Fenerbahçe - Galatasaray derbisini spor yazarları değerlendirdi
Trendyol Süper Lig'de 6. hafta karşılaşmasında Fenerbahçe ile Galatasaray nefesleri kesen mücadelede Kadıköy'de birbirine rakip oldu. Sarı-kırmızılılar zorlu deplasmandan 3-1'lik sonuçla ayrılarak 6'da 6 yaptı ve puanını 18'e yükselttti. Derbinin ardından spor yazarları maçı değerlendirdi. FB GS HABERLERİ
Fenerbahçe Haberleri
Giriş Tarihi: 22 Eylül 2024 Pazar 09:19
59. dakikada çalımlarla ceza ceza sahasına giren Gabriel Sara, usta işi bir gol attı. Dün mükemmel bir maç çıkardı Sara… Abdülkerim'in Fred'e yaptığı hareketten sonra kazanılan penaltıyı Dzeko gole çevirdi ve Fenerbahçe'yi umutlandırdı. Mourinho'nun Fenerbahçe'si rakiplerine çok pozisyon veriyor. Hem de bu kadar savunma ağırlıklı oyuncularla oynamasına rağmen! Oysa geçen sezon Fenerbahçe'nin çılgınca hücum yapan bir oyun hafızası vardı ve rakiplerine çok az puan veriyordu. Dünyanın en büyük hocalarından birini getirdi. Türk futbol tarihinin en pahalı transferini yaptı Fenerbahçe! Ama Fenerbahçe'de ileri değil, geri gidiş var. Bunun da tek sorumlusu Mourinho! Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray, Kadıköy'den altın değerinde 3 puan çıkardı. Ve daha 6. haftada Mourinho'lu Fenerbahçe'ye 5 puan fark attı. Bizim ligimizde büyük hoca olmak maç kazandırmıyor! Okan Buruk gibi cesur hoca olmak lazım! Sahada savaşmak lazım. Kalplerin güm güm attığı harika bir futbol ziyafetine tanıklık ettik. İki takıma da teşekkürler!
LEVENT TÜZEMEN: TARİHE GEÇEN ZAFER
Mourinho derbi öncesi Galatasaray'ı ve Okan Buruk'u söylemleriyle psikolojik bir savaşın içine çekmeye çalıştı. Çünkü Portekizli hoca gerginlikten beslenmeyi sever. Ancak Okan Buruk ile G.Saraylı oyuncular Florya'da zihinsel olarak Mourinho'nun gerginlik tuzağına düşmemek için özel olarak hazırlanmışlar. Derbide öz güvenli bir G.Saray izledim. Okan hoca korkak davranmadı.
Hücum futbolundan ve rakibe önde baskı yapma anlayışından taviz vermedi. G.Saray Osimhen'den başlayan Yunus'la Barış'la, Sara ve Torreira ile devam eden bir ön alan baskısını oluşturdu. Özellikle Sara'nın kazandığı toplar G.Saray'ı hücuma taşırken, F.Bahçe kalesinde tehditler oluşturdu. Torreira'nın golü jenerik olacak güzellikteydi.
Bu gol sonrası Oosterwolde'nin gollük vuruşunu da Muslera tecrübesiyle önledi. Ancak Mertens'in golü geceye damga vurdu. Yunus'un Osimhen'in göğsüyle indirdiği topu Mertens mükemmel bir aşırtmayla Livakovic'in üzerinden ağlara bıraktı. G.Saray takım halinde oynamaya özen gösterdi. F.Bahçe ise bireysel becerilerle ayakta durmaya çalıştı. Oyunun direksiyonunda hep G.Saray vardı. Tüm oyuncular çok dikkatliydi. Ciddiyetten uzaklaşmadılar. Birbirlerine yardıma koştular.
Sara'yı ağır eleştirenler artık attığı golden sonra kendisine şapka çıkartırlar. Sara'nın duvar pasları yaparak girdiği F.Bahçe ceza alanı içinde, topu sol ayağının içiyle Livakovic'in uzanamayacağı köşeye bırakması kalite kokuyordu. Eğer Osimhen son vuruşlarda eski gücünde olsaydı. G.Saray derbiyi çok daha farklı kazanırdı. Okan hoca, Kadıköy'e şampiyon hoca olarak geldi. G.Saray da sahaya lider olarak çıktı. G.Saraylı oyuncular derbiyi kazanmaya öylesine inanmışlardı ki tarihe geçen bir zafere imza attılar. Lider geldiği Kadıköy'den lider döndükleri gibi yenilmezliklerini de sürdürdüler. Mourinho ve öğrencileriyle aralarındaki puan farkını 5'e çıkardılar.
REHA KAPSAL: DEĞİLSİNNN!
Sezonun 6 haftası Kadıköyde Fenerbahçe ile Galatasaray derbisi maçın önemi hem yeni gelen sarı lacivertlilerin teknik adamı J.Mourinho, maç kaybında sarı kırmızılarla farkın 5 puana çıkması, Galatasaray açısından ise geçen seneki Samiyendeki mağlubiyetin hemde 80 dk 10 kişi ile oynanan maçın izlerini silmek Fenerbahçe J.M ile sezon başından beri bir oyun kimliği yok tek plan S.Maxımın kanadından hucüm etmek , ne pres, ne doğru savunma ne de top ayağında hücum nasıl yapacaklar diye bir oyun anlayaşı yok ara sıra baskı yapsalarda bu içgüdüsel ve spontane olarak gerçekleşti.
