Uçurumun eşiği

Fenerbahçe'yi moral uçurumunun eşiğine getirdi iki maç. Saracoğlu 80 gün sonra ikinci kes ummadığı bir sonuçla karşılaşıp, fatura adresini Aziz Yıldırım olarak tespit etti.
Aykut Kocaman maç sonrasındaki açıklamasında performansı nasıl "Bir an önce çözülmesi gereken birikmiş problemler" olarak açıkladıysa, Aziz başkana karşı gelişen bu tepki de bir maçlık değil.
Geçen sezonların ağır hataları, taraftara verilen ve yapılmayan "sözler", boşa harcanan on milyonlarca euro, transfer diye getirilen hayal kırıklıkları… Nihayetinde tribünlerin gedikli ve katıksız taraftarlarını vazgeçtirecek yaklaşımlar.
Normal zamanda oyunculara ve teknik adama gösterilmesi gereken tepkilerin Aziz Yıldırım'a yönelmesinin nedenleri pek çok.
Young Boys yenilgisi çok kimsenin umurunda değil. Sadece o maçtaki aciz oyunu sindiremedi kimse.

Enkazın altında bırakacak
Bu aşamaya nasıl gelindiği ortada. Bundan sonra neler olacağı, neler yapılacağı bilinmeyen Aziz başkana da, Aykut Kocaman'a 4 hafta ile 10 hafta arasında ömür biçenler var.
En yumuşak görüş, yılbaşını "milat" yapıyor.
Halbuki Aziz Yıldırım başkanlığının en doğru dönemi yaşanıyor. Aykut Kocaman tam yetkili bir profesyonel olarak planlarını kurmuş, bunları yönetime kabul ettirmiş ve desteği arkasına almış durumda.
Aziz Yıldırım gibi tribünleri memnun etmeyi seven ve iyi bilen bir başkana, "savaşan takım" için isimsiz, genç oyuncular aldırıyor.
Queresma'yı istemiyor, Guti teklifine dönüp bakmıyor. "Yeniden" diyorlar ve işe koyuluyorlar.
Bütçeyi şişirmeden, iyi fiyatla, iyi oyuncunun peşine düşüyorlar. Takımdan fedakarlık istiyor, yapmayanla işlerinin olmayacağını vurguluyorlar. Ama bugüne kadar öyle vaatler yaptılar, insanları bambaşka şeylere inandırdılar ki, şimdi geri adım atıp bu projeyi dillendiremiyorlar.
Özellikle "Alex kararı ile" bir eşiğe gelindi.
Ya takım bunu anlayacak, haddini bilecek ve koşmaya başlayacak, ya da bu hamle herkesi enkazın altında bırakacak.
Çok kritik günler bunlar.