2010 model Fener!
Aykut hocanın F.Bahçe'de yapmak istediği devrimin izlerini yavaş yavaş görmeye başladık. Dün gece sahadaki "Brezilyalısız" kadro tam da Kocaman'ın istediği gibiydi. Avrupa'da var olabilmek, günümüz futbolunun gerçeklerine yaklaşmak için Brezilyalı sevdasından vazgeçilmeliydi. F.Bahçe temizliği Aykut hocanın eliyle yapıyor.
Stoch-Dia ikilisinin ilk kez birlikte görme fırsatı bulduk. Ama Kocaman'ın, Alex'in yerine niçin Özer tercihini yaptığını bir türlü anlayamadım.
Hem sakatlığı var hem de milli takımda çok kötü oynadı. Onun yerinde sahada kesinlikle Semih olmalıydı.
Zaten maçın hemen başında yaşanan sakatlık "eğrisini doğrusuna" getirdi! Semih, Alex'i hiç aratmadı desek yeridir. Hem Niang'ı gol pozisyonuna sokan paslar attı hem de Stoch'la yaptıkları verkaçlarla Konya defansının dengesini bozdu. Attığı ve attırdığı gollerle maçın adamı olmaya hak kazandı. Semih'in, Alex'ten farkı takım arkadaşlarına duvar olabilme yeteneği...
Kocaman'ın daha çok işi var
Kaleye arkası dönük oynamayı bildiği için, Emre, Stoch ve Dia'nın işini çok kolaylaştırdı.
Konyasporlu futbolcular kendi oyunlarını sahaya yansıtmaktan ziyade F.Bahçe'yi durdurmaya dayalı bir oyun anlayışı benimsediler. Bu çok normal. Orta sahası bu kadar güçlü bir F.Bahçe'yle ligde ilk kez onlar oynadı.
Sarı-lacivertli takımın hızlı oyuncularını durdurabilmek için sık sık sertliğe başvurdular. Hakem Abdullah Yılmaz da buna müsaade edince doktorların çokça sahada göründüğü bir karşılaşma izledik. Orta sahası ve hücumu iyi ancak savunmasında hatalar yapan F.Bahçe'de artık gözler G.Saray derbisinde...
Rakiplerinin kaybetmesiyle 9 altın puanı cebine koyan sarı-lacivertliler bu galibiyetle deplasman fobisine de son verdi. Ancak Aykut kocaman'ın daha yapacak çok işi var. Özellikle defans hattıyla daha yakından ilgilenmeli...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.