Bir akil adam çıkmadı

Sivas maçından sonra Reina'da bitmemiş ligin şampiyonluğu kutlandı. Ayakta duracak halleri yoktu. Üstelik taraftar Florya'da beklerken... Bu aptallık değilse nedir. Aysal motivasyonu sıfırlanmış futbolcuları aç aslanların önüne attı. Cumartesi günü çökmüş, birbirine düşmüş Fener şimdi dimdik ayakta. Bunu bir insan nasıl görmez

Yine çok konuşulacak bir derbi oynandı ama futbola bu defa kan bulaştı ve bir Fenerbahçeli taraftar, metrobüs durağında Galatasaray forması giyen kişiler tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Olayın ayrıntıları belli mi?
Failleri aranıyor ve polisten henüz resmi bir açıklama yok.
Olay netliğe kavuşmadan bu konuda konuşmak, spekülasyonlar yapmak yanlış. Zaten Türkiye'de insanları germek için herkesin elinden geleni yaptığı bir ortam var. Buna Cumhuriyet Savcıları'nın gözlerini kapayarak seyirci kaldıkları bir ortamda daha fazla gerginliğin alemi yok. Acelemiz de yok. Olay iyice belirlensin, aydınlansın, onun üzerine söyleyeceğimiz çok şey olacak.
Galatasaray, şampiyon gittiği Kadıköy'de 2-1 yenilmekten kurtulamadı. Saha içinde yaşanan olaylar var, Çakır'ın tartışılan kararları var. Nereden başlamak istersiniz?
Galatasaray'ın 'aptallığından' başlıyorum. Bu kelimeyi gayet bilerek kullanıyorum. 'Koskoca Galatasaray' dediğimiz camiada aklı başında bir tane Galatasaraylı çıkmadı. Ne başkan, ne yönetim kurulu, ne teknik adamları, ne ağırlığı olan eski ve yaşayan başkanlar, ne Galatasaray'da büyük etkisi olan cemiyetten ses çıkmadı.
SAHAYA GİRMESİ YASAK

Geçen hafta, pazar akşamı Galatasaray, Fenerbahçe ile arasındaki farkı 10'a çıkardı ve şampiyonluğunu ilan etti. O gece takım, maçtan sonra Florya'ya gitmedi. Orada binlerce taraftar beklerken... Nereye gitti; Reina'ya gitti. Birinci aptallık bu... Bitmemiş ligin şampiyonluğunu niye kutluyorsun? Tabakhaneden mal mı kaçırıyorsun? Üstelik senin taraftarın Florya'da, mabedinde beklerken!.. Onları da hiçe sayarak. O gece Reina'da olan arkadaşlarım var. Reina'dan çıkış, sabaha karşı 4... Çıkan herkes zom... O saatte eve gitmiyorlar, Reina'dan Şamdan'a geçiyorlar. Şamdan da Galatasaraylıların eğlence yeri ya aslında... Şamdan'dan çıkıldığında kimsenin ayakta duracak hali yok. Yorgunluktan, içkiden... Herhangi bir fizik kondisyon uzmanına sorsunlar bakalım; böyle bir vücut fizik olarak ne kadar zamanda toparlanır. Böyle bir vücut yeniden doğru dürüst antrenman yapacak duruma kaç günde gelir. Bu işin fiziksel yanı... Bir de işin manevi yanı var. Sen şampiyon olmuşsun, sabahlara kadar da şampiyonluğu kutlamışsın. Kafanda artık lig bitmiş. Bütün motivasyonun bitmiş, sıfırlanmış. Bu adamları motive edecek güç kim? O da tribünde... Sahaya girmesi yasak. Kenarda kim motive edecek; Hasan Şaş ile Ümit Davala mı? Güldürmeyin adamı!.. Hıristiyanlığın ilk günlerinde Roma İmparatorları'nın yaptığını Ünal Aysal yaptı. Hıristiyanları aç aslanların önüne attı! Dua etsinler Fenerbahçe bu sezon iyi takım değil. Yoksa parçalarlardı. Hele 3 dakikada 2- 1 yaptıktan sonra Galatasaray iyice darmadağın olduktan sonra Fenerbahçe biraz top oynayabilseydi, 7, 8, neler olurdu! Bugün ortada ne Galatasaray'ın yönetimi kalırdı, ne teknik yönetimi kalırdı. Şampiyon olmuş, 3 hafta evvelden şampiyonluğunu ilan etmiş takım darmadağın olurdu. Bugünkü manzara ne; cumartesi günü çökmüş, birbirine düşmüş Fenerbahçe şimdi dimdik ayakta ve kenetlenmiş. Galatasaray ne halde bilmiyoruz. Bunun adı eğer aptallık değilse, 'aptallık' neye denir! Galatasaray'ın sene başından beri şu veya bu sebeple oynayamayan, kadroya giremeyen, yer bulamayan, ancak maçın son dakikalarında taktik icabı yapılan değişikliklerde forma giyebilen adamları var. Orada kenarda oturuyorlar. Sabriler, Aydınlar, Yektalar, Emre Çolaklar, Hakan Baltalar, Enginler... Onlara birkaç takviye genç takımdan... Geçen senenin başında seyrettiğimiz Mertan... Fenerbahçe, Salih'i oynatıyor da Galatasaray niye Mertan'ı oynatmıyor? Böyle bir takımla sahaya çıkacağını pazartesi günü ilan et ki Fenerbahçe'nin 'Saracoğlu Stadı'nda şampiyonu yeneceğiz' hevesini ve hesaplarını söndür. Fenerbahçe'nin motivasyonunu da sıfırla... 'Ben sana yedek takımımla geliyorum' dediğin zaman o Fener'de şampiyonu yenme hevesi kalır mı? O tribünlere 50 bin kişi gelir mi? Sen olsan gider misin? Fenerbahçe'ye durduk yerde milyonlarca liralık maddi kazanç sağladılar, bir de manevi kazanç sağladılar. Bunun adı 'aptallık' değilse nedir! Ağır konuştuğumu iddia edecekler, gelsinler yüz yüze konuşalım. Ünal Aysal başta, herkesle, 'Bu yaptığınız aptallıktır' tartışmasını yapmaya hazırım. İstedikleri ortamda...
İSTANBUL BELEDİYE YENDİ

