Güven ortamını geri getirecek, tekrar birliği oluşturacak tek şey bu.
Bazı camialar başarıyı birlik olarak kazanır.
Bazıları ise başarılarla, birlik olur. Fenerbahçe maalesef ikinci grupta...
Hisse satışı; Denetleme Kurulu
Fenerbahçe Yönetimi, son iki ayda 15 milyon liraya yakın hisse senedi sattı. Tek adaylı genel kurulda oylanan maddeler arasına bu yetki de sokulmuştu. Kimsenin "hayır" deme şansının olmadığı ortamda, yetkiyi aldılar.
Yine de yetmedi
Aziz Yıldırım daha önce bu konudaki endişeleri, "Daha fazla hisse satmayacağız. Gerekirse cebimizden vereceğiz" diyerek cevaplamıştı.
Ama yapmadı.
Transfer harcamaları ve ödemeler muhtemelen bu satışlardan gelen parayla karşılandı. Sene başında da 100 milyon liralık tahvil satarak, iki yıl vadeli borçlanma yapmışlardı.
Desteğe rağmen
Taraftar kombinelerini aldı. Fenerium'lar kanalı ile de desteğini sürdürüyor.
Yayıncı kuruluşun ödemelerinde sorun yok.
Ama bu miktarlar yetmeyip, hisse satışına gerek duyuluyorsa, kongrenin oylarıyla seçilen Denetleme Kurulu'nun görevine geri dönmesi gerekiyor.