Ümit vermiyor

Karman çorman, kimin ne yaptığı belli olmayan bir ortamda, "Eldeki mevcut sağlarla ne yapacak? Maç sonu bire bir dile getiremediği hangi mesajlar Rijkaard tarafından aktarılacaktı acaba?" gibi absürd beklentilerle başladı maç...
Hep kendi kendime 2.05 boyunda kaleci olur mu diye sorduğum İvesa'nın aldığı gol maçın 4. dakikasında Es-Es'in gardını düşürdü.
Öne geçen Galatasaray'da Ali Turan'ın saç biçiminden ve sağ ayakla sol bek oynayan Serkan'dan başka önemli bir değişiklik yoktu. Ha bir de A. Albayrak tribündeydi. Enteresan... Arz-talep-vitrin triolojisi herhalde... Savunmanın sol kanadı yine evlere şenlik.
Yerinde durmasını bilemeyen solbek Galatasaray'da oynuyor. Burhan Eşer maden buldu o kanatta.

Arda'nın şahsi gayretiyle
Kaliteli oyuncu problemini Arda-Elano ikilisini uzun zamandır ilk defa beraber oynatmakla çözdü gibi görünen Rijkaard, "Neden Elano mevkiine adam alınıyor"u sorgulamalı bence.
Eskişehir'deki Doğa bana göre mevkiindeki önemli işler yapan oyuncu. Sakat ve kilolu falan da değil. Tam da Galatasaray'ın oyuncusu.
Beraberlikten sonra fazla hamle imkanı yoktu G.Saray'ın. Aydın ve 4.5 milyon euro'luk Cana derman olmaya çalıştılar. Fazla etkin, mutlu ve çalışkan olmamasına rağmen Arda şahsi gayretiyle maçı 3-1 e getirdi. Yaratıcı oyuncuları ihtiyaç durumunda oyunda tutabilmek, her an olağanüstü işler beklemek demektir.
Bu 3 puan tüm kötü gidişi durdurur mu? Avrupa'ya veda etmek önemli bir travma. Oynanan oyun ümit vermiyor. Milli maçlar arası şans. Transferin bitmesine de 3 gün var.