Yapılması gereken!
Galatasaray'ın beklenmeyen Manisa mağlubiyeti ortalığı karıştırdı. Maç bittikten sonra 45 dakika Ali Sami Yen'den çıkmayan müthiş taraftar, en küçük bir kötü söz söylemeden ağıtlar yaktı, tabiri caizse "doya doya" üzüldü, zarif bir şekilde protestolarını ortaya koydular. Bu esnada başkan Adnan Polat'ın yokluğunda, stat dışında, ikinci başkan Helvacı, "Başkanın olmaması önemli kararlar almamızı engellemez, işler yürür'' mealinde talihsiz bir beyanat vererek, iyi bir stratejist olmadığını gösteriyordu. Ertesi gün yapılacak yönetim kurulunda alınacak kararlardan sonra her şeyin belli olacağını söylüyordu. Ertesi gün yapılan ve çoğunluğun sağlanamadığı toplantıdan tek bir karar çıktı, bir sonraki yönetim kurulu toplantısının gündemi tespit edildi! Helvacı yönetimi toplayamayarak bir sonraki gündemi tespit etmişti (!)...
Muhalefeti Süren'e sorun
Başkan Polat ise bu kaosta, uzakdoğu seyahatindeydi. Galatasaray başkanlığı makamı son derece diplomatik misyonları uhdesinde bulundurur. Böyle bir felaket ortamında başkanın yokluğu, otorite zaafiyeti yaratır. Nitekim her kafadan bir başka sesin çıktığı bir süreç yaşanırken, olması gereken, duruma el koymak üzere başkanın ilk uçağa atlayıp dönmesiydi. Sürekli muhalefet ve basının suçlandığı bir gerçek. 12 maçta 6 mağlubiyeti ve toplam 20 puan kaybı, muhalefet ve basın mı yaptı? Galatasaray'da muhalefet filan yok. Muhalefetin ağababasını 4 senede 4 şampiyonluk, UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanan efsane başkan Faruk Süren'e sorun. Bu ortamda yönetim kurulundan gerekli desteği alamadığı için, Galatasaray'ın menfaatleri gereği istifa ederek, olağanüstü seçime gitme nezaket ve zarafetini gösteren, merhum Prof. Dr. Mustafa Pekin'i hayranlıkla ve rahmetle anmayı da borç biliyorum.
İstifa onurlu bir aksiyondur. Tek taraflıdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.