Tarih değişir mi?
Tam dokuz yıldır Galatasaray, Saracoğlu'nda galip gelememiş. Pazar günü de sonuç değişmezse, 10. yılı kutlayacaklar. Geçen sene 4-1 biten maçın kesin favorisiydi Galatasaray. Derbinin ertesinde bizim servisimizdeki 'iyi' bir Galatasaraylı dert yanıyordu bana: "Abi Temel fıkrasına döndük. Hani Temel yolda yürürken muz kabuğu görüp (yine düşeceğim) demiş ya, bizim takım da Boğaz Köprüsü'nden geçerken (yine yenileceğiz) diyor, öyle kös kös dönüyoruz." Gerçekten de garip bir durum var. Bu 10 yıllık süreç, Rijkaard'ın dediği gibi 'istatistik' değil. Bence tarihi bir gerçek. Çünkü geçen seneki maç öncesinde, aralarında bu satırların yazarının da bulunduğu birçok kişi, maçı Fenerbahçe'nin kazanmasının pek mümkün olmadığını düşünüyordu. Benfica'yı deplasmanda paralamış bir Galatasaray geliyordu Kadıköy'e. Fenerbahçe'nin ise hali malum. Daha üçüncü dakikada öne geçtiler. Ama tarihi süreç yaşandı maç sonunda. Pazar gününe bakarken, Galatasaray haberlerini okurken, yönetici veya futbolcuların sözleri ile taraftarların yaklaşımlarını dinlerken, 'tarihin değişebileceği' yönünde cesaret buluyoruz. Çünkü benzer bir durum söz konusu. Fenerbahçe, Gaziantep'te yürümemiş bile. Sonunda yenilmiş. Galatasaray ise Trabzonspor karşısında şov yapmış. Akıllarında bu iki takımın karşılaşacağını sanıyorlar. Bizim geçen sene yaptığımız hata gibi. Saracoğlu'nda kimsenin aklında olmayan bir Fenerbahçe olacak. Dokuz yıldır süregeldiği gibi. Ve Galatasaray takımı, Kadıköy atmosferinin altından kalkmaya çalışacak. O tribünler, maçın renkleri, rakiplerinin hırsı, bugüne kadar oynadıkları gibi olmayacak. Rijkaard da bunu görecek, Saracoğlu'na kendisi gibi ilk defa gelen yardımcıları da. Saatlerimizi geri alacağımız 25 Ekim sabahında, bakalım Galatasaray'ın balans ayarı değişecek mi?
YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
TÜM YAZILARI