Eski Kadıköy

Resmi maçlarda 11'de 11 yapmak İsmail Kartal için rüya gibi bir başlangıç oldu. Fenerbahçe'nin de, Hoca'nın da, camianın da buna ihtiyacı vardı. Üç gün önce iç sahada oynamışken, hafta içinde stadı bir kez daha 45 bin kişi ile doldurmak taraftarın mutlu ve inançlı olduğunun göstergesidir. Kadıköy eski havasına geri dönüyor. Rakibi ve hakemi baskı altına alan, takımına sırt veren etkili ve coşkulu tribün silahı uzun süredir susmuştu. Nordsjælland maçında o bildik havayı yeniden hissettik. Altı oyunculu geniş rotasyona rağmen genç, diri ve ayağa iyi top yapan Danimarka ekibini 3-1 ile geçmek az iş değil. Ancak "maç bitti" havası her zaman tehlikelidir. Bu maçın dersi bu olmalı. Üç puandan büyük kazanım ise geniş kadronun arasındaki makasın daraldığını ve küskünlerin toparlandığını görmek oldu.

HESAP KİTAP

Galatasaray kâğıt üzerinde herkesin 3 puan yazdığı Kopenhag maçından 2-2 ile ayrılınca taraftarlar hesaba başladı. Hesap kitap için vakit var. Önemli olan ders çıkarmak. Kaçan gollerin açıklaması yok. Avrupa'da bu fırsatları yakalayınca gole çevireceksiniz. Savunmadaki basit hataların da izahı zor. Bu seviyede bu hataları cezasız bırakmazlar. Angelinho 'da düşüş var. Ziyech hazır değil. İcardi fizik kalitesini arttırmak zorunda. Süper Lig tamam da Avrupa bu "ağırlığı" kaldırmaz. Gol kaçırsa da Kerem'i bir maçla asmak bence haksızlık. Muslera aynı hataları çok fazla tekrar etmeye başladı. Kredisi büyük. Ama 37 yaşında ve bir yıl daha kalmak istiyorsa bu performans kafa karıştırır. İyileri de unutmayalım. Boey ve Torreira nazar boncukluk oynadı. Tetteh umut verdi. Okan Hoca'ya gelince… İlk 11 tercihi ve oyuna müdahalede gecikmesi puan kaybında etkili oldu. Belli ki kadro yapısı onu zorluyor.

SADECE MERT GERİSİ DERT

Beşiktaş'ın Brugge maçından bir puan çıkartması gerçek bir futbol mucizesidir. Kazanılan puan mükemmel. Lafım yok. Ancak beraberliğe aldanmak büyük bir yanılgı olur. Gecenin iyi tarafı Mert'in kurtarışları, Cenk'in attığı gol ile moral bulması ve Eric Bailly'nin iyi başlaması oldu. Gerisi iç açıcı değil. Amartey, Amir, Rashica, Rossier… Hangi birini yazsam. siyahbeyazlıların acilen toparlanması, hazır olmayan oyuncuların sisteme dahil edilmesi gerek. Bunu sağlamak da Şenol Güneş'in işi. İlk hedef milli araya en az kayıpla gitmek olmalı.

ACABA BEYAZ SAYFA MI?

A Milli Takımımız; son 20 yılda 9 teknik adam eskitti. Hani bir reklam vardı. "Aç, kapa, aç kapa" diye başlayan. Durmadan hoca değiştiriyoruz. Oysa sıkıntı büyük resimde. Kuntz ile yürümeyeceğini bu köşede çok yazmıştık. Malumun ilamı oldu. Adı dillenmese Montella tercihi beni şaşırtırdı. Futbolcu ve teknik adam olarak önemli takımlarda görev yapmış, düzgün bir karakter. O bizi, biz de onu tanıyoruz. EURO 2024 vizesi alırız, almasına… Önemli olan bir oyun kimliği kazanarak, istikrar yakalamak. Peki, neden Türk hocaya görev verilmedi derseniz… Bence TFF, teknik adam üzerinden yapılacak takım kavgasına bulaşmak istemedi. Yönetimde de, dışarda da karışan çok olmuştur. Yazık ki toplumsal uzlaşı sağlayacak bilince sahip değiliz. Bu arada eğer bir fatura kesiliyorsa, Hamit Altıntop'un da milli takım ile ilgili görevinden ayrılması gerekir. Yoksa bu değişiklik, beyaz sayfa açmak anlamına gelmez.