Manchester United, İstanbul'a yedekleriyle şike yapmak için mi geldi? Yedek takımı ile 'Cluj ve Braga değil de Galatasaray tur atlasın' diye mi geldi? Hedefine ulaşmış takımını orada riske etmenin, ezdirmenin manası yok onun için...

Hem rotasyonu sağlıyor hem de yedekleri ayakta tutuyor. Aradan sürpriz bir isim çıkarsa da onu as kadroya dahil ediyor.

'Fırsat bulsam da kendimi göstersem' diye bekleyen adamlar var. İstanbul Belediyesi'nin hem de iddialı maçta yendiği Fenerbahçe'yi Galatasaray'ın yedekleri de yenebilirler. Yenebilirlerse zafer olur, 'İkinci takımımız bile Fener'i yendi' olur; yenilirlerse hiçbir riski yok. Ama birinci takımı gönderip yenersen hiçbir anlamı yok. Zaten on puan geçtiğin, İstanbul Belediyesi'nin bile yendiği bir takımı yenmişsin ne olacak! Ama Fener yenerse neler olacağını ve olduğunu görüyoruz. Bunu nasıl bir insan göremez! Bu nasıl bir zekâdır, bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir akıldır. 'Akil adam' modası var günümüzde. Koskoca Galatasaray'daki 25 milyon oldukları söyleniyor Türkiye'deki taraftar sayısı, bir akil adam çıkmıyor mu; 'Ne yapıyorsunuz efendiler?' diyecek. Hayret ediyorum. Ondan sonra Cüneyt Çakır faul vermemiş de yok bilmem
ne!
*****
YILDIRIM KORKUSU

