Baklava tadında!

Adana'da o kadar derin bir sessizlik vardı ki hakemin düdükleri de olmasa stada hapsedilmiş "Bu maçı izleme cezalısın arkadaş, kaçış yok, otur şuraya!" dediklerini düşünecektim. Topu topuna 20 gazeteci ile adeta stadı kapatmıştık! Bir an Samet Aybaba ile göz göze geldik. Ben gözlerimle "Hayırlı olsun" derken, o gözleriyle "Yalnız değilsin" der gibiydi. Evinde oynadığı Bursaspor maçında Saat gazisi" olan Gaziantepspor, hem maçı hem başkanını hem de desteğini yitirip yad ellere geldi maç için. Bu maça çıkarken Gaziantepspor 7 maçta aldığı 7 puanla sıralamada 12. sırada, rakip Bucaspor ise 7 maçta aldığı 6 puanla hemen peşinde 13. sıradaydı. Maç öncesi "Denk kuvvetler oynuyor, maç ortada" diye kritik etmiştik arkadaşlarla. Maalesef her şeyi tahmin ettik ama Bucaspor'un defansını (!) hesaba katmamışız.
Souza-Popov işi bitirdi
Yürüyerek giden El Yasa hayatının en kolay penaltısını kazandırdı takımına. Ismael Souza attığı penaltı golü ile "Ülkemizde seyyah Arjantinli" olmadığını ispatlarcasına, hem Türkiye'deki ilk golüne, hem de eksik olan moraline katkı yaptı. Tam ilk yarı 1-0 bitecek derken, Samet hoca da oyuncularını uyarırken ikinci defans hatası ile Ismael Souza-Popov A.Ş. ikinci golü getirdi Gaziantepspor'a. İlk yarı Gaziantepspor'un üstünlüğü ile 2-0 bitti. Zaten artık maç da bitmişti...