Umut asla bitmez

Kısa idik ama çabuktuk kadrolara bakıldığında.Yüksek ve duran toplarda alınmış riske karşın , daha ağır olan rakibin içinden, pasla ve hızlı geçme niyetini gösteriyordu bu. İzlanda, Hollanda için başlamıştı, maçı ciddiye alıyor ve üzerimize geliyorlardı,biz de biraz fazla arkaya yaslanıyorduk başlarda.10.dakika sonrası dengeledik,pas yapmaya başladık ve Oğuzhan'ın şutu ile heyecanlandık.
Pası hızlı yapan ve çabuk oynayantakım olmak. 26'da Hakan ile yine pozisyona soktu, olmadı. Duran top ribauntları etkili başka bir yöntemdi.
Volkan'la orda da karavana attık.Dikine kaleye gidelim dedik Arda ile, son adama takıldık. Kenar ortalarını dahi kullandık Şener'le, boyumuza, posumuza bakmadan.Yani, hücum anlamında her varyasyonu deniyorduk.
Öne çıktığımızda savunma arkamıza kaçmaları sorununu bir kez yaşadık 33'te. Ama kontrol bizde idi. Topa yaklaşık % 60 hakimdik. Arda ve Hakan'ın ön tarafta dönerek oynaması rakibin dengesini bozma amacı taşıyordu.
Yine de çok katı ve 20 metrede alan savunması yapan İzlanda, adam kovalamayınca pek boşluk bulamadık.

Herkese helal olsun
Ama, İzlanda'ya, kalemize şut attırmadan ilk yarıyı bitirmeyi de başardık.
Ayrıca, 9 eleme maçının hiçbirinde ilk yarıyı yenik kapamayan İzlanda, bu maçta da bu geleneğini bozmuyordu.
2. yarı daha da kontrollü başladık.
Oğuzhan-Gökhan değişikliği ile hızlanma amaçladık. Hollanda, boş zamanlarında gol yiyor haberleri üstüne, Kazakların da attığı haberi gelince, Hakan-Cenk ve Volkan-Umut değişiklikleri geldi. Ama 77'de haklı kırmızı karta , içimden ''ne gerek vardı Gökhan? '' diyordum.
Tek çare şut idi. Onun da kralını Avrupa'nın bile serbest vuruş isabet yüzdesi en yüksek 10 oyuncusundan biri Selçuk serbest vuruşta şahane yapınca finallere gittik. Helal olsun çocuklar, teknik adamından, oyuncusuna, herkese.