Yine çok konuşulacak bir derbi oynandı ama futbola bu defa kan bulaştı ve bir Fenerbahçeli taraftar, metrobüs durağında Galatasaray forması giyen kişiler tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Failleri aranıyor ve polisten henüz resmi bir açıklama yok.
Galatasaray, şampiyon gittiği Kadıköy'de 2-1 yenilmekten kurtulamadı. Saha içinde yaşanan olaylar var, Çakır'ın tartışılan kararları var. Nereden başlamak istersiniz?
SAHAYA GİRMESİ YASAK
Geçen hafta, pazar akşamı Galatasaray, Fenerbahçe ile arasındaki farkı 10'a çıkardı ve şampiyonluğunu ilan etti. O gece takım, maçtan sonra Florya'ya gitmedi. Orada binlerce taraftar beklerken... Nereye gitti; Reina'ya gitti. Birinci aptallık bu... Bitmemiş ligin şampiyonluğunu niye kutluyorsun? Tabakhaneden mal mı kaçırıyorsun? Üstelik senin taraftarın Florya'da, mabedinde beklerken!.. Onları da hiçe sayarak. O gece Reina'da olan arkadaşlarım var. Reina'dan çıkış, sabaha karşı 4... Çıkan herkes zom... O saatte eve gitmiyorlar, Reina'dan Şamdan'a geçiyorlar. Şamdan da Galatasaraylıların eğlence yeri ya aslında... Şamdan'dan çıkıldığında kimsenin ayakta duracak hali yok. Yorgunluktan, içkiden... Herhangi bir fizik kondisyon uzmanına sorsunlar bakalım; böyle bir vücut fizik olarak ne kadar zamanda toparlanır. Böyle bir vücut yeniden doğru dürüst antrenman yapacak duruma kaç günde gelir. Bu işin fiziksel yanı... Bir de işin manevi yanı var. Sen şampiyon olmuşsun, sabahlara kadar da şampiyonluğu kutlamışsın. Kafanda artık lig bitmiş. Bütün motivasyonun bitmiş, sıfırlanmış. Bu adamları motive edecek güç kim? O da tribünde... Sahaya girmesi yasak. Kenarda kim motive edecek; Hasan Şaş ile Ümit Davala mı? Güldürmeyin adamı!.. Hıristiyanlığın ilk günlerinde Roma İmparatorları'nın yaptığını Ünal Aysal yaptı. Hıristiyanları aç aslanların önüne attı! Dua etsinler Fenerbahçe bu sezon iyi takım değil. Yoksa parçalarlardı. Hele 3 dakikada 2- 1 yaptıktan sonra Galatasaray iyice darmadağın olduktan sonra Fenerbahçe biraz top oynayabilseydi, 7, 8, neler olurdu! Bugün ortada ne Galatasaray'ın yönetimi kalırdı, ne teknik yönetimi kalırdı. Şampiyon olmuş, 3 hafta evvelden şampiyonluğunu ilan etmiş takım darmadağın olurdu. Bugünkü manzara ne; cumartesi günü çökmüş, birbirine düşmüş Fenerbahçe şimdi dimdik ayakta ve kenetlenmiş. Galatasaray ne halde bilmiyoruz. Bunun adı eğer aptallık değilse, 'aptallık' neye denir! Galatasaray'ın sene başından beri şu veya bu sebeple oynayamayan, kadroya giremeyen, yer bulamayan, ancak maçın son dakikalarında taktik icabı yapılan değişikliklerde forma giyebilen adamları var. Orada kenarda oturuyorlar. Sabriler, Aydınlar, Yektalar, Emre Çolaklar, Hakan Baltalar, Enginler... Onlara birkaç takviye genç takımdan... Geçen senenin başında seyrettiğimiz Mertan... Fenerbahçe, Salih'i oynatıyor da Galatasaray niye Mertan'ı oynatmıyor? Böyle bir takımla sahaya çıkacağını pazartesi günü ilan et ki Fenerbahçe'nin 'Saracoğlu Stadı'nda şampiyonu yeneceğiz' hevesini ve hesaplarını söndür. Fenerbahçe'nin motivasyonunu da sıfırla... 'Ben sana yedek takımımla geliyorum' dediğin zaman o Fener'de şampiyonu yenme hevesi kalır mı? O tribünlere 50 bin kişi gelir mi? Sen olsan gider misin? Fenerbahçe'ye durduk yerde milyonlarca liralık maddi kazanç sağladılar, bir de manevi kazanç sağladılar. Bunun adı 'aptallık' değilse nedir! Ağır konuştuğumu iddia edecekler, gelsinler yüz yüze konuşalım. Ünal Aysal başta, herkesle, 'Bu yaptığınız aptallıktır' tartışmasını yapmaya hazırım. İstedikleri ortamda...
