Gönüllerin selamı

Futbol öyle evrensel bir olay ki, bu işte din, dil, ırk ayrımı gerçekten yok. Dünyanın neresine giderseniz gidin futbolun dili birdir. Futbolcular ne kadar eleştirilirlerse eleştirilsinler, ne kadar övgü alırlarsa alsınlar zeki ve cesur insanlardır. Biri Portekiz'in en önemli futbolcularından Almeida, diğeri de İspanyolların gözbebeği Guti.
Bu iki oyuncu ülkemizin en önemli takımlarından Beşiktaş'a transfer oldular. Belki futbollarını beğenirseniz, beğenmezsiniz. Yaşam şekillerini seversiniz, sevmezsiniz. Ama bugün bize şu gerçeği öğrettiler. Hani yıllarca "Milli değerlere çok hassasız" diyoruz ya, ama sadece diyoruz! Tepki koymuyoruz, konuşuyoruz.
İşte bu iki önemli futbolcu belki de bizim insanımızın yapamadığını yaptılar, müthiş bir tavır sergilediler. Toplumumuza duygusallık örneği verdiler. Kısacası adam gibi adamlar.

HEPSİNİN HAYALLERİ VARDI
Biri formasındaki Türk bayrağını öpüyor. Bir diğeri asker selamı veriyor. Türkiyemizin acısını bizlerle paylaşıyorlar. Binlerce şehit verdik.
Gencecik pırıl pırıl. Bu şehit çocuklarımızın bir sürü hayelleri vardı. Kimi Fenerbahçeli'ydi, kimi Beşiktaşlı, kimi Trabzonsporlu. Kendi ilçesinin, ilinin takımını tutanlar.
Bir gün geldiği zaman ki o gün gelecek, bu ölen kardeşlerimize"yazık oldu" diyeceğiz.
Dünyayı kasıp kavuran birçok hastalıkların tedavisi bulundu, artık o hastalıkları anmıyoruz.
Bu işin de bir gün mutlaka çözümü bulunacak.
Benim üzüldüğüm üç-beş tane akıllı adamın paraya susamış terörist başlarının milyonlarca insanın oyuncağı olması. İşte diktatörler tek tek öldü. Halbuki ne kadar basit insanlarmış.
İnsanları nasıl kandırmışlar. Bu kritik ortamda bize bu jesti gönülden yaptıkları için, teşekkür ediyorum. Hepsi gönüllerimizi fethhetti. Teknik direktör Carvalhal'a bakıyorum, o da bize alışmaya hazır. Diğer Portekizli oyuncular da içimizden biri gibiler. Tayfur Havutçu'yu, Serdal Adalı'yı ve Ahmet Ateş'i ziyaret etmek istiyorlar. Bunlar önemli değerler. Onları bu dönemde ayrı bir bölüme almak istiyorum.