Çok alıştırdın bizi Beşiktaş!
ŞAKA gibi bir ilk yarı izledik Vodafone Park Stadı'nda...
Bir tarafta şiir gibi oynayıp, tonla gol pozisyonuna giren Beşiktaş; diğer tarafta uzaktan kalemize attığı serseri bir şutla fileleri havalandıran Monaco... Futbolun adalet terazisi fena yanıldı dünkü maçın ilk yarısında.
Kamil Glik'in betondan değil, adeta çelikten ördüğü duvara tosladık.
Sağdan ve soldan Monaco ceza sahasına gollük ortalar yağdırdık.
Cenk, Babel, Quaresma, hatta Gökhan Gönül ile Subasic'in koruduğu kaleyi dövdük durduk.
Polonyalı stoper Glik, adeta 3 kişilik oynadı ilk yarıda. Sonra futboldaki o klişe haline gelen kural, bir kez daha sahne aldı: "Atamayana atarlar!" aynen öyle oldu.
Futbolu oynayan, sahada basmadık yer bırakmayan, pozisyonlara giren, rakibi yeşil zeminlerden silen Beşiktaş, bu üstünlüğünü skor tabelasına yansıtamazken; rakibin uzaktan bir şutu bizi kahretti!
Monaco'nun son şansıydı ve kaybedecek bir şeyi yoktu. O yüzden adeta ölümüne savunma yaparken, ani kontrataklarla kalemize geldi Monaco. Hani Tudor diyor ya "Futbolda böyle bir taktik kalmadı" diye... İşte Tudor, o söylemini Trabzonspor için değil Monaco için söyleyebilir. Çünkü Trabzonspor, Galatasaray karşısında son derece modern ve coşkulu bir futbol oynamıştı.
Monaco'nun dün Beşiktaş karşısında ilk yarıda oynadığı futbola ilkel futbol diyebiliriz.
İkinci yarıya da hızlı, iştahlı, coşkulu başlayan yine Beşiktaşımızdı.
Devre arası reçetesi...
Şenol Güneş, devre arasında öğrencilerine şu reçeteyi vermiş olmalı:
"Bu çelik duvarı delemiyorsanız, penaltıya gidin!" Gerçekten de böylesine bir etten çelik duvarı ancak penaltı ile geçebilirdi Beşiktaş...
Nitekim Quaresma'nın düşürülüşü ile kazanılan penaltıda topun başına gelen Cenk Tosun, kurşun gibi bir şutla çelik duvarı yerle bir etti. Ne de güzel oldu. Tribünleri tıklım tıklım dolduran siyah-beyazlı taraftarlar, bir anda Dolmabahçe'yi karnaval yerine çevirdiler. Bir anda pırıl pırıl bir İstanbul akşamına dönüştü atmosfer. Tribünlerden yükselen coşku, tüm Galaksi'de hissedildi.
Cenk Tosun çok büyük golcü.
Kartal'ın Devler Ligi'nde attığı son 7 golün 5'ine katkısı var.
4 gol, 1 asist... Şampiyonlar Ligi'nde geride kalan 4 maçta 4 gol...
İstatistiğin kralı işte!
Sonrasında boş kaleye vur diye Babel'in Quaresma'ya uzattığı pas... Portekizli futbol cambazının boş kaleye vuruşu üstten auta gitti.
Babel, maçın son bölümünde yorulan, nefes nefese kalan Monaco savunması arasında adeta cirit atarken, final paslarında ustalığını konuşturamadı.
Babel'in, rakip savunmanın gardını düşürdüğü iki pozisyon var ki, ikisi de gol olmalıydı. Ama Babel; vurmakla, pas vermek arasında gitgel yaşayınca öne geçme fırsatını değerlendiremedik.
90'da öyle bir kontratak yaptık ki;
6'ya 3 yakaladık Monaco'yu ama Quaresma akılalmaz bir gol kaçırdı.
Bu kez kazanamadık ama Monaco'ya ikinci kez futbol dersi verdik.
Beşiktaş bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde bizi öylesine büyük zaferlere alıştırdı ki; dünkü maçtan çıkan beraberliğe üzüldük!
Avrupa'nın yine prensi Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde önü çok açık. Yarın final, hatta final neden olmasın!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.