Sıradaki 'kriz' gelsin!
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 20 Mayıs 2012, 21:00:45
Sokaklara dökülen on binlerce Fenerbahçe taraftarıyla yaratılan sinerjinin, rakipsiz kongrede kulüp üyeleri tarafından da sürdürülmesi, Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşunu bir kez daha gözler önüne getirdi.
Yorumlar farklı olabilse de Aziz Yıldırım'ın isminde ve cisminde Fenerbahçe'nin temsil edildiğini bilenler, başkanlarına sarılırken, kulüplerini de kucaklıyorlardı aslında.
Yarın ne olacağı meçhul. Kulüp nerelere gidecek veya hangi sorunlarla bunalacak. Ama bugün bu camia kemik gibi olmuş, ayakta ve dik duruyor. Yeni bir kriz gelse de herkes hazırlıklı ve ne yapacağını çok iyi biliyor.
Ayrılanlar-gelenler
Ali Koç'un yönetime girmemesi şok etkisi yarattı. İkinci başkan olması bekleniyor, hatta gelecekteki başkanlığına da kesin gözüyle bakılıyordu.
Nihat Özdemir ve Cihan Kamer'in bırakacakları zaten biliniyordu. Özdemir bunun işaretlerini çok önceden vermişti. Cihan Kamer ise başkanlıkta adı geçince, Metris'ten gelen açıklamayla üstü çizilenler arasındaydı.
Üç ismin ortak noktası, üç holding patronu olmaları… Yönetimler değişir ama, bu ağır topların yerine gelenlerin, özellikle temsil ve finans köprüsünde bu boşluğu nasıl dolduracaklar, bilinmiyor.
Fenerbahçeliler, başkanlarına tam desteği esirgemediler ama yeni yönetimlerinin performans kaygılarını da taşıyorlar.
YENİ DÖNEM EKİMDE
3 Temmuz süreci ile ilgili karar temmuz ayında verilecek. Mahkeme yargılananlar hakkındaki hükmünü açıklayacak. Karar nasıl çıkarsa çıksın, ekim ayında yeni bir seçim yapılma ihtimali çok yüksek.
Aziz Başkan serbest kalırsa, kolları sıvayacak, yeni bir liste ile yoluna devam etmek isteyecektir. Aksi halde, zaten kulüp üyeliği düşebileceği için, bu kez kulübün ağır topları kolları sıvayacak, yine güçlü bir ekip oluşturmak için harekete geçeceklerdir.
UEFA NE DER?
PFDK'nın kararından sonra, Tahkim Kurulu'na yapılan itirazlar bekleniyor. UEFA'nın gözü de bu açıklamada. Avrupa Futbolu'nu yöneten kurum, suçlu bulunmuş isimlerin yeniden kulüp yönetimine seçilmesini nasıl değerlendirecek?
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, duruşunda ve iddialarında sapma yapmadan, meydan okumaya devam ediyor.
Yeniden aday olması, İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu'nu yönetime alması bunun kanıtı.
Ama Tahkim Kurulu'nun kararı olumlu olmazsa, UEFA dosyayı yeniden ele alırsa, sorunlu isimlerin yeniden yönetici olduklarını gördüğünde, Fenerbahçe'ye nasıl bakacak?
HASRETİN BİTTİĞİ GÜN
1 6 Mayıs'ta 29 yıllık özlemini noktaladı Fenerbahçeliler. Türkiye Kupası sık sık isim değiştirse de, özellikle son 10 yılda Fenerbahçe bir türlü kazanamadığı için çok değerli hale gelmişti.
Hatta Fenerbahçe'nin kazanamadığı kupa olarak biliniyor ve oynanıyordu. Gözler hep Fenerbahçe'nin üstündeydi.
Alex'in önderliğinde müthiş bir maçla Bursaspor'un elinden aldılar kupayı. Ama bu kupanın kazanılması değildi önemli olan aslında. Bitiş düdüğü ile birlikte yaşananlardı.
Bursaspor da büyük bir camia.
Taraftarıyla büyük güç. Onlar da böyle bir onurun peşindeydiler.
Yani, gerginlik olması lazımdı herkeste ve sahada.
Ama ne oldu?
Sonuç ilan edildiğinde, iki takım oyuncuları birbirlerini tebrik etmeye başladılar. Yanlış anlamayın, kendi arkadaşlarını değil, diğer forma sahiplerine sarılıyorlardı. Sonucunda gerginlik olan bir mücadelenin, sportmen fotoğrafı vardı orada.
Sonra… Bursaspor madalyasını alırken Fenerbahçeliler, Fenerbahçe alırken Bursasporlular kenara gelip rakip takım oyuncularını alkışladılar.
Önce birbirlerine saygı göstereceklerdi ki, sonra tribünlerden ve başkalarından aynı saygıyı beklesinler. Ders verdiler sahada. Emeğe hürmetin, takdirin ve hak etmenin nasıl ödül kazanması gerektiğinin dersini… Soyunma odasına giden Bursasporlu oyuncuları, Fenerbahçeliler tezahüratla gönderdiler.
Yine de kazananların sevincindeki burukluk çok hissediliyordu. Ne oyuncular, ne de tribünler 29 yıldır kupa kazanamayanlar gibiydi. Ne zaman ki 100. yıl marşı çalınmaya başladı, coşku herkesi sardı.
