Rüyanın yeni kaptanı

Yıllardır futbolumuzun beklediği hamleyi Sivasspor'un ayaklarından umar hale gelirken, şimdi Bursaspor "ayak sesleri" ile yeni heyecanımızı alkışlıyoruz. Hepimizin aklındaki soru, Bursa takımının peş peşe galibiyetlerle yakaladığı zirveyi, 1-2 kötü sonucun ardından bırakıp; bırakmayacağı idi. Bu yüzden Belediye mağlubiyeti sonrasındaki ilk maç çok önemli hale geldi. Hem Manisa, hem de Denizli maçlarında heyecanını yenemeyen, ürken, kaybetmekten; dolayısı ile iddiasının törpülenmesinden korkan oyuncular vardı. Daha önce böylesine bir tecrübe yaşamadıkları için, baskıyı atlatmayı bilmiyorlardı. Sonuçta kendi sahalarında kazandılar ama Belediye maçında 'pes' ettiler. Kelime anlamı ile "Acaba?" sorusunu birbirine soran oyunculardı onlar. Bir rüyanın peşinde koşarken, gerçekler kafalarını kurcalıyordu. Antalya galibiyeti bu kadar önemli değil bu aşamadan sonra. Çünkü maç boyunca çok sakin, kontrollü, hiçbir pası boşa kullanmamaya çalışan, topun ve saniyelerin anlamını iyi bilen bir takım gibi karşımızdaydı Bursa.

Yeni formülü üretmiş
Geriye düştüler, sonrasında uzun süre beraberlikle yürüdüler. Kazanmaları gerekiyordu. Ama en ufak bir panik veya tereddüt yaşamadan oynuyorlardı. Bu karakterdir asıl olan. Gerisi palavra. Çünkü Sivasspor iki sene zirveyi ısırdı ama tüm kırılma maçlarını kaybetti. Teknik direktör Ertuğurul Sağlam ne yaptı bilmiyorum. Oyuncularını bu kadar sakinleştirirken, tribünlerin de inancında en ufak bir zedelenme yapmadan gerçekleştirdi bunu. Bu nedenle bundan sonraki maçlar Bursa için daha kolay olacak. İstanbul'daki Galatasaray maçı da dahil. Çünkü baskıyı rakibin üstüne atıp, kendilerini direksiyonun başına geçirecek formülü üretmiş gibi gözüküyorlar. Bir devrim bekliyoruz Bursa'dan. Yeni bir çağ başlatmalarını... Onlar yeni rotanın, yeni kaptanı artık. Bu gemiye binecek daha çok Anadolu kulübü olacaktır, sefer sayısı artacaktır. Herkes bir daha düşünecek, büyük olmanın sadece isimle değil, icraatler, organizasyon ve doğrularla da olması sağlanacak.