Arif'in itirafı

Arif Erdem bunca yıl sustuktan sonra konuşmuş ve tam 15 yıl sonra İstanbulspor maçının 90 artı altıncı dakikasında takımına kazandırdığı sahte penaltıyı itiraf etmiş.
Bakın ne diyor: " O pozisyon, futbol hayatıma atılmış bir leke. Nereye gitsem Galatasaraylısı bile o pozisyonu soruyor… Benim hiç günahım yok! Uzatma dakikalarında Engin'den sıyrılmak isterken dengem bozuldu. Baş parmağım çime takıldı ve kendimi yerde buldum...
Bir de baktım hakem Vahap Beyaz, 35 metreden penaltı verdi. Oysa bana hiçbir müdahale yoktu…"
Belli ki vicdanını temizlemeye çalışıyor Arif kardeşim ama geçmiş ola, binlerce Beşiktaşlı o sahte penaltıyla ağladı, kul hakkı boynuna dolandı Arif'im.
O itirafı o maç sırasında hakeme söyleyecektin, 15 yıl sonra değil. Ve bu itirafın hemen ardından yeni Arif'imiz Burak'ın aynı yolda ilerlemesi ne yaman bir tesadüftür farkında mısınız?
Ve daha biz Türk futbol insanları olarak ne kadar 'bahtsız bedevi' konumundayız anlıyor musunuz?
40 yılda bir kardelen gibi iki yetenek ortaya çıkarırız; onların da yarısı karakter zaafı gösterir, öteki yarısı da fairplay fakiri olur.
Hem yetenekli, hem de sporun özünü kavramış bir genç bulmak için ne yapsak acaba?
Gol kralı olmuş bir insan, bir gol için bu kadar takla atar mı? Bizimkiler atıyor!
Yıllar sonra Arif gibi kahrolacak ama bunu şimdi anlayabilecek bir kapasitesi yok maalesef.
Peki sadece Burak mı, hayır! Bizim gençlerde sorun mu ararsın, tonla.
Gencecik Emre Çolak kendine idol bulamamış gibi Emre Belezoğlu'nun peşinden koşuyor adeta. Daha bu yaşında sahada kabadayılık yapıyor.
Pardon! Yanlış benzetme yaptım galiba.
Bahtsız bedevi bile bizim yanımızda piyango talihlisi gibi kalır, şu genç yeteneklerimizin haline bir baksanıza!

OLCAY'IN YERİ BURASI
Belediye maçında Olcay ileri ucun sağında oynadı ve sıfır çekti. Bu çocuğun yeri ortanın solu ya da sağı. Derbide bunu bir kez daha gördük.
Olcay son derece kaliteli bir oyuncu ve her maç farklı bir yerde oynatılmazsa lige Beşiktaş'ın yıldızı olur. Aman Samet hocam dikkat!

ZEKERİYA ALP NE YAPACAK?
TFF başkanı, Beşiktaş'ın eski başkanı; MHK'nin tepesinde de Beşiktaş'ın öz evladı Zekeriya Alp var. Bu şartlarda dahi bu takım her maçında ayrı bir hakem hatasına kurban gidiyorsa futbolumuzda adaleti sağlamanın ne kadar zor olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız demektir. Vay anam vay.

ŞİMDİ Q7 ZAMANI!
Fernandes ve Almeida gitmek isterken, Quaresma kalmak istiyor. Taraftarı tam kalbinden vuran hamle bu, hatta beni de. Gitmek isteyen altın, kalmak isteyen teneke olsa, benim için daha değerlidir. Dolayısıyla Quaresma'ya karşı bakışı değiştirmek, iş arapsaçına dönmeden çözüm bulmak şart. Takım iyi gidiyor şu anda, başkan Orman'ın da, Samet hocanın da eli güçlü.
Af olacaksa böyle durumda olmalı.
Aksi halde işler kötü gidip, taraftar şahlanınca affetmek af olmaz, teslimiyet yani intihar olur.

FORMA OYNATIYOR!
Galatasaray ve Beşiktaş'ın oyuncu yapılarını, oyun karakterlerini, taktiksel anlayışlarını bir PS oyununa yükleyip şu derbiyi robotlara oynatsak muhtemelen Cimbom farklı kazanırdı.
Ancak robotlar değil insanlar oynayınca iş başka. Hep söylerim; derbileri önce formalar, sonra da o takımın arkasındaki kalabalık, yani taraftar oynar. Futbolcuya en son sıra gelir. İki takım arasındaki kadro farkına rağmen Galatasaray'ın hakem tarafından kurtarılacak hale gelmesi bundandır, başka bir şeyden değil.

RÜYA TAKIM TUZAĞI MI?
Terim derbi sonrası şöyle dedi: Bize rüya takım diyenler tuzak kurdu!
Aziz Yıldırım, G.Antep maçı sonrası benzer şeyler söyledi:
Bazı güçler Fenerbahçe'yi yıpratmak için uğraşıyor!
Bu iki kulüpte görev alan yönetici ya da teknik adamların ortak özellikleri, tam da budur işte. Ne zaman köşeye sıkışırlarsa akıllarına dış mihraklar (!) gelir.
İyi olan her şeyi onlar yapar, kötüler hep dış mihrakların işidir. Bu safsataları, bu kadar kolay söylemelerinin ise tek nedeni vardır; her zaman kendilerine inanacak birkaç aklı evvel bulacaklarından emindirler. Bulurlar da!

KENDiMiM BENiM!
"Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir iki yüzlülüktür" der Frederic Nietzsche.
O nedenle olacak bu satırların yazarı, kendinden söz etmeyi sever. Avusturya kampından bu yana Beşiktaş'ın bozan bir takım olacağını yazıp söylüyorum.
Toraman'ın derbilerde orta sahada oynayacağının altını kalın çizgilerle çiziyorum.
Galatasaray derbisi, bir takımı 15 dakikalık özet görüntülerle takip edenlerle, her maçını çıplak gözle izleyenlerin farkını bir kez daha ortaya koydu. Bu vesile ile kendimi kutlamak istiyorum!
Kendimim benim!

YILDIRIM ÇARPMASI
Bülent Yıldırım bu ülkenin A Klas hakemlerinden. Ne var ki özgüveni eksik. Gözünün önündeki pozisyonda Burak'ın Boing 747 gibi gövde üstü kendini bıraktığını görmesine rağmen "Yardımcıya sığınıp" eyyamını yaptı. Hak dağıtan hakem Yaradan'a sığınır, yardımcıya değil.