Siyah ve beyaz
Şampiyonluğa oynayan iki takımı arka arkaya seyrettik.
Biri siyahtı, biri beyaz. Siyah olan Galatasaray, beyaz olan Beşiktaş.
Hem de ne beyaz.
Şunu özellikle söylemek isterim.
Dün Osmanlıspor karşısında ilk 45 dakikada seyrettiğim Beşiktaş iki yılın en iyi Beşiktaşı'ydı. Çok Avrupa kupası maçında bile bu kalitede bir oyun oynamadılar. Tek kelimeyle mükemmeldi.
Peki bu neden oldu? Neden ilk yarı 26 tane orta attılar kenarlardan rakip kaleye? Neden bu kadar şut attılar, pozisyon yarattılar? Neden rakip fazla gelemedi? Neden hücum oyuncuları çok daha rahat oynadılar?
Sebebi çok net; Dünkü orta saha.
Dönüyorsunuz Galatasaray'a.
Hani canlı kanlı bir adam vardır sezon başında, dersiniz ki maşallah nazar değmesin bu adama. Sonra amansız bir hastalığa yakalanır ve gözünüzün önünde erimeye başlar.
İşte sezon başından bugüne Galatasaray için söylenecek senaryo budur.
Dün gece siyah-beyazlılar düşünün koca bir ilk yarıda kaleye 26 orta attılar. Bunların hepsi rakibin aut çizgisine yakın yerden. Yani rakip defansın en çaresiz kaldığı yerlerden.
Peki, Galatasaray'a bakıyorsunuz.
Hani şampiyonluğa giden iki takımı karşılaştırıyorsun; hiç bir şey yok.
İnanın son 7-8 maçtır Galatasaray'a karşı oynayan takımlar doğru dürüst futbol oynamıyorlar, oynayamıyorlar.
Sebebi ne? Çünkü sarı-kırmızılılar sahada öyle bir diziliyorlar, öyle anormal işler yapıyorlar ki rakip takımı da bozuyorlar.
Yollamak için artık geç
Muazzam bir teknik direktörleri var! Ve ona çanak tutup bu takımı bu hale getiren, saçtıkları transfer paralarını har vurup harman savuran bir yönetim kurulu. Kendi düşen ağlamaz.
İki üç hafta evvel bu Tudor'u gönderseydiler belki düzlüğe çıkabilirlerdi.
Ama bence artık çok geç.
Gönderseler de fayda etmez. Bu Galatasaray'a da çok kendini bilen teknik adam gelmez.
Galatasaray yönetimi, 'Lider olan takımın teknik direktörü gönderilir mi?' diyordu. Futboldan anlamazsan böyle konuşursun.
Öyle bir teknik adam gönderirsin ki, 10 puan öndedir ama takıma ve kulübe zararlı işler yapmaktadır, gönderirsin.
Malatyaspor nasıl oynanacaksa öyle oynadı. Belki de bu sezonun en rahat maçlarından birini kazandı.
2-0'ken en az üç topu son pozisyonda dikkatli yerlerden oyuna soksalar bir anda maç 4-5 farka giderdi.
BABEL 10 NUMARA
BABEL için söylenecek bir şey yok. Adamın futbolculuğu da on numara, sportmenliği de, adamlığı da. Belli oluyor sahada. Talisca'nın bence kale içinden tamamladığı topta Babel'in göğüs vuruşu çizgiyi geçti. Ama ne olursa olsun Talisca'nın o topa müdahale etmemesi gerekirdi. Şenol Güneş'in bazı oyuncuları fazla kenarda bekletmesi tenkit ediliyordu. Haklıydılar da. Nitekim Şenol hoca inat etmedi. Dün çıkardığı 11 doğruydu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.