Şafak operasyonu!

Polisin bu sabah başlattığı "Şafak operasyonu" konusunda kafalar biraz karışık görünüyor. Öncelikle bilgimiz dahilinde netleştirmeye çalışalım.
Bir defa bazılarının söylediği gibi hükümetin tribündeki muhalifleri topladığı iddiası külliyen yalan. Çünkü alınan isimlerin büyük bölümü Gezi olaylarına destek vermeyenler. Demek ki olayın siyasi tarafı yok.
Peki nedir bu? Net söylüyorum 3 Temmuz süreciyle birlikte yönetimsel kirliliklerin ne boyuta vardığı gözler önüne serildi, şimdi ise tribündeki kirlilik konusuna el atılmış durumda. Hemen belirteyim, bu söylediklerimin şu anda gözaltına alınan kişilerle direkt ilgisi yok. Belki onların hepsi masum, belki bazıları suçlu bunu sürecin sonunda anlayacağız.
Benim altını çizdiğim konu, failleri kim olursa olsun tribünlerde yıllardır bir güç ve rant kavgası yaşandığı gerçeğidir.
Kolluk güçleri, Süper Kupa maçının öncesinde dinleme sonucu elde ettiği ipuçlarından yola çıkmış ardından tribünlere sivil polis yerleştirerek fiziki takip yapmış. Kimin hakkında ne tür iddialar var bunu şimdilik bilmiyoruz.
Deliller hakkında da bilgimiz yok, o nedenle gözaltına alınan kişileri direkt suçlayacak ifadelerden herkesin kaçınması gerek. Ama tribünde kanayan yara olduğu ve bu yaraya devletin parmak basmaya başladığı kesin.

Ak-kara belli olacak
Sürecin sonunda temiz futbol, temiz tribün yolunda önemli bir adım atılmış olacağına inanıyorum.
Tek korkum kurunun yanında yaşların da yanmamasıdır.
Bu konudaki güvencemiz ise polisin uzun süre teknik ve fiziki takip yapmış olmasıdır. Soruşturma tamamlanınca mahkeme süreci yaşanması muhtemeldir. Bu süreçte de aklar, karalar belli olacaktır diye düşünüyorum.
Tribün terörü gerçekten bin tane tanıma sığabilecek garip bir durum. Sahaya inen her kişi holigan mıdır, her sahaya inenin cezasını kulüplerin çekmesi doğru mudur, bu konu provokasyona açık değil midir? En doğrusu sahaya inenleri tuttukları takıma kadar araştırıp cezaları öyle vermek değil midir? Bunlar hep kafamızı kurcalayan sorular ancak yıllardır ya devlet başa, ya kuzgun leşe, demiş biri olarak devletin futbolun karanlık sokaklarına 3 Temmuz itibariyle el atmış olmasını doğru buluyorum.
Haklının, haksızdan, suçlunun, suçsuzdan ayrıştığı bir soruşturma ve mahkeme süreci yaşanmasını da gönülden diliyorum.