HÜKMEN ÜÇ PUAN UÇTU!

Şampiyonluk yarışı tam gaz sürüyor. Fenerbahçe, hırs, istek ve mücadele azmiyle hem puan olarak, hem de motivasyon olarak önde.
Galatasaray evde çok, deplasmanda hiç yok! Beşiktaş, bir yandan sakatlıklarla boğuşurken diğer yandan Bilic'in kadro karmaşalarıyla uğraşıyor.
Bu şartlarda Fenerbahçe ipi göğüsleyemezse hakemlere değil kendine bakmalı.
Öte yandan Galatasaray Rize deplasmanında hem çok gol kaçırdı, hem de hükmen galibiyet fırsatını!
A Haber'de Artı Futbol'da gündeme getirdiğim, "Burak bu halde oynayamam demiş olsa maç biterdi" tezimin doğruluğu kanıtlandı. Sahadaki bir oyuncuya fiili müdahale olmuş ve buradaki aletin adı bıçak! Üstelik yaralanma da oyuncunun ruh halini bozabilecek nitelikte.
Hakem durumun vehametini görüp insiyatif kullanabilirdi ama yerde kıvranan Burak olunca, haklı olarak şüpheyle baktı!
Kimbilir belki de Burak'ın bundan önceki tavırları nedeniyle hakem olayı küçümsedi ve normalde devam etmemesi gereken bir maç tamamlandı.
Bu sahaya her hangi bir şey atan herkese ders olsun!
Futbol, dış müdahalelere açık bir oyun değildir.
Sahaya karışan kendini de, takımını da yakar. Rizespor hükmen mağlup olmadıysa bu Burak'ın konu hakkındaki bilgisizliği ve hakemin ilgisizliği sayesindedir.
Yoksa bugün şampiyonluk yarışı çok daha kızışmış olacaktı.

Afrikalı çocuklar!
Çad, Afrika'nın ortasında dünyanın bin türlü yokluğuyla uğraşan bir ülke.
Çad büyükelçimiz Ahmet Kavas, sınır tanımayan doktorlarla, ülkelerine giden Emel kardeşime, oradaki çocukların spor malzemesine olan ihtiyaçlarını anlatınca olay bize ulaştı.
Bize düşen İstanbul'un yeni Gençlik ve Spor İl Müdürü İbrahim İlhami Koç'a ulaşmak ve durumu anlatmak oldu. İbrahim bey lafımızı ikiletmeden, "Çocuklara canımız feda" diyerek Çad'a gönderilecek malzemeleri buldu buluşturdu.
Malzemeler yerine ulaştı.
Çad'daki bazı çocukların yüzleri güldü, rüyalarında gördükleri malzemeler artık ellerinde. Yüreğine sağlık İbrahim müdür, Afrikalı tüm çocuklar adına.

BEŞİKTAŞLI YÜREKLER NÖBETTE
Sabaha karşı programdan dönüyorum, o da ne bizim sitenin otoparkının zemininde 300 metre karelik bir pankart yere serilmiş başında üç delikanlı.
Gençler, Beşiktaş'ın bugünkü basket maçı için devasa bir pankartı kendi elleriyle, ilmek ilmek işlemişler. Kartal yürekliler, uykusuz kalma pahasına yapıyorlar bu güzelliği.
Peki pankartta ne mi yazıyordu? Onu merak eden bugün basket maçına gitsin!

ÜÇ ÖN LİBERO!
Bilic Antalya maçına üç ön libero ile çıkarak tarihi bir hata yaptı! Oğuzhan'ı kenarda tutup, Jones'u sahaya sürmenin hiç bir anlamı yoktu. Nitekim Oğuzhan girene kadar Beşiktaş kaleye gitmekte dahi zorlandı ve altın değerinde iki puan buhar oldu.
Hırvat hoca ya hiç rotasyon yapmıyor ya da yanlış zamanda, yanlış denemelere kalkıyor. Yazık oluyor, Beşiktaş'a çok yazık oluyor!

60 MİLYON HİBE!
Önce Erman hoca yazdı dolayısıyla telif hakkı onun. Toroğlu yazdıktan sonra kimse inkar ve de itiraz etmediği için de yazılanın doğru olduğuna inanmamız için güçlü bir neden var.
Olay şu; Yıldırım Demirören, Fikret Orman'a, "100 milyon alacağımızın 60'şını hibe ederim ama 40 milyonluk banka teminatı isterim" demiş ve bu konuda anlaşmışlar. Sanırım, Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun, "Beşiktaş istediğini aldı!" dediği konuda budur.
Tam olarak olay böyle mi bilemem ama Yıldırım Demirören 60 milyonu hibe etme kararı verdiyse bu da bir şeydir. Hayırlısı olsun.

DEVLET HASTANEMİZ!
Devlet yapınca iyisini de yapabiliyormuş. Bağcılar Devlet Hastanesi'nde geçirdiğim küçük operasyon sonrası bunu anladım.
Bizden dostluklarını esirgemeyen hastane yöneticisi Prof. Ahmet Müslümanoğlu hocamız başta, ameliyatımı yapan Selami Karaca hocamıza ve hastane basın danışmanı Ahmet Mavi dostuma yürekten teşekkür ediyorum.