İSTANBUL BELEDİYE YENDİ
Manchester United, İstanbul'a yedekleriyle şike yapmak için mi geldi? Yedek takımı ile 'Cluj ve Braga değil de Galatasaray tur atlasın' diye mi geldi? Hedefine ulaşmış takımını orada riske etmenin, ezdirmenin manası yok onun için...
Hem rotasyonu sağlıyor hem de yedekleri ayakta tutuyor. Aradan sürpriz bir isim çıkarsa da onu as kadroya dahil ediyor.
'Fırsat bulsam da kendimi göstersem' diye bekleyen adamlar var. İstanbul Belediyesi'nin hem de iddialı maçta yendiği Fenerbahçe'yi Galatasaray'ın yedekleri de yenebilirler. Yenebilirlerse zafer olur, 'İkinci takımımız bile Fener'i yendi' olur; yenilirlerse hiçbir riski yok. Ama birinci takımı gönderip yenersen hiçbir anlamı yok. Zaten on puan geçtiğin, İstanbul Belediyesi'nin bile yendiği bir takımı yenmişsin ne olacak! Ama Fener yenerse neler olacağını ve olduğunu görüyoruz. Bunu nasıl bir insan göremez! Bu nasıl bir zekâdır, bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir akıldır. 'Akil adam' modası var günümüzde. Koskoca Galatasaray'daki 25 milyon oldukları söyleniyor Türkiye'deki taraftar sayısı, bir akil adam çıkmıyor mu; 'Ne yapıyorsunuz efendiler?' diyecek. Hayret ediyorum. Ondan sonra Cüneyt Çakır faul vermemiş de yok bilmem
ne!
*****
YILDIRIM KORKUSU
İki milli futbolcu, iki takım kaptan Sabri ile Volkan'ın birbirlerinin gırtlağına sarılması için ne diyeceksiniz?
Emre, Melo'nun Webo'dan özür dilemesine izin vermedi.
YÖNETİMi YOK
Bir yandan seyirci... Yayıncı kuruluş... İkinci yarı başlayacak başlayamıyor. Dördüncü hakemi seyrediyoruz durmadan... Dördüncü hakem tribüne bakıyor. Tribünde bir şeyler oluyor, tribünü göstermiyor korkudan! Lig TV korkudan, Aziz Yıldırım korkusundan tribünü göstermiyor. Tribünde neler oluyor seyirciden kaçırmak için elinden geleni yapıyor Lig TV... Ve şu maça koyduğu spikerlere bakın; çifte Melihler! Biri Türkiye'nin en fanatik Fenerbahçelisi... Öteki (Melih Gümüşbıçak) güya tarafsız ama böyle kafa sallayan tarafsız, bırakmış Melih Şendil'e... Koca Lig TV'de, Fenerbahçe- Galatasaray maçında, o fanatik Fenerbahçeli spikerin yanına koyacak bir tane mesela Galatasaraylı adam yok. İki Fenerli, biri fanatik biri normal iki Fenerli naklediyorlar maçı! Kameralar 'Fenerbahçe ceza almasın' diye elinden gelen her şeyi yapıyor. Ben böyle bir şey görmedim! Ama bütün bunlar sürpriz mi değil. Yayıncı kuruluş da sürpriz değil, medya da sürpriz değil, her şey sürpriz değil ama bunların farkında olamayan sadece Galatasaray yöneticileri!.. 'Bizi el birliğiyle benzetecekler' diyemeyen bir yönetim var. Sonunda her şey dönüp dolaşıp Galatasaray'ın yönetimine, Galatasaray'daki idarecisizliğe dayanıyor.
