Altın güç aranıyor!
Orduspor'un başlattığı "44. Yıl anısına, 100 Altın Adam Aranıyor" ve Boluspor'un başlattığı, "Takımın İçin Pamuk Eller Cebe!" kampanyaları da gösterdi ki bu yarışta hemen herkesin katkı verme, takımına yakın olma, takımını yalnız bırakmama zamanı gelmiş. Herkes görüyor 1. Lig tarihinin en çekişmeli sezonunu yaşıyoruz. Öyle uzaktan, "Ben takımımı çok seviyorum, maçlarına da geliyorum" demek yetmiyor arkadaş. Gücün nispetinde başarısına ortak olmak, ürünlerinden almak, maddi katkıda bulunmak, yönetimine de destek olmak zorunluluğun var! Futbolda eskidenmiş o yapsın, o etsin denilen, bir iki kişinin takımı yüklendiği, parasal anlamda taşıdığı dönemler. Futbol çarkı çok ciddi paralarla dönüyor artık. 1. Lig'de bir takımın en az 10 trilyon bütçesi yoksa ligde ciddi zorluklar yaşıyor. Örnek mi istiyorsunuz, Altay ve Adanaspor takımları. Geçen yıl şehirden ciddi katkı alan bu iki takım Süper Lig'i hedefliyor, başarıya koşuyorlardı. Bu yıl her iki takım da ekonomik daralmalarla en zor sezonlarını yaşıyorlar. Geçmişten gelen borçlar ve mevcut yükümlülükler tüm takımları ciddi ekonomik zorluklarla baş başa bırakıyor. Bu anlamda Orduspor ve Boluspor'un açtıkları kampanyalar çok hoş ve örnek kampanyalar. Ben de buradan destekliyorum. Unutma, sahadaki 11 adamın iyi olması için 12.
adamın da çok güçlü ve iyi olmalı.
* * *
kırmızı kart
Denizlispor
İlk yarıyı lider bitiren o takım şimdi yok, yerinde yeller esiyor. Zorda, darda direnen o takım gitmiş; ruhunu kaybetmiş bir güruh var. Ligin en güçlü kadrosu bu duruma düşmüş, aciz kalmışsa; salt teknik kadronun yetersizliği, futbolcunun güçsüzlüğü diye sıyrılamayız işin içinden. "Bu takımın yöneticisiyim, lideriyim" diyenler de kendilerini sorgulamalı, "Nerede hata yaptım, neyi eksik bıraktım" diye sormalı. İdarecilik, "Şunu ağırladı, bunu uğurladı" demek değil. Arada kendi kulübünüze de uğrayıverin, ne olup bitti bir öğrenin. Horoz geleceği kaybediyor, siz bugünü konuşuyorsunuz!
* * *
alkışlı 'yorum'
A.Gücü U11/Cengiz Paça
BU hafta tertemiz yürekleri ile Ankaragücü'nün geleceği olan U11 Takımı'nı konuk edeyim istedim. Genç hocaları Cengiz Paça ile "neler yapıyorsunuz" diye konuşurken, yaptıkları güzellikleri not ettim. Şu çok açık; minik Ankaragücülüler hem insani, hem sporcu olarak çok örnek bir altyapı alıyorlar. Başta hocaları olmak üzere tüm görevliler idrak ederek eğitiyorlar minikleri. Hafta içi düzenli idmana, maçına gelen bu çocuklar, ödül olarak hafta sonları A.Gücü maçlarına, maçları yoksa pikniğe götürülüyorlar. Bununla bitiyor mu, hayır! Aileleri ile her hafta Huzurevi ziyareti, gazileri ziyaret, Anıtkabir görme, tarihi yerlere gitme ayrıca yapılan işler. Bize düşeni de biz buradan yapalım, alkışlayalım.
