Kaos ve inanç
Çok zordur böyle maçları oynamak. 3 santrforunuz yok, kötü başlamışsınız ve moraliniz pek de iyi değil.
3 forveti olmayınca bütün orta sahalarını oyuna sürmüş, bu haliyle takımından önde basmasını, çok koşmasını, kaos futbolu oynamasını istemişti Yanal.
Bu nedenle Emre, başlama vuruşundan ilk topu baskı yapmak için taca attı.
Ancak takımın adam eksilteni, dikine pas atanı, öne taşıyanı yoktu. Sadece Alper dikine gidiyor, Gökhan da bindirmelerle destek veriyordu. Holmen, Emre, Kuyt etkisiz, Kadlec çok kötü idi. Buna karşılık Kasımpaşa çabuk ve doğrudan kaleye giden Babel ve Adem ile tehlike yaratıyordu. Fenerbahçe'nin bu haliyle gol atması çok zordu.
Santrforlar dönerse
Hakem oyuna tesir etmese de yanlış kararlar veriyor ve Alves'in teknesine atlıyordu. İkinci yarı Holmen-Cristian değişikliğinden ziyade takıma inanç ve kazanma hırsı ile Emre'nin iyi oyunu geldi. Hele de Kerem atılınca F.Bahçe Emre ve Alper'in organizasyonunda tek kale oynamaya başladı. Sonuçta da bu tür kadro ile gol atabileceği iki alternatiften 'şutu' Emre ile kullanıp öne geçti.
Duran toptan M.City'den sonra en çok gol atan ikinci takım olan F.Bahçe, Bekir ile bu özelliğini de konuşturup maçı kazandı.
Sonuç: 1) Bence bu takıma devre arasında salon idmanları açısından fazla yükleme yapılmış.
Yanal artık yükleme yapmamalı.
2)Tüm oyuncuların müthiş bir inanç ve oyun ahlakı var.
3) Alper ve Salih'i daha çok kullanmak, Emre'ye sinirlerine hakim olmayı öğretmek gerek.
4) Dönecek 3 santrfor, bu takımı şampiyon yapar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.