Fenerbahçeliler çok zor bir sezon geçirdiler. Çok önemli zaferler elde ettiler. "Türkiye'nin yüzde 70'i" onları takdir etti. Kupa kazanmanın ötesine ulaşıp, kalplerin şampiyonu oldular. Bunun değeri ölçülemez.
Yorumlar farklı olabilse de Aziz Yıldırım'ın isminde ve cisminde Fenerbahçe'nin temsil edildiğini bilenler, başkanlarına sarılırken, kulüplerini de kucaklıyorlardı aslında.
Yarın ne olacağı meçhul. Kulüp nerelere gidecek veya hangi sorunlarla bunalacak. Ama bugün bu camia kemik gibi olmuş, ayakta ve dik duruyor. Yeni bir kriz gelse de herkes hazırlıklı ve ne yapacağını çok iyi biliyor.
Ayrılanlar-gelenler
Ali Koç'un yönetime girmemesi şok etkisi yarattı. İkinci başkan olması bekleniyor, hatta gelecekteki başkanlığına da kesin gözüyle bakılıyordu.
Nihat Özdemir ve Cihan Kamer'in bırakacakları zaten biliniyordu. Özdemir bunun işaretlerini çok önceden vermişti. Cihan Kamer ise başkanlıkta adı geçince, Metris'ten gelen açıklamayla üstü çizilenler arasındaydı.
Üç ismin ortak noktası, üç holding patronu olmaları… Yönetimler değişir ama, bu ağır topların yerine gelenlerin, özellikle temsil ve finans köprüsünde bu boşluğu nasıl dolduracaklar, bilinmiyor.
Fenerbahçeliler, başkanlarına tam desteği esirgemediler ama yeni yönetimlerinin performans kaygılarını da taşıyorlar.
YENİ DÖNEM EKİMDE
3 Temmuz süreci ile ilgili karar temmuz ayında verilecek. Mahkeme yargılananlar hakkındaki hükmünü açıklayacak. Karar nasıl çıkarsa çıksın, ekim ayında yeni bir seçim yapılma ihtimali çok yüksek.
Aziz Başkan serbest kalırsa, kolları sıvayacak, yeni bir liste ile yoluna devam etmek isteyecektir. Aksi halde, zaten kulüp üyeliği düşebileceği için, bu kez kulübün ağır topları kolları sıvayacak, yine güçlü bir ekip oluşturmak için harekete geçeceklerdir.
UEFA NE DER?
PFDK'nın kararından sonra, Tahkim Kurulu'na yapılan itirazlar bekleniyor. UEFA'nın gözü de bu açıklamada. Avrupa Futbolu'nu yöneten kurum, suçlu bulunmuş isimlerin yeniden kulüp yönetimine seçilmesini nasıl değerlendirecek?
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, duruşunda ve iddialarında sapma yapmadan, meydan okumaya devam ediyor.
Yeniden aday olması, İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu'nu yönetime alması bunun kanıtı.
Ama Tahkim Kurulu'nun kararı olumlu olmazsa, UEFA dosyayı yeniden ele alırsa, sorunlu isimlerin yeniden yönetici olduklarını gördüğünde, Fenerbahçe'ye nasıl bakacak?
HASRETİN BİTTİĞİ GÜN
1 6 Mayıs'ta 29 yıllık özlemini noktaladı Fenerbahçeliler. Türkiye Kupası sık sık isim değiştirse de, özellikle son 10 yılda Fenerbahçe bir türlü kazanamadığı için çok değerli hale gelmişti.
Hatta Fenerbahçe'nin kazanamadığı kupa olarak biliniyor ve oynanıyordu. Gözler hep Fenerbahçe'nin üstündeydi.
Alex'in önderliğinde müthiş bir maçla Bursaspor'un elinden aldılar kupayı. Ama bu kupanın kazanılması değildi önemli olan aslında. Bitiş düdüğü ile birlikte yaşananlardı.
Bursaspor da büyük bir camia.
Taraftarıyla büyük güç. Onlar da böyle bir onurun peşindeydiler.
Yani, gerginlik olması lazımdı herkeste ve sahada.
Ama ne oldu?
Sonuç ilan edildiğinde, iki takım oyuncuları birbirlerini tebrik etmeye başladılar. Yanlış anlamayın, kendi arkadaşlarını değil, diğer forma sahiplerine sarılıyorlardı. Sonucunda gerginlik olan bir mücadelenin, sportmen fotoğrafı vardı orada.
Sonra… Bursaspor madalyasını alırken Fenerbahçeliler, Fenerbahçe alırken Bursasporlular kenara gelip rakip takım oyuncularını alkışladılar.
Önce birbirlerine saygı göstereceklerdi ki, sonra tribünlerden ve başkalarından aynı saygıyı beklesinler. Ders verdiler sahada. Emeğe hürmetin, takdirin ve hak etmenin nasıl ödül kazanması gerektiğinin dersini… Soyunma odasına giden Bursasporlu oyuncuları, Fenerbahçeliler tezahüratla gönderdiler.
Yine de kazananların sevincindeki burukluk çok hissediliyordu. Ne oyuncular, ne de tribünler 29 yıldır kupa kazanamayanlar gibiydi. Ne zaman ki 100. yıl marşı çalınmaya başladı, coşku herkesi sardı.
Fenerbahçeliler çok zor bir sezon geçirdiler. Çok önemli zaferler elde ettiler. "Türkiye'nin yüzde 70'i" onları takdir etti. Kupa kazanmanın ötesine ulaşıp, kalplerin şampiyonu oldular. Bunun değeri ölçülemez.