Kara Melek!
Havasından mıdır, suyundan mıdır bilinmez; Türkiye'ye gelen yabancılara bir haller oluyor... Omuzlarda karşılıyoruz, yere göğe sığdıramıyoruz, banka hesaplarını kabartıyoruz, performansları yerlerde sürünse de baş tacı yapıyoruz, sonra da el üstünde gönderiyoruz..
Önceki gün idmanı izleyen basın mensuplarının kendisini esnerkengörüntülemesine sinirlenen Schuster, bir anda eline-ayağına hakim olamıyor. Önce "Ne çekiyorsunuz?" diye hiddetleniyor.
Baktı ki kameralar kaydı kesmiyor, fotoğraf makineleri de tıkır tıkır çekiyor; tutamıyor kendini ve elini götürüveriyor bir yerlerine! "Bir anlık refleks mi acaba?" deseniz, değil...
Hani, "tiki" var deseniz, o da değil...
Eee, her "tiki" olan "tiki"ni karıştırmıyor! Peki neden bu kadar kızıyor?
Neymiş, esnerken niye görüntülenmiş!
Allah Allah... Sevinç görüntülerini çekene teşekkür yok, insani bir olay olan esnemeyi çekene "Al sana", öyle mi?
Ertesi gün ise yaptığı hareketin yanlış anlaşıldığını düşünüp, 'üzgün' olduğunu söylüyor.
Tabii hocam, ne demek!.. Sen elini götür bir yerlerine, 'karıştır' ortalığı, sonra da bir anlık 'refleks' olduğunu söyle... İstersen biz senden 'özür' dileyelim! Schuster'in, kulübün resmi internet sitesinden yaptığı 'üzgünüm' açıklaması yetersiz. Çıkacak yine gazetecilerin önüne, kameralar ve fotoğraf makineleri kayıttayken 'özür' dileyecek.
Belki o zaman, "Beyaz Melek" lakabını hak eder... Şu anda bizler için Kara Melek!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.