Keyifli
Bol gollü maç. Hem statta hem TV başında seyredenler keyif aldı. İki takım da açık oynadı. Şunu söyleyebiliriz, G.Birliği'nin bu futbol kafasıyla F.Bahçe stadından çıkması zordu, bu kesin. Gol pozisyonlarına giriyorlar ama çok da pozisyon veriyorlar.
F.Bahçe takımı çok tuhaf gol pozisyonları veriyor. Muriç oynadığı zaman gol yollarında sıkıntılı olmuyor. Ersun'un takım içinde biraz daha adaletli olması gerekir. Biraz daha futbolcular arasındaki rekabeti sağlaması gerekir. Bazı oyuncular vardır olmazsa olmaz, onları takıma yazarsın ama bazı oyuncular vardır, olmasa da olur!
İki takım da, futbolcuları da futbol oynamak istediler. Daha da önemlisi hakem de futbolu oynatmak istedi.
Bazı riskli pozisyonlarda risk aldı.
Oyunu süratlendirdi. Hatta bunlardan bir tanesi F.Bahçe'nin golü oldu.
Avantaj risklidir ama futbolculara da keyif verir, seyredene de…
***
Maç tempolu olunca futbolcu hakemle uğraşmaz, hakem kaybolur.
Düdük çalmadığı için kimse hakeme bakmaz. Bu çocuk iyi kumaş, cesaretli.
Güzel işler yaptı ama 80'de G.Birliğili oyuncuyla gösterdiği kart yanlıştı.
Emre'nin reklam tabelalarını iki kez tekmelemesi hakem görüşü olarak bence sarı karttı. Tamam kaçırdığı gole kendisi sinirleniyor. Peki hakeme soruyorum: Reklam tabelası ile bayrak direkleri arasında ne fark var?
Diyeceksiniz ki birisi oyun sahasını belirleyen bir öğe, onu kırarsanız sarı kart kesin. Peki reklam tabelası için firmalar tonla para veriyor, vergi veriyor, kulüp de bundan para kazanıyor; o da sahadaki bir öğe! Tek suçu 2-3 metre arkada olması mı?
Ozan hakeme dokundu, sarı kart gördü. MHK Başkanı Zekeriya, "Bunlara müsaade etmeyin, kesinlikle cezalandırın" dedi. Hakem burada değerlendirmeyi sarı kart çizgisinde yaptı. Peki yarın bir başka hakem kırmızı kart çizgisinde yaparsa ne olur?
Bir gün birisi bu konuda yanacak, takımı 10 kişi kalacak... İşte o zaman sakın hakemleri kesin olarak suçlamayın, önce futbolcularınıza bakın!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.