Erman Toroğlu

Erman Toroğlu

02 Mart 2018 | Cuma

Rövanşı da Fırat yönetsin

Sahanın içinde enteresan bir 90 dakika vardı… Duyduğum kadarıyla soyunma odası koridorlarında da enteresan olaylar yaşanmış. Yani tekmili birden hem korku filmi gibi bir maç, hem heyecanlı bir maç, zaman zaman da güzel pozisyonların olduğu bir maç.
Bir hakem için kolay maç mı?
Hayır çok zor. Önce futbolculardan başlayalım bırakalım hakemi… Alper… Yahu kardeşim bir sarı kart almışsın ve bu sarı kartı çok doğru aldın. Tehlikeli pozisyonu çok doğru bir şekilde kestin ve haklı bir kart gördün. Ama ondan sonra yaptığın iş akıl işi değil. Bu işi yapan insanın deli olması lazım.
Quaresma... Devre arası oluyor, Portekizli ile Babel giriyorlar.
A Spor'da Serkan Korkmaz ile maçın ilk yarı değerlendirmesini yapıyoruz. Serkan, "Quaresma girer, kenardan ortalar yapar, Negredo gol atar" diyor. Bana da soruyor "Ne diyorsun?" diyor.
Ben de "Dediklerinin hepsi doğru da oyunda kalırsa dediklerini yapar" diyorum. Quaresma giriyor 2 dakika sonra atılıyor.
Aslında Quaresma'nın atıldığı pozisyonda Souza'nın da sanki bir kırmızı görmesi lazım. Zaten orada bütün maçın filmi kopuyor.
Volkan gereksiz yere kalesinden geliyor, güya olayı ayıracak. Sanane kardeşim! Senin sarı kartın var. Nitekim saçma sapan "Çizgiyi geçti mi, geçmedi mi?" tartışmasındaki bir pozisyonda kırmızı gördü. Aslında çift sarıdan kırmızıyı o kavga anında görebilirdi. Bakınız!
Yazı şu ana kadar hep sarı ve kırmızı kartları yazarak geçti.
Peki futbol var mıydı? Kötü değildi, kalite yoktu, heyecan vardı.
Maç iki tarafa da gitti geldi.
Ama Fırat Aydınus, en büyük hatasını uzatmanın son dakikalarında Babel'e yapılan net penaltıyı vermemekle yaptı.
Bakınız! Bu söyleyeceğim şaka değil. İmkansız bir şey değildi. Demegoji de yapmıyorum, espri de yapmıyorum. Rövanş maçını kesinlikle Fırat Aydınus yönetmeli.
MHK bunu yapabilir mi, bilmiyorum.
Neden? Madem bu maçın yorumunu Fırat böyle yaptı, rövanşı da aynı hakem yönetsin. Kimse kimseye bir şey söyleyemesin.
Her şey bir yana heyecanı, tansiyonu yüksek bir maç izledik.
"Herkesin eline ayağına sağlık" diyelim, rövanşı bekleyelim. Fenerbahçe, büyük bir avantaj yakaladı ama 2-2'nin psikolojik baskısı fazladır.
Yani "Ben 0-0'a, 1-1'e bile elerim" zihniyetine girerlerse zorlanırlar. Yani rövanşta gergin olan Fenerbahçe olacak, Beşiktaşlılar değil. Çünkü Beşiktaş'ın orada kaybedecek hiçbir şeyi olmayacak.
En tehlikeli insanlar, kaybedecek bir şeyi olmayacak insanlardır.

BÖYLE OYUNCULARA HOCALIK YAPMAK ZOR
BAKINIZ... Teknik direktörleri bazen tenkit ediyoruz, sert şekilde eleştiriyoruz, "Bu adamla maç başlanır mı, bunu niye oyuna almadın, oyuna hamle yapamadın, takımına hakim olamadın" diye yeri geliyor yerden yere vuruyoruz.
Ama şu da var arkadaş!
Bu kadar kolay, bu kadar zeka özürlü sarı ve kırmızı kartlar gören oyunculara teknik direktörlük yapmak da hakikaten zor iş!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor