Keşke gitmese

Muhabbete şuradan başlayalım ki son derece keyifli, zevkli bir maç izledik.
Belediye takımının en büyük özelliği diriliği, Beşiktaş da koşan oyuncuların ağırlıkta olduğu bir orta saha ile oynayınca mücadelenin tadına doyum olmadı.
Bu ligde bir takımın başına gelecek en kötü şeylerden biri Belediye önünde mağlup duruma düşmek. Ondan sonra ayıkla pirincin taşını.
Dünkü maçta garip olan Beşiktaş'ın yenik duruma düştükten sonra çok iyi kontratak oynayan rakibi karşısında toparlayıp öne geçmesi.
Hatta maçı kotaracak pozisyonlar bulması v.s.
Bunda da müthiş maç çıkaran Fernandes ile fizik kanunlarını zorlayan kurtarışlar yapan Cenk'in payı büyüktü.

KUMAŞI ÇOK KALİTELİ
Maç boyunca toplam kaç pozisyon oldu sayamadım ama Veli'nin çok net golü kaçırmasının ardından Beşiktaş'ın kalesinde gol görmesi o kuralı hatırlattı bana; atamayana atarlar. İstanbul BŞB'nin kaçırdığı onca pozisyondan sonra iki gol yiyerek mağlup duruma düşmesinde de keza aynı hikaye.
Bebe aylar sonra şöyle bir vitrine çıktı, maç eksiği çok ama yavaş yavaş toparlayacaktır.
Kumaşı çok kaliteli. Mehmet Akyüz'e koca sezon boyu ancak forma düştü, dolayısıyla üç dakikalık performansı eleştirmenin anlamı yok.
Pektemek'in gol atması iyi oldu, öz güven tazeledi. Fernandes'e söylenecek söz yok.
O bu ülkeye gelmiş geçmiş en kaliteli oyuncu olduğunu her maçta kanıtlıyor.
Onu izlemek büyük keyif.
Keşke gitmese.
Sonuç olarak sezonun en iyi maçını izledim ve mutluyum.