Hepimizi üzdüler

Genelde sadece spor yazmaya özen gösterip, kendimi futbolun ve sporun politikasından uzak tutmaya çalışıyorum. Okuyucuların da bu işin spor harici kısmından hoşlanmadıklarını biliyorum. Geçtiğimiz hafta sonundan itibaren özellikle basketbolda yaşanan kötü olaylar ve sonuçları spor kamuoyunu ziyadesiyle üzmüştür. Üstüne bir de Galatasaray'ın cezalı oyuncusunu bilerek arkadaşının formasıyla oynatması, Galatasaray camiasını derinden yaralamıştır. Bu konuda, Galatasaray Divan Başkanı gereğini yaparak Olağanüstü Divan toplantısını anons etmiştir. Gereğinin bu toplantıda yapılacağı beklentisi ve ümidi ile bu konuda daha fazla yorum yapmayacağım. Hafta sonu oynanacak Manisa maçı ile 3 oyuncusu hariç dinlenme imkanı ve rejenerasyonunu tamamlayan kadro yarışa kaldığı yerden devam edecek. Deniz aşırı milli maçlardan dönen oyuncuların adaptasyonu bir problem gibi görünmesine rağmen, o oyuncuların ciddi maçlarda oynamış olmaları 'en iyi idman maç oynamaktır' prensibini doğrulayabilir.

5'te 5 çok zor değil
Bir gün evvel ezeli rakiplerinin oynayacağı maçın sonucu, Galatasaray'ın pazar motivasyonunu direkt olarak etkileyecektir. Derbi maçlarını tamamlayarak son 5 haftada nispeten dişine göre rakiplerle oynayacak olmanın getirdiği avantajla, 5'te 5 yaparak devreyi iyi bitirmek hem moral hem Galatasaray kamuoyunun özgüveni açısından önemlidir. Basketbolda yaşanan olayların ve son onur kırıcı manzaranın futbol takımı üzerinde de negatif etki yapması kaçınılmazdır. Bu periyotta, sağduyu, samimiyet, öz eleştiri ve analitik düşünce yaralı camianın en önemli beklentisidir. Bu kaotik ortamda futbol takımını koruma altına almak lazım. Konsantrasyon ve işlerine bakmalarını sağlamak ise Florya çalışanlarına düşüyor. Umarım detay gibi görünen ama çok önemli husus küçümsenerek atlanmaz.