3. şampiyonluğa koşarken
Şampiyonluğa oynayan kaç takım varsa, hepsinin ajandasının en tepesinde Beşiktaş yazdığına emin olabilirsiniz.
Son iki yılın şampiyonu Kara Kartal'ın kadro kalitesi ve derinliği rakiplerini en çok korkutan unsurlar.
Şampiyonluk yarışının zaman zaman saha dışına da taştığını yıllardır yaşadık, gördük... Bizim futbol mahallesinde 'algı' önemlidir ve neredeyse herkes bunun farkındadır.
Camialar kendi üzerlerindeki baskıları rakiplere yönlendirmek ve fırsat bulduklarında da hakemleri baskı altına almak için her yolu deneyeceklerdir.
İşte bu noktada, en iyi kenetlenen, dış etkenlere karşı tek yumruk olmayı başaran hangi takım olursa bence ipi o göğüsleyecektir.
Saha içinde Beşiktaş'ın çok büyük bir avantajı var, ardından da Başakşehir geliyor. Sonra G.Saray, F.Bahçe ve Trabzonspor diğer iddialı olan ekipler.
En azından puan cetveline takılmak yerine, ikinci yarıda belirleyici olacağına inandığım kadro kalitesi ve derinliğine bakınca benim gördüğüm bu.
Sıkı denetime tabi olmak
Saha dışında ise işler biraz karışık. O konuda Fatih Terim uzmandır, hemen ardından da Aykut Kocaman geliyor.
Şenol Güneş, Abdullah Avcı bu konuda yeterince tecrübeye sahip değiller.
Saha dışı dediğim, baskıyı yönetmek yerine göre yönlendirmek ve olayları mümkün olduğunda kontrol altında tutmak. Galatasaray cephesine bakarsanız yapılan röportajlar bile sıkı bir 'denetime' tabi! Sorulacak sorulara ve hatta bazen cevaplarına bile karışılmış, son röportaj furyasında.
Yani Terim her zaman ki gibi, ekibiyle, her şeyi kontrol altına almaya çalışıyor.
Fenerbahçe'de de saha dışı, yani baskıyı yaratma, karşılama ve yerine göre yönlendirme anlamında sıkıntı olmaz. Beşiktaş için aynı şeyi söylemek zor. Bakın Şenol Güneş bir medya sorumlusu getirdi (Altuğ Atalay kardeşime yeni görevinde başarılar diliyorum) ve birileri ortalığı karıştırmak için hemen harekete geçtiler.
Safları sıklaştırma vakti
Vay efendim şu tweeti atmış, yok efendim şöyle demiş vs.. Yani neredeyse Altuğ'un çocukken komşu bahçeye dalıp erik çaldığını söyleyecekler. Garip olan şu ki, doğrucu davutluk adına bazı Beşiktaşlılar da bu tuzağa düşüyor.
Hemen söyleyeyim bu kafayla, algı operasyonlarıyla baş etmek mümkün olmayabilir. Beşiktaş, Belek kampında müthiş çalıştı ve bana göre ikinci yarıya tam olarak hazır. Bir golcü daha alınması halinde ise Kartal ligi alıp götürebilir.
Ancak başarı en başta camianın kenetlenmesine ve dış operasyonlara karşı tek yumruk olmasına bağlı.
Beşiktaşlı uyanık olur ve algılarla baş edebilirse gerisini sahadaki oyuncular hallederler ve Kara Kartal üçüncü şampiyonluğu kazanabilir. Öyleyse, Beşiktaş penceresinden baktığımızda şimdi safları sıklaştırma zamanı olduğunu söylemeliyiz.
Peki beklenen kenetlenme olabilir mi derseniz onu zaman gösterecek!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.