Torpille bu kadar

VAR yoktu, mertlik de yoktu. Büyükler, küçükleri çıtır çıtır yiyordu.
VAR geldi, küçükler de ağlıyor ama esas ağlayan yine büyükler. Neden?
VAR ile beraber ofsayttan gol atma olayı bitti.
Kornere çıkma, taca çıkma olayı da bitti. Geriye ne kaldı? Penaltı var mı yok mu?
Burada olayı çözecek adam kim?
Hakem. Çözemezse VAR.
İtme, kakma, omuzdu, bariz pozisyonlar dışında elle oynamada hakemler VAR'a gidiyorlar. Bir de hakemin görmediği-göremediği pozisyonlar var. Elle oynamalar veya arkadan çekmeler. Bunların hepsi oyun kurallarında şekillendirilmiş.
Yani kural kitabına yazılmış.
Amma velakin bu pozisyonları yazmışlar ama bu pozisyonların bir de yorumları var. Kanun yorum değil, elle oynama diyor. Ama oynuyor mu oynamıyor mu. Vurursa diyor. Vuruyor mu vurmuyor mu?
Bunları çözecek olan insan, yani hakem. Türkiye'de şu anda maç satan hakem olduğuna inanmıyorum.
Kapasitesiz, kalitesiz hakem olduğuna inanıyorum. Neden? Çünkü şu andaki hakem klasmanlarında yüzde 70'i belki daha fazlası torpille yükseldi. Hep akraba ilişkileri. Bunlara iş ortaklıklarını da katabilirsiniz.
Bunu kim düzeltecek?
MHK. Peki MHK'dekiler oralara nasıl gelmişler. Bazıları FIFA olmuş, bazıları olmamış. Bir bakın bakalım. O zaman sorunun çözümü belli.
Sahadaki hakemle, VAR'daki hakem, hangisi futbolun inceliklerini biliyor.
Hangisi futbol hakemi.
Sahadaki hakem ve VAR'daki hakem tayin edilirken öpüştürme doğru yapılmalı.
Yıllar önceydi bir kulüp başkanı, diğer kulübün başkan yardımcısına havalimanında şunları söylüyordu, "Sizin yönetim hakemlerin üzerine gidiyor. Hakemleri bırakın, yardımcı hakemlere bakın neler oluyor" demişti. Bu iki kişi de iki büyük takımın yönetiminde görevli şahıslardı. Türkiye'de yıllarca orta oyunu oynandı. Çok haksız şampiyonluklar kazanıldı.
Bakın altını çizerek söylüyorum.
Çok haksız şampiyonluklar kazanıldı. İspat edebilir misiniz? Belki çok zor.
Sigara dumanı gibi, görürsünüz ama tutamazsınız.
Futbol aleminde 8-10 yıl görev yapmış insanlar, hangi branşlarda olursa olsun bu rezilliği çok iyi biliyorlar. Muhabbetlerde neler neler anlatılıyor. Hepsi doğru mu? Yüzde 100 değil ama yüzde 80'i doğru.
Teknik adamlar, yöneticiler, hakeme VAR'a bakacaklarına takımlarına baksınlar.
Düşünebiliyor musunuz?
Sergen'in taç çizgisinin içinde tabanıyla bastığı topa oyunun içinde ceza alanı içinde bassa Beşiktaş'ın aleyhine penaltı verilecek. Tabii nerede olursa olsun sarı kart da olması gerekir.
2 milyon euro'ya aldıkları oyuncuyu Anadolu takımları 200 bin euro'ya oynatıyorlar.
Hangi menajerlerle çalışıyorlar, onlara baksınlar. Hangi menajerler, futbol kulüplerinde çok etkililer onlara baksınlar.
Hangi menajerler, hangi teknik direktörlerle çalışıyor, onlara baksınlar.
Futbol oynarken menajerlik yapan, futbolu bıraktıktan sonra antrenörlük yapanların menajerlik şirketleri var mı onlara baksınlar.
Yani baksınlar oğlu baksınlar. Kamuoyunu da yemeye kalkmasınlar.

EMRE GELEBİLİR
Fenerbahçe'de Ali Koç tarihi rekorlar kırıyor. İç saha mağlubiyetleri, ezeli rakiplerine karşı olan yenilgiler.
Ben buraya çok hazırlanarak geldim demişti ama hiç hazır olmadığı meydana çıktı. Comolli'ye Cocu'ya bakın, Ersun'a bakın.
Şimdi de Erol Bulut var.
Peki bu Bulut 3-4 maç daha götürebilir mi yoksa biraz dikiş tutar devam edebilir mi?
Dikiş tutarsa devam edecek tabii, tutmazsa ne olacak? İki şık var.

YA AYKUT KOCAMAN YA EMRE BELÖZOĞLU
Emre Belözoğlu zaten istediği adamı getirdi, yani Erol Bulut'u.
Başarılı olursa ben yaptım diyecek. Erol Bulut başarısız olursa bence bu sefer Emre soyunacak. Bana öyle geliyor. Bekleyeceğiz göreceğiz. Ama iş öyle boyutlara geliyor ki başkanlık seçiminde bazı konularda haksız eleştirilen Aziz Yıldırım acaba bir gün çıkıp "Pardon beyler" der mi acaba...