Hagi garanti peşinde

Galatasaray'da işler oldukça karışık. Tarihinde görülmedik bir şekilde politikboyutta hatalar zinciri ve kulüp içi uyumsuzluklar had safhaya gelmiş durumda. Bütün bu uygunsuz koşullarda kriz yönetme özürlü yönetim sürekli aynı kasedi koyarak duruma hakim olmaya çalışıyor. Şüphesiz bu kargaşa Amiral gemisi olan Profesyonel Futbol Şubesi'ni de ciddi şekilde etkiliyor. Bugün teknik direktör Hagi'nin basın toplantısını hayretler içinde izledim. Tüm evrensel futbol dünyasında cuma günü basın toplantısı yapılır. Bu toplantılarda hafta sonu oynanacak maçın bir öngörünümü ve sohbeti yapılır. Bu toplantı ise tamamiyle Hagi'nin bir günah çıkarma ve kabahatinin olmadığı söylemleriyle doluydu. Oyuncuların tamamı hocalarının ne söylemek istediğini ve halet-i ruhiyesini çok çabuk ve herkese göre daha iyi değerlendirerek anlar. Görünen hocanın kendini garantiye almaya çalışması senaryosudur.

İlerisi aydınlık değil
Bunu hisseden oyuncuların böyle bir kaotik ortamda nasıl bir ruh hali içinde olabileceklerini tahayyül etmek çok zor değil. Beşiktaş'ın Dinamo Kiev'e 4-1 yenilmesi ise Galatasaray'ı çok zor bir durumda bıraktığı da bir gerçek. Kupaya asılmaktan başka bir çaresi olmayan Galatasaray ve Beşiktaş, Gaziantep engeli aşılabilmesi durumunda karşılaşacaklar. Avrupa yolu muhtemelen buradan geçecek. 'Olağanüstü seçim yapalım mı yapmayalım mı acaba ibra olacak mıyız?' gibi politik bir kaosun içinde bin kafadan bin sesin çıktığı Galatasaray ve benzer durumdaki Beşiktaş eğer bir tur sonra Avrupa mücadelesi yapacaklarsa varın siz futbolumuzun halini bir düşünün... Sporu içine politika girdiği zaman işler her kesim için zorlaşır. Galatasaray'da bu fazlasıyla mevcut ve çözümsüz göründüğü için ve bir mucize de olması pek olası görünmediği için ilerisi aydınlık görünmüyor.