Kaleci hatalı gol yiyor, savunma dağınık, ortasaha yetersiz, hücum etkisiz ve sonuç tabiki kaçınılmazdı ve nitekimde öyle oldu Galatasaray maçın 1 inci dakikasından 90 dakikaya kadar maçı kazanmayı hak etti , sen süper kupada rakibinden fark ye Ş. Liginden elen buralardan güçlenerek çık lig'te bu derbi galibiyeti ile 6/6 yaparak sezona başla işte bu da Galatasaray'ın farkını ve büyük takım refleksinin nasıl olacağını bizlere anlatıyor sanırım Maçı orta sahada makine dairesinde kazandı bu üçlüde top ayağında kalite var asis var gol var top rakipteyken ikili mücadele ve top kazanma var sonuçundada oyuna hakim olma var ve tabiki galibiyette var.
GÜRCAN BİLGİÇ: ATAMAZSAN, ATARLAR!
Torreira'nın şutu direkten dönüp, Livakovic ile buluşup ağlara gittiğinde, maçın devranı da döndü. Kadıköy'ün atmosferi, maçın önemi, Mourinho'nun planları ve ilk dakikalardaki Fenerbahçe dalgalarını getirdi. Maximin güdümlü füze gibi gidiyordu rakip kalenin üstüne. Pozisyonlar üst üste gelirken, taç atışından gelen topu uzaklaştıramadı Fenerbahçe defansı. Şok golün üstüne Osimhen – Mertens yapımı usta işi, ikincisi de geldi. Okan Buruk'un Galatasaray'ı oyunun kontrolünü tamamıyla ele geçirip, Mourinho adına ortada plan da bırakmadı. Devre bittiğinde, ikinci yarıdaki gollerin de habercisi olan, iki kale arasında gidip – gelen tempolu bir futbol kaldı akıllarda.
Sonrasında hamleler beklendi. Mourinho Amrabat ile orta saha direncini onarmak istedi. Ama sadece Maximin üzerine kurulu oyun planında, uzun ve yüksek toplara dönen bir takım vardı. Sanki orta sahasız oynuyorlardı. Fred ve Symanski de bu ritmin içinde varlık gösteremediler, Tadic'in Dzeko'nun ustalığı da rafa kalktı. Sara'nın taç atışından gelen topla üçüncüyü atması, yoruma açık penaltıyla gelen Dzeko golüyle, maç kendi kaosuna kavuştu. Mourinho hücumcuları sürdü sahaya teker teker, Okan Buruk yorgunları kenara çekip, Barış'ı da beke atarak defansını beşledi. Sonuç, şampiyonluk yarışında avantaj da, moral de Galatasaray'a geçti. Galatasaray belki bir sezonda gördüğü sarı kartı, tek maçta hanesine yazdırdı. "Sadece bir maç" diyerek derbiyi yorumlayan Mourinho da "gerçeklerle" tanışmıştır umarım. Bu yenilginin fiziki yıpranmasının belki sarar ama takım ve taraftar üzerinde mental darbe için çok uğraşması gerekecek.
EMRE BOL: UNCERTAİN F.BAHÇE!
Önce Tadic ile başlayalım. Sağ kanatta, sol tarafta olduğu kadar etkili değil. Bu takım geçen sene 99 gol attı. Zaman zaman başrolde zaman zamansa önemli yardımcı rollerdeydi. Dün sahaya bakıyorum uvertür olmuş! Uvertür; "oyalayıcı" demek! Resmen ayağına top değmeden ilk yarıyı bitirdi. Ne yazık! Taraftarlar, "Attack Fener" diye pankart açmışlar. İnanın onlar kadar cesur olamadı Mourinho! Kimse kusura bakmasın; dünyanın en büyük teknik direktörlerinden biri olabilirsin ama hala, "bizim" ligi bilmiyorsun. Ama eminim öğreneceksin. Belki yarın belki yarından da yakın! Bu maçta oynayan futbolculara yazdığımı lütfen okutsunlar. Bakın kardeşim; Fenerbahçe kendi stadında çok az derbi kaybeder. Siz tarihe geçtiniz, tarihe!
"Bu maça özel olarak hazırlanmaya gerek yok" diyen Mourinho bazı şeyleri hala anlayamadı. Sen de, Okan'da bu büyük derbiye özel hazırlanmak zorundadır. Okan Buruk hazırlanmış, sen hazırlanmamışsın! Verilecek kartlarla ilgili çok fazla bir şey söyleyemem. Zira eksik kalmış bir rakibi yenmeyi kendime yediremiyorum. Eminim iki takımın taraftarı da yedirmez! Sevgili Mourinho taktın Çağlar'a, vazgeçmiyorsun. Geçen hafta sana maç kazandıran Becao'yu bilinmeyen bir sebeple yedek kulübesine atıyorsun. Kusura bakma herşeyi bilme ihtimalin yok. Biz öğreniyoruz, sen de öğrenmeye devam edeceksin. İnan attığın penaltı, penaltı değil. En azından ben inanmıyorum. Süper Lige hoşgeldin Mourinho; gevezelik değil iş yap lütfen! Galatasaray'ın yenilerini durdurayım derken eskilerini unuttun, takımına da unutturdun! Eskiler 2 yıldır şampiyon oluyor. Sonuca gitmek her zaman olmuyor ne yazık ki… Bazen cesur olman gerekiyor. Galatasaray'ı doğru oyunundan dolayı kutluyorum. Gerçekten hak edilmiş bir galibiyet aldılar. (uncertain: Belirsiz)
DİĞER