Kongre göreve...
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 09 Ağustos 2011, 00:53:36
F.Bahçe başkanı ve iki asbaşkanının tutuklanmasının üzerinden bir aydan fazla geçti.
Bugün elimizde taraftarın kendi "isyanı" içinde gerçekleştirdiği "tavır"dan başka şey yok.
F.Bahçeliler sokaklara dökülüyor, köprüyü kapatmaya çalışıyor, maçta sahaya giriyor, basın tribününe saldırıyor. Çünkü "haksızlığa" uğradıklarına inanıyor ve bu durumu düzeltmek adına kendine göre eylem yapıyor.
Eğer, bu duruma karşı durduğuna inandıklarını birileri olduğunu bilseler, deseler ki "Kulübün, başkanın hakkını arayanlar var. Biz de onlara destek olalım", kimse sokağa dökülmez, bu vurmalar- kırmalar veya şiddete dönüşen davranışlar olmaz.
Hâlâ Aykut Kocamandışında kimse, geçen sezonun temiz olduğunu açık açık konuşmuyor.
Kocaman sahada neler çektiğini, hangi engellerden sonra 17'de 16 yaptıklarını yaşadığı için, "haksızlığı" konuşuyor. Ama arkasına bir bakıyor ki, bomboş.
Yönetim Emenike'yi satıyor. Maddidarboğaz nedeniyle. Takım lige başlayacak, Şampiyonlar Ligi oynayacak, bırakın oyuncu satmayı, daha da alması lazım. Kıpırdamıyorlar bile. Sadece F.Bahçe TV'den Aziz başkanın yaptıkları anlatılıyor.
Sanki dönmemeküzere gitmiş gibi...
Yapayalnız bıraktılar
F.Bahçe'nin kongre üyesi olan hakimlerden, savcılardan, avukatlardan bir komite bile oluşturmuyorlar.
Ortalık telefon kayıtlarından geçilmiyor, buna karşılık verecek bilgi ve belge aranmıyor. Tek üretilen; yapılan tesislerin görüntüsü ile alınan şampiyonlukların bilançosu.
Kulüp tarihinin en kritik virajında ama bizzat kendi yöneticileri tarafından yapayalnız bırakılmış durumda. Taraftar medyaya kızıyor.
Neden? Kulüp bir açıklama yaptı, bir belge verdi de medya yayınlamadı mı?
Şunu iyi bilmeliler, bu kulübün haklarını birinci olarak savunma görevi seçilmiş yöneticilerindir.
Bizler yanlış gördüğümüz olayları değerlendirebiliriz ama sorumluluğumuz okuyucularıdır.
Yöneticilerin ki ise kendi camialarına...
F.Bahçe kongre üyeleri, bu süreci yönetemeyenlerin elinden alarak, kendi dinamiklerini harekete geçirmek zorunda. Tıpkı Divan Kurulu'nda yapılan öneri gibi, Genel Kurul'un toplanması için zorlamalılar yöneticileri.
Başı olmadan sadece hamamböceği yaşayabilir...
O da sekiz gün.
Bunu unutmasınlar.
Bugün elimizde taraftarın kendi "isyanı" içinde gerçekleştirdiği "tavır"dan başka şey yok.
F.Bahçeliler sokaklara dökülüyor, köprüyü kapatmaya çalışıyor, maçta sahaya giriyor, basın tribününe saldırıyor. Çünkü "haksızlığa" uğradıklarına inanıyor ve bu durumu düzeltmek adına kendine göre eylem yapıyor.
Eğer, bu duruma karşı durduğuna inandıklarını birileri olduğunu bilseler, deseler ki "Kulübün, başkanın hakkını arayanlar var. Biz de onlara destek olalım", kimse sokağa dökülmez, bu vurmalar- kırmalar veya şiddete dönüşen davranışlar olmaz.
Hâlâ Aykut Kocamandışında kimse, geçen sezonun temiz olduğunu açık açık konuşmuyor.
Kocaman sahada neler çektiğini, hangi engellerden sonra 17'de 16 yaptıklarını yaşadığı için, "haksızlığı" konuşuyor. Ama arkasına bir bakıyor ki, bomboş.
Yönetim Emenike'yi satıyor. Maddidarboğaz nedeniyle. Takım lige başlayacak, Şampiyonlar Ligi oynayacak, bırakın oyuncu satmayı, daha da alması lazım. Kıpırdamıyorlar bile. Sadece F.Bahçe TV'den Aziz başkanın yaptıkları anlatılıyor.
Sanki dönmemeküzere gitmiş gibi...
Yapayalnız bıraktılar
F.Bahçe'nin kongre üyesi olan hakimlerden, savcılardan, avukatlardan bir komite bile oluşturmuyorlar.
Ortalık telefon kayıtlarından geçilmiyor, buna karşılık verecek bilgi ve belge aranmıyor. Tek üretilen; yapılan tesislerin görüntüsü ile alınan şampiyonlukların bilançosu.
Kulüp tarihinin en kritik virajında ama bizzat kendi yöneticileri tarafından yapayalnız bırakılmış durumda. Taraftar medyaya kızıyor.
Neden? Kulüp bir açıklama yaptı, bir belge verdi de medya yayınlamadı mı?
Şunu iyi bilmeliler, bu kulübün haklarını birinci olarak savunma görevi seçilmiş yöneticilerindir.
Bizler yanlış gördüğümüz olayları değerlendirebiliriz ama sorumluluğumuz okuyucularıdır.
Yöneticilerin ki ise kendi camialarına...
F.Bahçe kongre üyeleri, bu süreci yönetemeyenlerin elinden alarak, kendi dinamiklerini harekete geçirmek zorunda. Tıpkı Divan Kurulu'nda yapılan öneri gibi, Genel Kurul'un toplanması için zorlamalılar yöneticileri.
Başı olmadan sadece hamamböceği yaşayabilir...
O da sekiz gün.
Bunu unutmasınlar.