Alex tartışılmalıdır

Fenerbahçe'nin son beş yılındaki sonuçlara, oynanan futbola, istikrara, tribünlere verdiği keyif oranına baktığımızda, iyisinde de kötüsünde de karşımıza Alex çıkıyor. Böyle bir fenomen Fenerbahçe kaptanı. İyi olduğu zaman, takımı da arkasından sürükleyen, seyredenleri mest, rakipleri de "sinir" eden bir futbolcu. Ama eğer sahada, "almaza" yatmaya başladıysa çekilmez, sorgulanan bir oyuncu haline geliyor. Hangi Alex'i konuştuğunuza göre, Alex'in varlığını veya yokluğunu tartışmalısınız. Bu beş senede bir tanesi yok karşımızda... Hep ikisi birden olmuş. Üstelik ikincisi daha çok olmuş. Aykut Kocaman, teknik adam olduğu gün "beş yıl sorgulanmalıdır" dediğinde, Alex'i istemediğini söylemiyordu. İstediği gibi bir Alex olması gerektiğini ifade ediyordu. Bu profil, son 4 haftakiyle aynıdır. Belki de eksiklikleri vardır.
Geçen yıl neredeydi!
Kocaman'dan önceki teknik adamlar, oyunu Alex'in üzerine kurdular. Seçeneksizlik nedeniyle çok fazla şansları da yoktu. Alex'i oynatmaya mecbur hissettiler kendilerini. Oyuncu da bunu biliyor ve istediği gibi yönlendiriyordu çevresini. Bu alternatifsiz süreç, Alex'in paşa gönlünü bekler hale getirdi herkesi. Kocaman bunu istemedi. Futbolu iyi bilen ve Avrupa'yı izleyen herkes gibi o da çeşitlilikten ve ortak performanstan yanaydı. Alex tartışması burada başlar işte. Alex gibi bir oyuncuyu biraz zor bulursunuz. Çok doğrudur. Bambaşka bir yetenek. Geçen sene bu yetenek neredeydi mesela... Ya da Aragones takımın başındayken, daha mı az yetenekliydi. Mecbur ve mahkum bir ortamda, teknik adamın Alex'i oynatmama seçeneği yok. Eğer kadronuzda böyle bir oyuncu varsa kulübe de tutamazsınız. Ama sahada hangi Alex'in olacağını bilemezsiniz. Sırtını sıvazlayıp, birkaç iyi kelime söyleyip, Alex'in paşa gönlünü biraz hoş hale getirmek zorundasınız. Başkan Aziz Yıldırım ve uzun süredir görev yapan yöneticiler bunun farkındalar. Alex'in istediğinde neler yaptığını, onları hangi iplerden aldığını biliyorlar. Bugün Alex'i tek bırakanlar; geçen sene Trabzon ile oynanan biri kupa, biri ligdeki iki finalde giydiği formayı veya ayakkabıları müzeye kaldırma şansını neden sorgulamıyorlar.
Aykut haklı çıktı
Bugün tersine açıklamalar olsa da, Alex ile Kocaman'ın sezon başında yaşadığı gerginlik vardı. Tek neden de yukarda yazdığımız ayrıntılardır. Beş yılın tek adamlı krallığında, suları bulandıran bir Kocaman ısrarı vardır. Sonuçta bu ısrarın neticesinde Alex, takımın en iyisi, vazgeçilmesi olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Kim haklı çıktı? Aykut Kocaman. Kim kazandı? F.Bahçe... Kaptanın paşa gönlü oldu mu? Kramponlar müzede. Kim kaybetti peki? "Alex tartışılmaz" diyenler.
* * *
Kaptan çıkar mı?
Üç gol attığı Buca maçının son 15'inde ve Belediye sınavında aynı dakikalarda oyundan alındı Alex. Tepkiler geldi. Taraftar, Alex keyifini uzatmak istiyordu. Teknik adamlar skora direkt etki eden bir oyuncunun sahada kalmasından yanalar. Dedikoducular ise Kocaman- Alex gerginliğinin peşindeler. Peki Alex çıkınca ne olmuş? Buca'da Semih girmiş oyuna... Bir gol atmış, bir tane de attırmış... Değişiklik neticeye ulaşmış mı, ulaşmış. Belediye maçında Dia ve Selçuk girmiş. Kilitlenen maçta, penaltıyı kim yaptırmış, Dia... Yani değişiklik isteneni yapmış, skoru değiştirmiş yine. Yine de bu görüntüler değişiklik kararlarını doğru olarak niteler mi? Nitelemez... Çünkü Alex'in Süper Lig performansına baktığımız zaman, sahada çok koşmadığı için, rakibin direncinin düştüğü son 15 dakikalarda kendisi diri kaldığından hep etkili olmuş, gol atmış veya attırmış. Eeee. Ne oldu şimdi? 'İyi biten her şey doğrudur' diyeceğiz.
* * *
G.Saray'a kıydılar mı?
Karabük maçındaki penaltı. Yanlış karar...
Kayseri ve Manisa maçlarında durum berabereyken verilmeyen iki penaltı.
Son Beşiktaş maçında Hilbert'e gösterilmeyen ikinci sarı.
Benim bu sezonda ilk aklıma gelenler. Hepsi direkt skorla ilgili yanlış hakem kararları. 16 puanlık farkı neredeyse yarıya indirilebilecek puan kayıplarının nedenlerinden bazıları.
Galatasaraylılar bunları, "Tamam takım kötü ama, hakemler de takımı kıyma yapmışlar" şeklinde yorumlayabilir.
Başkaları, "Yazın yediğin hurmalar" diyebilir. Çünkü geçen 10-15 yıla baktığınızda rakipler yapmış aynı şikayetleri. Galatasaraylılar,
"Hakem de insandır" derken...