******
GALATASARAY FORMASI GiYMEYE LAYIK DEĞiLLER
Özellikle ikinci golden sonra Galatasaraylı oyuncular uzun süre hakeme itirazda bulundu. Sizce Eboue'ye faul var mıydı?
KURŞUN YEMİŞ GİBİYDİ
Şimdi pozisyonu düşün... Top önde. Topun arkasında Eboue var, Eboue'nin arkasında Webo var. Eboue kendini yere atmasa, Webo istediği kadar gitsin o topa vurabilir mi?
Vuramaz.
Kornere vur.
Hayır! Bir şeye vurmasına da gerek yok. Webo mecburen hakemin göreceği bir faul yapmak zorunda... Herkesin göreceği bir faul yapmak zorunda... Ama bir adam iki adam yan yana koşuyorsa, mutlaka biri ötekine değer, birinin eli öbürüne dokunur. Hatta birinin eli öbürünün formasını hafifçe çeker. Uluslararası Futbol Oyun Kuralları Kitabı FIFA İnternational Board, 2010'daki Dünya Kupası arifesinde yorum kararı açıkladı. 'Formadan çekme devamlı değilse göz yumun artık. Futbolun heyecanı içinde bunlar refleks hareketlerdir. Devamlı yapıyorsa o zaman kastidir, cezalandırın, kart da çıkarın. Ama tutup bıraktıysa devam ettirin' dedi. Eboue öyle değil, Eboue biri kendisine 'dokunsun' diye bakıyor ya! Eboue'nin yerine ben oynasaydım, 73 yaşında, Webo o golü atamazdı. Ben önündeyim çünkü... Taca vururum, kornere vururum, bir yere vururum. Vuramasam da orada dururum, Webo beni yıkar. Webo beni yıkınca da hakem düdüğü çalar... Ama Webo'nun eli senin sırtına değer değmez kurşun yemiş gibi kendini yere atarsan... Böyle bir sahtekara Galatasaray'ın ihtiyacı yok. Bunlar bir Galatasaraylı olarak beni utandıran adamlar. Tekrar sayıyorum; Eboue Melo, Riera ve Dany... Galatasaray formasını, önce o formayı giymeye layık olanlar yani sportmenler giyer, yani centilmenler giyer. FIFA'yı, dünyanın ilk uluslararası federasyonunu kuran dört federasyon var: İngiltere, İskoçya, İrlanda ve Galler. Adanın dört federasyonu ve futbolun kurallarını ilk yazan da bu dört federasyon... Konulan ilk kurallar içinde 'penaltı' diye bir ceza yok. Sonra İrlanda Federasyonu penaltı cezasını öneriyor.
İNGİLİZLER İSTEMEDİ
İngiliz diyor ki; - Niye? - Ceza sahası içinde adamı kasten indirdiği zaman verilsin... - Yani siz bir centilmenin gole giden bir adamı kasten indirebileceğini mi düşünüyorsunuz? Penaltı teklifi o sene reddediliyor. Bir sene sonra kabul ediliyor. İngilizlere örneklerle gösteriyorlar ki böyle centilmen olmayanlar da var. Şimdi bu Eboue'ye bakın bir de bu Burak'a bakın. Galatasaray forması centilmenlerin formasıdır. Bay Ünal Aysal evvela bu ilkeyi Galatasaray'a yerleştirsin.
Galatasaray'ın yenildiği maçta sevinmesi biraz garip değil miydi?
Röportaj: Bülent CAN