AMAN RiKO KARDEŞ!
Futbolcuya çok sert yapmayacaksın kendini kötü hisseder, aşağılanmış hisseder, senden intikam almaya kalkar. Aynı futbolcuyu da fazla okşamayacaksın bu sefer çok rahat eder, kendini bir halt zanneder, bir tuhaf olur. Futbolcuyla münasebetin tatlı-sert olacak. Futbolcu teknik direktörü fazla severse o teknik direktör yandı. Hiç sevmezse yine yandı… Şimdi bu yazdıklarımı okuyunca diyeceksiniz ki "Ulan Erman Toroğlu, bir teknik direktör nasıl olacak?" Hani derler ya 'demir yumruk, ama kadife eldiven'… İşte öyle olacak. Arada çakacak, arada öpecek.
Futbolcu öyle bir şeydir işte… Diyeceksiniz ki; Bunları neden anlattın?
Bu G.Saray'ı 4 maç evvel herkes "Koçlar, aslanlar 89 da olsa, 90 da olsa kazanıyorsunuz" diye pohpohluyordu.
Bu futbolcular kendilerini bir halt zannettiler.
Daha da önemlisi herkes başarıda kendini pay sahibi yaptı. Peki bu ne kadar sürdü? F.Bahçe maçına kadar.
Derbideki iğrenç mücadele, bakınız özellikle 'İĞRENÇ' kelimesini kullanıyorum. Bir futbolcu kötü oynayabilir, bir futbolcu bacak arasından topu kaçırabilir, ama aynı futbolcu koşar, mücadele eder, topa kafasını, vücudunu sokar ona bir şey diyemem.
Fenerbahçe maçındaki Galatasaraylı futbolcuları düşünün. Bir de ondan sonra yaşananları… Ben Galatasaray takımını 6 yediği Fenerbahçe maçından sonra bile böyle iğrenç mücadele ederken görmemiştim.
Akılda kalan iki gol vardı
Dün geceden akıllarda ne kaldı? Sneijder'ın frikik golü ve maçın sonunda Eren Derdiyok'un yaptığı gol vuruşu...
Hazırlanış olarak mükemmel bir gol.
Zamanında pası atarsan rakibi öyle yakalarsın, her şeyi doğru yaparsan sonunda golü atarsın.
Fenerbahçe maçındaki Sinan Gümüş'ün hareketlerini ve o maçta aldığı sarı kartı düşünün. Bir de bu maça girdikten sonra yaptıklarını… Ondan sonra aklınıza yazımın başında yazdığım cümleler gelmesin! Futbolcu okşandı mı veya 'Pardon' dendi mi neler yapacağını işte böyle görürsünüz.
Aklını başına topla Riekerink
Bir paragraf da Bruma'ya açmak lazım… Ya kardeşim Bruma, iyi hoş çocuksun. İki üç kişiye de çalım atıyorsun. Yalnız iki üç maçtır öyle bir havaya girdin ki sana da ayrı bir top vermek lazım. Hatta istersen maçın başında git hakemden iste, sen o ayrı topla istediğin gibi oyna. Zaman zaman da al topu evine götür.
Bruma, Muruma da yanda teknik direktör olsa seni anında Dur'uma yaparlardı ama yapamıyorlar!
Bir takım için teknik direktör çok önemlidir. Riekerink'e birilerinin şunu söylemesi lazım. Türkiye'de teknik direktör-yönetici münasebeti değişiktir.
Bak Riko kardeş! Yöneticiler, bu ülkede yöneticiler "Biz teknik direktörümüzün arkasındayız" derse bil ki en yakın zamanda gidiyorsun. Yani aklına başına topla.
Yöneticiler sakın arkana geçmesinler, yanında dursunlar!
Ne değişti ki?
Dün akşam ne oldu da Galatasaraylı futbolcuların çoğu bu kadar koştu, mücadele etti? Geçen haftaya göre ne değişti? Şu kadar basit; Artık sıra kendilerine geldi! Kim olurlarsa olsunlar, ne kadar isimli olurlarsa olsunlar artık olmayacaklardı. Dün gece çok mu iyi oynadılar? Hayır. Ama iyi mücadele ettiler. Hepsi birbirine yardım etti. Şansları var Bursasporlu oyuncular da Galatasaraylı oyunculara yardım ettiler. Böyle sırat köprüsü üzerinde giden bir Galatasaray takımını yakalamışsın, hem de kendi seyircisi önünde. Üstüne gitsen çok şey değiştirebilirsin ama onlar yapamadılar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.