Kalitede zirvede
İki takım da ligin en tepesinde… Beşiktaş ile Başakşehir arasında oynanan dün akşamki maç şunu gösterdi;
İkisi de bulundukları yeri sonuna kadar hak ediyorlar. İkisinin de oyun stili değişik. Ayrı ayrı stilde yoğurt yiyorlar! İkisi de sahada iyi şeyler yapıyorlar. 1-0 öne geçince maçın direksiyonu Abdullah Avcı'nın eline geçti. Ama iki önemli sakatlık o direksiyonu ve vitesi istediği gibi kullanmasını engelledi. Şenol Güneş'in yapacakları belliydi zaten onları yaptı.
İstatistiklere bakıyorsunuz, topla daha fazla oynayan Beşiktaş. Oynanan futbola baktığınızda skoru her an değiştirebilecek, daha tehlikeli olabilecek, çok etkili hücum edip tehlike yaratacak takım Başakşehir'di.
Zaten onların oyun şekli böyle.
Beşiktaş topu kenarlara ve çizgiye götürdüğü zaman, hatta aut çizgisine indiğinde etkili oldu. Onun haricinde olamadılar. Zaten golü de kornerden yaptılar. Defanstan gelen oyuncunun kafa vuruşuyla… Başka türlü havadan gol atmaları çok zor Başakşehir'e… Bu sefer ceza alanına girerken verkaç denediler, bunu iki kez yaptılar, onda da başarılı oldular ama gol atamadılar.
Geçen hafta Fenerbahçe-Galatasaray maçını izledik, kalitesiz bir maçtı.
Ama dün geceki karşılaşma için böyle bir şey diyemeyiz. Maç için tribünlere gidenler de keyif aldılar, televizyon başında seyredenler de… Eksikler hissediliyor Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde oynaması haliyle dezavantajdı. Yani yorgunluk vardı. Ama yine de kendi sahasında oynuyordu daha farklı, daha etkili bir oyun beklenirdi. Onlara da baktığınızda üç tane önemli sakatlığı oldu. Yani bazı sebepleri var. Caner gibi, Talisca gibi, Tosic gibi önemli eksikler kendisini hissettiriyor.
Bu şunu gösteriyor; özellikle Avrupa'da başarılı olacaksan kadroyu daha kaliteli oyunculardan kurmalısın. Ya da bir veya ikisinden fedakarlık yapacaksın.
Sahanın zemini güzel olunca maçlar da daha bir seyri güzel hale geliyor.
Beşiktaş seyircisi de takımın bırakmıyor.
O da işin başka güzel tarafı.
Özlemişiz seyircili maçlar seyretmeyi.
Bursa'da neler oluyor?
Size bugün enteresan bir şey söyleyeyim. Bursa'da yaşayan Beşiktaşlılar şikayetçiler.
Diyorlar ki, Bursa'da hiçbir toplu yerde Beşiktaş maçları yayınlanmıyor. Onun için de biz İstanbul'a maça gelmek zorunda kalıyoruz. Bana bu iş enteresan geldi.
Eğer varsa bu işleri acilen çözmek lazım. Hangi devirde yaşıyoruz!
Oğuzhan'a yapılan faul
Cüneyt Çakır'ı sorarsanız bildiğiniz gibi... Öyle de çalar, böyle de çalar. Birine çalar, birine çalmaz.
Başakşehir'in son dakikalarda attığı golde faul var mı? Orada golü atan Mahmut'un Oğuzhan Özyakup'a yaptığı hareket net bir faul.
Kolundan tutup çekiyor. Ama şu da var Cüneyt Çakır, o faulü Beşiktaş'ın aleyhine veya Galatasaray'ın, Fenerbahçe'nin aleyhine çalabilir mi?
Her şeyi bir tarafa bırakın.
Son iki dakika oynanırken Quaresma bir faul yaptı. Hiçbir şekilde yoruma açık olmayan bir pozisyon. Ama Cüneyt Çakır, Quaresma'ya sarı kart göstermedi.
Şimdi 10 puanlık soru… Bilin bakalım neden?
Cevap; Beşiktaş, haftaya deplasmanda Fenerbahçe ile oynayacak.
Eğer Cüneyt Çakır, Quaresma'ya sarı kart gösterse Quaresma haftaya Kadıköy'de oynayamayacaktı. Bu kadar basit. İşte Cüneyt Çakır bu!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.