Konuşana bak!
Onu ilk kez Fox TV'ye konuşurken gördüm. Sakalları bir karış, üstündeki gömleğin yakası-bağrı açık, iki hafta sonra oynayacakları Fenerbahçe maçı için endişelendiğini söylüyordu. Ne söylüyordu? "Duyum" aldıklarını. Yani "Biz hakemlerimize çok güveniyoruz ama bu maça atanacağı söylenen hakeme güvenmiyoruz" dedi. O hakem kim? İsim yok! Neden yok. Çünkü böyle bir hakem yok. Yoklar arasından var çıkarmaya çalışıyordu Ankaragücü yöneticisi. Bizim haftalardır övdüğümüz heyecanı, tadına doyulmayacak rekabeti kirletecek iddialardı ağzındaki. Peki kim bu yönetici? Ne yapmış bugüne kadar Türk futbolu için... Bu ithamları hiçbir şeye dayandırmıyor, ortaya konuşuyor. Fenerbahçe'nin şampiyon olmasından endişelenenler dışında da kimseyi mutlu etmiyordu. Suçladığı başkan Aziz Yıldırım. Benim de kendisiyle aram yoktur. Bilirsiniz. Ama onu itham eden "sen", bugüne kadar ne kattın ki bu ligin heyecanına, kalitesine veya geleceğine, Aziz Yıldırım hakkında konuşuyorsun. Adamın elinde koca bir stat var. UEFA finali yapılmış, Kulüpler Birliği'ne "Onun" gibilerin oylarıyla başkan seçilmiş. Başında olduğu kulübün bütçesini katlamış, borsa değerini 2 milyar dolara dayandırmış. Elbette yanlışları, eleştireceğimiz yönleri vardır. Ama "Sen" ne dediğini bilmiyor, ne dediğinden kimsenin de bir şey anlamamasını sağlıyorsun. Aylardır ter dökenlere, bir felaket senaryosu içinde hakaret ediyorsun aslında. Buna hakemler de dahil. Türk futbolu için çakılmış daha bir kibritleri bile olmayanlar bu sözleri ediyor, etmek isteyenler için konuşuyorlar ya... Bu bile şaibe bulaştırmaya çalıştıkları bu rekabetten daha kötü.
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
TÜM YAZILARI