Milli takım oyuncusu olmak
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 01 Nisan 2011, 00:05:13
AVUSTURYA'YI net bir skorla yendik. Penaltı dışında pozisyon da vermedik. Sahaya çıkan takımımız bir önceki kadrodan çok farklıydı. Hiddink&Oğuz Çetin ikilisi yenilenmeyi başlattı. Şu meşhur "Aç oyuncular" konsepti devrede... Galibiyet sonrasında, büyük bölümü sahalardan gelmiş yorumcuların çok iyimser analizleri vardı. "İyi oyuncular" dediler. Umuttan bahsettiler. 90 dakika boyunca ben Arda dışında umut ve ışık veren tek oyuncu görmedim oysa... Dortmund'u şampiyonluğa oynatan kaptan Nuri Şahin de dahildir bu görüşe. Mehmet Ekici'nin aklımızda kalan tek hareketi yok.
Ayrı ruh ve kimlik
Burak golü kaçırdı, sonra oynadı mı, oynamadı mı anlamadık. Selçuk da o pozisyonun müthiş pasının sahibiydi. Sonra... Sonrası yok. Bu kadro içinde, oyunun ve takımın sorumluluğunu alacağını hissettiğimiz birisi yok. Çok mu kötümserim bilemiyorum ama "Milli Takım Oyuncusu" olmak, ayrı bir ruh ve kimlik gerektiriyor. Ben Nuri'den, Mehmet'ten veya Burak'tan bu ışığı alamadım. Sonradan giren Mehmet Topuz'un da öne hamlesini göremedim. 50 bin seyircinin önünde, al yana ver arkaya yaparak topu dolaştırıp, sonra pas istatistikleriyle karşımıza çıkıp iyi oynadıklarını söylemek istiyorlarsa, buradaki adrese gelmesinler. Bu oyuncuları bulmak da çok zor değil. Hiddink de Oğuz Çetin de yılların kurdu. Kimin bu yükü taşıyacağını, kime zor anlarda güvenebileceklerini bilmeliler. İyi futbolcu ile farklı oyuncu arasındaki seçim doğru yapılmalı. Yoksa umut veren takım olarak kalırız...
* * *
BUNDESLİGA ALDATIYOR
ALDATAN ligler vardır. Mesela Hollanda veya Belçika. 30'ar gol atan var, en yakın rakibine 20 puan fark atan da. Ama bu liglerde parlayan oyuncular transferi yaptıktan sonra hiçbir zaman aynı seviyeye gelemiyorlar. Daha kaliteli rakipler ve takımlar olunca karşılarında, doğru kategorideki yerlerini alıyorlar. Artık Alman ligi Bundesliga da, benim için "aldatan lig" sınıfına giriyor. Bize gelen yıldızlara bakın. Lincoln'e, Almedia'ya... Orada ne idiler, burada ne yapıyorlar? Juventus'a giden Diego mesela... Duyuyor musunuz ismini. Oysa her haftanın yıldızıydı Almanya'da. Nuri Şahin'in veya Mehmet Ekici'nin de Bundesliga performanslarıyla, Milli Takım'daki arasında çok büyük farklar var. Kimse Hamit ile Mesut Özil'i söylemesin bana. Onlar ekstra oyuncular.
* * *
ŞİŞECİDEN HABER YOK
GALATASARAY tribünlerinden atılan, Volkan Demirel'i ıskalayan rakı şisesini kimin attığı hâlâ tespit edilemedi. Daha doğrusu, görüntülerde kimin attığı belirlendi ama kim olduğu belirlenemedi. Kulüp, "Statta 50 bin kişi vardı, herkesi tanıyamayız" diyor haklı olarak. Ama bu arkadaşın en azından görüntülerinin basına verilmesi, gazeteler ve televizyonlarda yüzünün yayınlanması, bulunma sürecini çabuklaştırabilirdi. Kulübüne ve rakip sporculara böyle bir kötülüğü yapanın, yaptığı yanına kâr kalacakmış gibi gözüküyor.
* * *
İSYAN BULAŞICIDIR
Galatasaray kongresi, yönetim devirdi. Net bir ihtilal oldu. "Seçime git" çağrılarına uymayan Adnan Polat ve yönetimi, tüzüğün verdiği gücü kullananlar tarafından, "Siz artık bu kulübü yönetmeyin, başkası gelsin" kararına uymak zorunda kaldı. Ardından Hasan Arat, NTV Spor Radyo'da Bülent Yüksel'in konuğu oldu. "Galatasaray yapabiliyorsa biz de yaparız" dedi. Kulübün kötü yönetilmesi, sürekli olarak borcunun artması, sportif başarısızlığın yanına, idari yanlışların eklenmesini, Beşiktaş camiası olarak aynı potada değerlendirmeleri gerektiğini söyledi. Yani kongre üyeleri bir kararlılık gösterirse, kulübü daha iyi yöneteceğini söyleyenler göreve gelebilir.
Sert tartışmalar yaşanacak
Benzer olay yılbaşından sonra Fenerbahçe'de de yaşandı. Uluslararası denetleme firması Deloitle'nin Futbol Federasyonu'na gönderdiği "gerçek mali rapor" basına sızdı. Aziz Yıldırım'ın üyelere açıkladığı bilanço ile arasında dağlar kadar fark vardı rapora göre. Borçlar çok büyümüş, gelirler teminat olarak gösterilmiş, yeni bir hamle için yeniden borçlanılması gerektiğini gösteren gerçek rakamlar vardı yazılanlarda. Mayısta Beşiktaş ve Fenerbahçe mali kongre yapacak. Kongre üyeleri eğer sağduyulu yaklaşır ve kulüplerinin borç yapısını doğru analiz ederlerse, buralarda da sert tartışmalar yaşanacaktır.
NOT: F.Bahçe'de kulüp bilançosundan okuduğu rakamlar üstüne eleştiri yaptığı için, yılların kongre üyesi Kerim Kerimoğlu'na disiplin kurulu ceza verdi. Beşiktaş ve G.Saray'da böyle bir olay olmadı.