Bir 'Semih' hikayesi
- Gürcan Bilgiç Yazıları
- 11 Kasım 2009, 21:56:51, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:26:25
"GARANTİ" MAÇ
Çünkü hocasının onu çıkarma şansı yoktu. Bu yüzden 'acaba' sorusunu kafasından silerek, risk alarak, özlediği güveni bularak ve tüm gücüyle oynama hırsını yakalıyordu. Yine geçen sezonlara kaydı hafızam... Ne zaman ki Kezman sakatlandı ve Semih 'garanti' oynama haftaları ile takıma girdi. Veya geçen sezon, ne zaman ki Güiza sakatlandı ve Semih Şentürk yine "garanti" maçlarla yoluna devam etmeye başladı, "tıkır tıkır" attı gollerini. Ve yine ne zamanki bu oyuncular Semih'in arkasında kulübeye oturdu, hocalar veya onları alan yöneticiler bir an önce fırsatını kollamaya başladılar, Semih'in "formsuzluğu" gündeme geldi. Milli Takım'da sıkıntısı olmayan bir futbolcunun, kendi takımında beklemeyi kabul etmesinin tek açıklaması bu olabilir.
KOMEDİ DÜKKANI
Bir "komedi" dükkanı sahibinin santrforluk için seçildiği ve ısrarla oynatıldığı bir takımda, kendi kalitesini ispatlamak zorunda olmadığı halde beklemek zorunda kalan bir futbolcu Semih. Gelin koruyun bakalım öz güveninizi... Semih'in tek sahibi Fenerbahçe taraftarıdır. Bu haksızlığı önleyecek olanlar da onlardır. Yoksa Güiza'nın satılabilmesi için oynatılması şarttır. Tribünler veya televizyon başındakiler şartlara göz yumdukları anda, bu çileyi de kabul etmek ve şikayet etmemek zorundadır.