Başarı için...

Galatasaray, genel kanı olan gerileme ve çöküş devrinden Eskişehir galibiyetiyle çıkmış gibi göründü. Aynen Osmanlı İmparatorluğu gibi duraklama devrini, 4 yıldır yaşayıp bir ilerleme veya ışık göremeyen camia büyük beklentiler içinde.
Transfer döneminin bitmesine saatler kala can havliyle alınan 2 yabancı oyuncunun gergin taraftarları sakinleştirmeye yönelik olduğu aşikar.
İşin teknik ve politik yanından daha ziyade öncelikle mali tarafına bakmak lazım. İki oyuncunun toplam maliyeti (Ödeme zamanları hariç) toplam 19 milyon euro. Bu yaklaşık 22 milyon Amerikan doları eder. Her ne kadar 3 senede ödeniyor da olsa borcunuza yazılır.
Bu sene Avrupa macerasına çok erken veda eden bir takımın sadece tek hedefi vardır; o da Süper Lig şampiyonluğudur.

Yemek yemekle olmaz
Takımda 2.5 milyon euro üzerinde yıllık maaş alan 5 oyuncu mevcuttur. Tabiatıyla, bu ücretin 4'te 1'ine oynayan oyuncuların çoğunlukta olması doğal bir hoşnutsuzluk ortamı yaratmakta...
Bu menfi psikolojik tabloyu ancak müthiş bir harmoni ve dayanışma sağlayarak yönetebilirsiniz.
Yardım ve destek almadan takım olabilmenin mümkün olmadığı sabittir.
Burada profesyonel, uzman psikolojik destekten söz ediyorum. TFF'nin hakemler için uzman grup terapistleri kullanma yöntemi dikkate alınmalıdır.
Aslında toplumumuzda, tepkiyle karşılanan bu yöntemi uygulayan pek çok ünlü Avrupa kulübü mevcuttur. 'Yönetim kurulu; oyuncular ve teknik heyetle yemek yedi, moral depoladı, motive etti' gibi ütopyalarla zaman kaybetmemek lazımdır.
Oyuncuların en nefret ettiği olaylardan biri bu yemek organizasyonlarıdır.
Bilimsel ve sıcak yöntemleri uygulamayı bilmek başarıyı getirir.