İki milli futbolcu, iki takım kaptan Sabri ile Volkan'ın birbirlerinin gırtlağına sarılması için ne diyeceksiniz?
Galatasaray canlı bombalarla dolu bir takım. Her an kendini attırabilecek insanlarla dolu bir takım ve bununla mücadele eden kişi yok. Belki de teşvik edenler var böyle olmaları için... Ben Galatasaray'ın yöneticisi ya da teknik adamı olacağım da bunlardan biri sahada kalacak! 'Var mı böyle' diyen bir Galatasaraylı? Ben diyorum; Hıncal Uluç olarak. Ama Volkan maçın başında daha, Drogba'ya yaptığı hareketle o maça niye geldiğini gösterdi. Sonunda da Sabri'ye gidip ilk darbeyi vuran o... Sabri de öyle bir hazır bomba ki kibriti çaktığında patlar. B u adamları biliyorlar ve onların üstüne oynuyorlar. Melo'nun üstüne oynadılar mesela...
Emre, Melo'nun Webo'dan özür dilemesine izin vermedi.
Ama işte Cüneyt Çakır'ı da gözünün önünde olan o olayı seyredip Emre'ye bir kart çıkaramıyor! Neler yaptı Emre! Üç tane kırmızı kart görürdü. Ama Aziz Yıldırım, onun için Saracoğlu'ndaki maçlara Cüneyt Çakır'ın verilmesini istiyor.
YÖNETİMi YOK
Bir yandan seyirci... Yayıncı kuruluş... İkinci yarı başlayacak başlayamıyor. Dördüncü hakemi seyrediyoruz durmadan... Dördüncü hakem tribüne bakıyor. Tribünde bir şeyler oluyor, tribünü göstermiyor korkudan! Lig TV korkudan, Aziz Yıldırım korkusundan tribünü göstermiyor. Tribünde neler oluyor seyirciden kaçırmak için elinden geleni yapıyor Lig TV... Ve şu maça koyduğu spikerlere bakın; çifte Melihler! Biri Türkiye'nin en fanatik Fenerbahçelisi... Öteki (Melih Gümüşbıçak) güya tarafsız ama böyle kafa sallayan tarafsız, bırakmış Melih Şendil'e... Koca Lig TV'de, Fenerbahçe- Galatasaray maçında, o fanatik Fenerbahçeli spikerin yanına koyacak bir tane mesela Galatasaraylı adam yok. İki Fenerli, biri fanatik biri normal iki Fenerli naklediyorlar maçı! Kameralar 'Fenerbahçe ceza almasın' diye elinden gelen her şeyi yapıyor. Ben böyle bir şey görmedim! Ama bütün bunlar sürpriz mi değil. Yayıncı kuruluş da sürpriz değil, medya da sürpriz değil, her şey sürpriz değil ama bunların farkında olamayan sadece Galatasaray yöneticileri!.. 'Bizi el birliğiyle benzetecekler' diyemeyen bir yönetim var. Sonunda her şey dönüp dolaşıp Galatasaray'ın yönetimine, Galatasaray'daki idarecisizliğe dayanıyor.
******
GALATASARAY FORMASI GiYMEYE LAYIK DEĞiLLER

Özellikle ikinci golden sonra Galatasaraylı oyuncular uzun süre hakeme itirazda bulundu. Sizce Eboue'ye faul var mıydı?
Eboue'nin olduğu yerde faul yoktur! Eboue ve Burak'ın olduğu yerlerde faul yoktur. Şimdi uzat elini... Ben bütün gücümle vurayım eline, orta parmağın da kırılsın. Kendini yere atıp üç takla mı atarsın yoksa elini mi tutarsın? Eboue üç takla attı yerde! Eline ayağı temas ediyor, vurmuyor, temas ediyor sadece... Çünkü elde herhangi bir incinme de yok, herhangi bir kan izi, çizgi de yok. Belli! İki dakika yerde yattı ya! Üç takla attı yerde, ondan sonra yerde yattı, tedavi gördü. Gidersin elini kenarda doktora uzatırsın, bakar 'Bir şey yok' der. Hayır! Eboue sahtekârın biri... Galatasaray forması giymeye layık bir adam değil. Ben bunu anlatamıyorum Galatasaray'a... Galatasaray onurdur, Galatasaray gururdur. Sahtekarın Galatasaray'da yeri yok! Hakemi kandıran, taraftarı kandıran, seyirciyi azdıran, ortamı geren sahtekarların Galatasaray'da yeri yok! Eboue, Galatasaray'dan derhal gönderilmeli, derhal... Galatasaray forması giymeye layık olmadığı için. Riera, Galatasaray'dan derhal gönderilmeli, her an Galatasaray'ı on kişi bırakabilir. Bir yürekli hakem çıksaydı, Riera da oyunda yoktu. Melo, Galatasaray'dan derhal gönderilmeli, dengesiz, canlı bomba. Dany, Galatasaray'dan derhal gönderilmeli, dengesiz canlı bomba. Her Galatasaray'ın maçında isterse ikinci küme takımıyla kupa maçı oynasın bu adamlar olduğu sürece takımın on kişi kalma, dokuz kişi kalma tehlikesi var. Allah'tan bizim hakemler sadece penaltı pozisyonunda sahtekârlığa kart çıkarıyorlar. Yoksa Eboue'nin ve Burak'ın daha onuncu dakikada oyundan atılması lazım. O yüzden de hakemler Eboue ve Burak yere düştükleri zaman bunların lehine faul çalmak için dört kere düşünüyorlar. 'Acaba kandırdı mı?'
KURŞUN YEMİŞ GİBİYDİ

