Bu şanssızlık elbet bitecek
Aykut Kocaman inadından vazgeçip, Valbuena da sisteme ayak uydurunca baskılı oynayan, rakibi büken bir Fenerbahçe izledik.
Farkettiniz mi bilmiyorum, Valbuena dün gece hiç yapmadığı kadar adam kovaladı, Hasan Ali'nin rahatça ileri çıkıp, hücuma katkı yapmasını sağladı. Hep söylüyorum, Aykut Kocaman ve Valbuena birbirine adım atmalı diye...
Bundan karlı çıkan Fenerbahçe olacak. Futbol sadece hücum etmek değildir.
Bir denge tutturmak gerekiyor. Ama ne yazık ki Aykut Kocaman fobisi olan bazı spor yazarları ve yorumcular, "Fenerbahçe Fenerbahçe gibi oynamıyor" diyerek algı oluşturuyor.
Yazıktır, günahtır, ayıptır! Kocaman elindeki malzemeye göre oynatıyor takımı...
Gaza gelip sadece 3. bölge oyunu oynatsa bu takım şu anda şampiyonluğu kovalıyor olmazdı. Yüzde 75 gibi topla oynama oranının yakalandığı dönemde iki topun direkten dönmesi, pozisyonların golle sonuçlanmaması şanssızlıktan başka bir şey değil.
Tuhaf goller yeniyor
Zaten Fenerbahçe'nin bu sezon en büyük rakibi talihsizlikler değil mi?
Yenilen 2 golde de bireysel hatalar var.
Sezon başından beri tuhaf goller yeniyor!
Sebebini hakikaten anlamak mümkün değil.
Bir gol kendi kalene diğeri ise rakibin kaleyi bulan ilk şutu!
Bu kadar iyi oynanan maçın berabere bitmesi gerçekten büyük talihsizlikti.
Bu kadar şanssızlık normal olarak saha içerisinde oyuncuları da etkiliyor.
Koşuyorsun, basıyorsun, mücadele veriyorsun ama sonuç yok.
Maçın hakemi Mete Kalkavan, Fenerbahçe'yi doğradığı için büyük ihtimalle haftanın en iyi hakem notunu alacak!
Valbuena- Issah pozisyonunda sarı kartı es geçmesi inanılır gibi değildi.
Beraberliğe rağmen takımın umut verici bir futbol oynadığını söylemek gerek. Böyle oynayın, canımı yiyin!
Şanssızlığın biteceği bir yer elbet olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.