Yine de alkış
Başakşehir, Leipzig maçına hiç de iyi başlamadı.
Almanlar oyuna öyle hızlı girdi ki, ilk 25 dakikada adeta nefes alamadık. Bu süreçte Mert, 3 pozisyonda kalesinde adeta devleşerek erken gelebilecek bir gole hayır dedi. Ancak o da bir yere kadar dayanabildi ve adeta golün "ben geliyorum" diye bağırdığını kulaklarımızda hissettiğimiz anlarda topu filelerimizde gördük.
Oyunun kontrolünü tamamen elinde tutan ve temsilcimize ön alanda çok sert basan Leipzig ilk 45 dakikada ikinci golü de bulmayı bildi. Ben son dönemde Başakşehir'in bu kadar mahkum oynadığı bir ilk yarı hatırlamıyorum.
Tabi burada Leipzig'in doğru oyun planınında çok büyük etkisi var. Biz ancak bir duran top organizasyonundan gol bulabilirdik.
İşte tam da öyle oldu. İlk yarının son anlarındaki başarılı köşe vuruşu organizasyonunda İrfan Can şapkadan tavşan çıkartarak farkı bire indirmeyi başardı.
H H H
İkinci yarıya Epureanu ve Mahmut değişikleriyle başlayan Okan Hoca, orta saha direncini arttırdı. Bu devrede ilk yarıya oranla topa daha fazla hakim olarak rakibin etkinliğini azalttık. Fakat Olmo skoru 3-1'e taşısa da oyundan kopmamamız takdire değerdi. Gecenin yıldızı İrfan Can attığı muhteşem 2 golle daha bize inanılmaz bir heyecan yaşattı.
Ama son anlarda Leipzig formasıyla ilk golünü kaydeden Sörloth hayallerimize perdeyi çekti.
İkinci yarısını fena oynamadığımız gecede İrfan Can'ın ekstra golleriyle maça tutunduk. Ama her zaman bir İrfan Can olmaz.
Oyunu 90 dakikanın tümüne yaymayı öğrenmemiz lazım.
Herşeye rağmen böyle bir gece yaşattığı için Başakşehir'i alkışlamak boynumuzun borcu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.