Şimdi pozisyonu düşün... Top önde. Topun arkasında Eboue var, Eboue'nin arkasında Webo var. Eboue kendini yere atmasa, Webo istediği kadar gitsin o topa vurabilir mi?
Vuramaz.
Bitti bu kadar basit.
Kornere vur.
Hayır! Bir şeye vurmasına da gerek yok. Webo mecburen hakemin göreceği bir faul yapmak zorunda... Herkesin göreceği bir faul yapmak zorunda... Ama bir adam iki adam yan yana koşuyorsa, mutlaka biri ötekine değer, birinin eli öbürüne dokunur. Hatta birinin eli öbürünün formasını hafifçe çeker. Uluslararası Futbol Oyun Kuralları Kitabı FIFA İnternational Board, 2010'daki Dünya Kupası arifesinde yorum kararı açıkladı. 'Formadan çekme devamlı değilse göz yumun artık. Futbolun heyecanı içinde bunlar refleks hareketlerdir. Devamlı yapıyorsa o zaman kastidir, cezalandırın, kart da çıkarın. Ama tutup bıraktıysa devam ettirin' dedi. Eboue öyle değil, Eboue biri kendisine 'dokunsun' diye bakıyor ya! Eboue'nin yerine ben oynasaydım, 73 yaşında, Webo o golü atamazdı. Ben önündeyim çünkü... Taca vururum, kornere vururum, bir yere vururum. Vuramasam da orada dururum, Webo beni yıkar. Webo beni yıkınca da hakem düdüğü çalar... Ama Webo'nun eli senin sırtına değer değmez kurşun yemiş gibi kendini yere atarsan... Böyle bir sahtekara Galatasaray'ın ihtiyacı yok. Bunlar bir Galatasaraylı olarak beni utandıran adamlar. Tekrar sayıyorum; Eboue Melo, Riera ve Dany... Galatasaray formasını, önce o formayı giymeye layık olanlar yani sportmenler giyer, yani centilmenler giyer. FIFA'yı, dünyanın ilk uluslararası federasyonunu kuran dört federasyon var: İngiltere, İskoçya, İrlanda ve Galler. Adanın dört federasyonu ve futbolun kurallarını ilk yazan da bu dört federasyon... Konulan ilk kurallar içinde 'penaltı' diye bir ceza yok. Sonra İrlanda Federasyonu penaltı cezasını öneriyor.
İNGİLİZLER İSTEMEDİ

İngiliz diyor ki; - Niye? - Ceza sahası içinde adamı kasten indirdiği zaman verilsin... - Yani siz bir centilmenin gole giden bir adamı kasten indirebileceğini mi düşünüyorsunuz? Penaltı teklifi o sene reddediliyor. Bir sene sonra kabul ediliyor. İngilizlere örneklerle gösteriyorlar ki böyle centilmen olmayanlar da var. Şimdi bu Eboue'ye bakın bir de bu Burak'a bakın. Galatasaray forması centilmenlerin formasıdır. Bay Ünal Aysal evvela bu ilkeyi Galatasaray'a yerleştirsin.
Galatasaray'ın yenildiği maçta sevinmesi biraz garip değil miydi?
Fenerlilerin meşhur timsah yürüyüşleri vardı ya... Ben biraz ona benzettim. Ayıp şeyler bunlar... Fener'i yen orada sevin. Mağlup olduğun maçtan sonra zıp zıp zıplayacaksın! Ha tabii... 6 tane yemediklerine seviniyor olabilirler. Ben öyle yorumladım.
Röportaj: Bülent CAN

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.