Mourinho ve boş teneke

Mourinho eleştirilemez diye bir kural yok. Mourinho'da etten kemikten bir insan. Evet, Mourinho hatalı kararlar verebilir. Mourinho'nun konsantrasyon problemi olabilir. Mourinho ülkemizdeki futbol ortamını küçüm-semiş, ligi ve rakipleri yeterince analiz etmemiş olabilir. Mourinho formsuz ya da düşüşte de olabilir. Bütün bunları konuşabilir, tartışabiliriz. Ama kariyerinde bütün Avrupa kupaları bulunan, dört önemli ligde şampiyonluklar ve sayısız başarılar kazanmış ikonik bir teknik adamı neredeyse "futbol fakiri" ilan etmediğimiz kaldı. Üstelik bunu yapanların çoğu ikinci sınıf futbolcu eskileri, internet soytarıları ya da çaptan düşmüş gazeteciler olunca insanın "ben ne yaşıyorum?" diye isyan edesi geliyor. Bakın, artık alışkanlık haline gelen garip bir "bağırma " kültürümüz var. Sesi daha çok çıkınca haklı olacağını düşünen lümpen bir tavır bu. Bağır, çağır… Aynı futbol ortamda bulunmayı bile hayal edemeyeceğin bir adama hakaret etmenin keyfini yaşa! Hepsi boş tenekenin boş ses çıkarmasından başka bir şey değil.

İLK SEKİZ'E DOĞRU
Galatasaray zorlu bir derbiden dört gün sonra, fiziksel ve mental dezavantajına rağmen Yunanistan şampiyonu PAOK'a karşı dinamik, agresif ve baskılı futbolla üç puanın sahibi oldu. Önemli pozisyonlar buldu. Ön alandaki iştahlı oyununu neredeyse maçın tamamına yaydı. Yine de verdiği birkaç geçiş pozisyonu ileride başını ağrıtabilir. Top kayıplarını da bu seviyede daha az yapması gerekir. Ancak şu fikstür üçte üç ile başlamak için çok uygun. Sarı-kırmızılı takımın ilk sekizde yer almaması sürpriz olur. Osimhen maç ritmini bulunca katkısı çok daha fazla olacaktır. Şaka değil! Osimhen'in çıkıp, İcardi'nin oyuna girdiği bir takımdan bahsediyoruz. Unutmadan, Beşiktaş Omar Colley'i niye yolladı anlayan var mı?

FENER YETECEK KADAR
Fenerbahçe, derbi yenilgisinin şokunu atlatamadığını Union SG maçının ilk bölümünde net şekilde gösterdi. Belçika ekibi gole kadar F.Bahçe'ye göre çok daha etkili ve ne oynadığını bilen görüntüdeydi. Golden sonra oyun dengelendi. İkinci yarı yine kopuk kopuk etkili oldu Fenerbahçe. Açıkçası günün en güzel iki olayı maçı ve Amrabat'ı kazanmaktı. Şu ruh hali için galibiyet en güzel sakinleştirici olacaktır. Bu arada El- Nesyri golleri kaçırdıkça Guiza efekti vermeye başladı. İnşallah kaderi aynı olmaz. Süre almaya devam etmesi, fiziksel ve mental olarak toparlanması ve goller bulması gerek.

FARKI GÖRDÜNÜZ MÜ?
Beşiktaş, Ajax maçını kazanamayacağını daha ilk on dakikada belli etmişti. Sezona çok iyi başlayan Siyah-Beyazlı takım kaliteli ayaklarına rağmen, kendisinden çok daha dinamik, kondisyonu yüksek, topa ve oyuna daha hızlı yön veren rakibine ayak uyduramadı. Yaş ortalaması 24 olan, Hollanda ligine iyi başlayamamış, geçiş sürecindeki Ajax bizim flaş ekibimize nefes bile aldırmadı. İşte Avrupa futboluyla, ligimiz arasındaki fark bu! Elbette farklı yenilgide Van Bronckhorst'un oyun ve oyuncu seçimlerindeki etkisinin de payı var. Ajax'a gereğinden fazla saygı gösterip, önce savunma güvenliğini düşünmüş. Onana'nın bu maçta ne işi var? Üstelik savunmayı ön plana çıkaran Beşiktaş, sezonun en kötü takım savunması performansını gösterip 4 gol yedi. Beşiktaş'ın kadrosu savunarak maç kazanamaz! Trabzonspor karşılaşmasıyla başlayıp, Eyüp maçıyla devam eden sıkıntılı sinyaller Ajax'a karşı tavan yaptı. Aman dikkat Gio!