* * *
şeref tribünü
Şaban Yıldırım
Kulüp Kayyum'a kalmış, futbolcuları takımı terk etmiş, Sakaryaspor'da karamsarlık üst noktada, kaos kapıda. O dönem gördük, hocasız da kaldılar. "Şaban Yıldırım bizim çocuğumuz, o gelsin" dendi. Alınacak sonuçlar, sahaya çıkacak oyuncular muammaydı. Maddi sıkıntı en üst düzeyde, yönetim yok. Üstelik transfer yasaklı. Ama kendi bünyesinden çıkan idealist bir hoca, gencecik isimlerle yeni bir Sakaryaspor oluşturdu. Tatangalar küllerinden yeniden doğuyor. Hocanın adı Şaban, soyadı
Yıldırım ama... Hızır'ım diyorsa da inanın!
* * *
E 'söylüyorum'
İletişimsiz "lig"
Şöyle 1. Lig ve alt liglerdeki kulüplerimizin internet portallarına bir baktınız mı? Tam bir fecaat! Açmış olmak için açılmış. Güncel tek bir haber, duyuru, gelişme yok. Belki de en az parayla en iyi sonuç alınacak icraattır oysa iletişim hattı.
Bu konuda görüyoruz ki ligimizdeki tüm takımlar yetersiz, çabasız ve de isteksizler. Çağ atladık, internet çağındayız diyoruz ya!
O da ayrı bir komiklik. Kağnı hızında düşünüyor, kaplumbağa hızında gidiyoruz.
Kulüplerimiz iletişim hizmetlerini, web sayfası oluşumunu, internet portalı kurmayı, sayfalarını güncellemeyi maddi külfet, zorluk, ekstra zaman kaybı olarak görmemeliler. Bu sayfalar onların gözü, kulağı, dünyaya açılan pencereleri.
* * *
futbol fest
Bursaspor/Tavşanlı
KÜTAHYA -Bursa kuzeyden komşudur il olarak. Yıllarca Kütahya, Tavşanlı futbolsuz kalmış bu eksikliği de Bursaspor'a destek vererek teselli saymıştı. Geçen yıl Bursaspor'un Süper Lig şampiyonluğuna en çok Kütahya şehri sevinmişti. Şimdi benzer sevinci Tavşanlı Linyitspor'a destek veren, dostluk elini uzatan Bursasporlular yaşıyor.
Dün sana, bugün bana durumu...
* * *
heykel traş
Futbol mezarlığı!
SÜPER Lig'den düşmüşseniz, dipsiz bir kuyuya düşmüş sayın. Çıkacağınız meçhul. Takım olarak bir daha belinizi doğrultamaz, eski gücünüzü de yakalayamazsınız. Borçlar diz boyu, alacaklılar sıradadır. Başarınızda konvoyunuza katılan, esnaf bile alacağı 3-10 para için haciz kaldırır. Nereden çıktı bu yazı demeyin, futbol mezarlığındaki (!) sakinler artıyor her sezon. Düşenler de kurum takımı değil, koca koca şehir takımları. Malatyaspor dün UEFA Kupası'na katılıyordu, bugün yok artık. Erzurumspor çoktan tarih oldu. A.Sebat, Siirt zor günler geçiriyor. Sakarya, Kocaeli yaşamak için çırpınıyor. Diyarbakır iki sezonda dip yaptı. Süper Lig, Bank Asya 1. Lig derken 2. Lig'de bile kalacakları meçhul. Bunları görüp futbol mezarlığı yazmakla haksızlık mı ediyorum?
* * *
BUNLARI BİLMESENİZ DE OLUR
Belçika futbol takımlarından Club Brugge Takımı'nın yıllardır sürdürdüğü ilginç bir geleneği var. Kendi sahalarında oynadıkları maç sonrasında; ister galip, ister mağlup olsunlar hakem odasının önünde şampanya patlatıyor, hakemleri tebrik ediyorlar.
* * *
...HAFTANIN SÖZÜ...
BÜYÜK ADAMLARIN HEYKELLERİ, HAYATTAYKEN ÜZERLERİNE ATILAN TAŞLARDAN YAPILIR. (COCTEAU)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.