Helal olsun Rıza hocaya!
Sarı kartı olan Ndiaye bir tiyatro sanatçısı gibi yerde kıvranıyor, ama kendisine gelen bir darbe yok Olcay tarafından... Olcay da sinirlenip, 'Sana dokunmadım bile, ne kıvranıyorsun yerde?' dercesine isyan etti. Feghouli de Olcay'a vurdu. Yani Ndiaye yüzünden Olcay ve Feqhouli kırmızı kart gördü. Galatasaray'ın o dakikaya kadar sahadaki en etkili ismi oyundan atılmış oldu. Halis Özkahya ise Ndiaye'ye seyirci kalarak asıl kırmızı kart görmesi gereken oyuncuyu sahada tuttu. Ndiaye, bir anlamda kaş yapayım derken göz çıkarmış oldu takımı adına... Ama Ndiaye, ikinci yarıda kırmızı kart görmek için her şeyi yapınca Halis Özkahya da maçın uzatma anlarında 'Öyle mi al sana kırmızı kart' dedi adeta...
Maça gelecek olursak, ilk yarının tek hakimi Trabzonspor'du. Okay ve Mustafa Akbaş'ın kaçırdığı pozisyonlar çok netti. Eğer Burak ya da Rodallega olsaydı dün Trabzonspor daha ilk yarıda maçı koparmış olurdu.
Bordo-Mavili takıma Rıza Çalımbay'ın elinin değdiği nasıl da belli oluyor. Adeta çatır çatır top oynayan, sahada savaşan bir Trabzonspor vardı sahada.
Galatasaray ise Trabzonspor'un hızını kesmeye çalışırken, üçüncü bölgeye gitmekte zorlandı. Trabzonspor'un orta sahada Onazi, Okay ve Yusuf ile yaptığı inanılmaz pres de sarı-kırmızılı takımın hücuma çıkmasına engel oldu.
Onazi en iyi maçlarından birini çıkardı.
Derinlemesine paslarda topun şiddetini ayarlayabilmiş olsaydı Trabzonspor hücumcularını golle burun buruna getirebilirdi. Bu arada Akhisarspor maçında yaptığı hatalarla saç-baş yoldurtan Durica, Gomis'i adeta sahadan sildi.
Tudor da mecburen en büyük silahını oyundan almak zorunda kaldı.
İkinci yarıya da müthiş başlayan taraf Trabzonspor oldu. Yusuf Yazıcı sahada olağanüstü işler yapmıştı ilk yarıda.
Adeta penaltı tadında kornerler kullanmıştı. Yine o kornerlerden birine Uğur Demirok süper bir kafa vuruşu yaptı. Direkten dönen top, N'Doye'nin önüne düştü. N'Doye de topu ağlara gönderdi. Bu golden sonra Medical Park Stadı'ndaki sevinç, mutluluk ve coşku görülmeye değerdi.
Çalımbay hocalık dersi verdi
Geriye düştükten sonra Galatasaray'ın risk alacağını hisseden Rıza Çalımbay, Bero'yu çıkarıp Abdülkadir'i oyuna aldı. Çok akıllıca bir hamleydi bu.
Ve Yusuf Yazıcı... O dakikaya kadar Maradona gibi oynayan süper yetenek;
Hagivari bir golle süper futbolunu taçlandırdı. Onazi, Yusuf, Okay, Durica dünkü muhteşem galibiyetin mimarları oldular.
..Ve en önemlisi Trabzonspor'un artık saha kenarında maçı 90 dakika yaşayan, oyuna tam zamanında nokta atışı müdahaleler eden, yüksek enerjili ve coşkulu bir teknik direktörü var: Rıza Çalımbay... Burak yoktu, Rodallega yoktu, Kucka yoktu. Sosa yedekti. Buna rağmen Trabzonspor, Galatasaray gibi bir takımı yeniyorsa aslan payı Rıza Çalımbay'ındır.
Haftalardır sahada yürüyen, ürkek futbol oynayan, kaderine razı bir görüntü çizen Trabzonspor gitmiş yerine adeta sahada ateşlere basarak koşan, yürekli, tahrip gücü yüksek ve futbol oynamaktan keyif alan bir takım gelmiş...
Maçın son dakikalarında Gary Rodriques'in attığı gol müthişti. Dün kaleci Onur, bu sezonki en rahat maçını oynadı.
Galatasaray'ın attığı enfes gol dışında kalesinde bir tehlike yaşamadı.
Aykut Kocaman, Galatasaray ile ilgili bir anlamda gerçeği görmüş oldu.
Fenerbahçe'ye takılan Cimbom, Trabzon'da bu sezonki ilk yenilgisini aldı. İki büyük maçta 5 puan yitiren Galatasaray'ın daha önünde Başakşehir ve Beşiktaş maçları var. Sarı-kırmızılılar, test maçlarında sınıfı geçemedi.
Düne kadar övgü yağdırılan Tudor yeniden tartışılır hale geldi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.