Made in Portekiz

Camiada sürekli"gel git"ler oluyor. Normal olarak travmalar yaşanıyor. Burada başkan ve yöneticilerden isteğim şu; sakin ve soğukkanlı olmak lazım. Bir karar vermeden önce bin kere düşünmek lazım. Çünkü verilen her kararın dönüşümü olumlu olursa gayet güzel ama olumsuz olursa zarar verir.
Ortada büyük hedefler var. Bu hedefler kaçmamalı. Dünya büyük bir kriz içinde. Artık bu transferlere, verilen paralara çok dikkat etmek lazım. Verilen paralar boşa gitmemeli.
Bunların takıma dönüşümü olmalı.
Avrupa'da başarılı olmak zorundasın. Hala Tayfur Havutçu, Serdal Adalı ortamında dönüp duruyoruz. Bu iş artık yargıda. Onlara tabi ki destek olalım. Ama öncelikle Beşiktaş'a destek olalım. Bbakın taraftar kombinelere ilgi göstermiyor! Bunu ilgi çekici hale getirmeli. Yeni sponsorluklar bulunmalı.
Başkanın artık kendi cebinden kulübe para vermesi fayda getirmez, zarar getir.

Yeni bir santrfora gerek yok
Yeni bir santrafor alınmak isteniyor. Hiç gerek yok! Örneğin Fenerbahçe Avrupa'da çeyrek finale çıktı; Semih ve Alex'le. Yan bir tane forveti yoktu. Güiza formsuzdu, şampiyon oldu. Beşiktaş'ta zaten birçok hücum oyuncusu var. Bu oyuncuları değerlendirmeli.
Şimdi bu saatten sonra transfer yapmanın alemi yok. Zaten bu transferler basketbolda alınan yıldızlarla kapatılmaya çalışılıyor.
Orada zaten Almeida var. Kimi yanına koyarsan koy iş yapar. Bir de hep aynı tip oyuncu almak da takıma zarar verir. Hep Portekizli futbolcu alınıyor.
Yarın bir gruplaşma olursa nasıl baş edeceksiniz bunlarla? Takım zaten tepeden tırnağa, yarı Portekiz takımı gibi... Beşiktaş'ımız neredeyse Made in Portekiz olacak!