Özilhan neden gelmez?
Beşiktaş başkanlık seçimi süreci garip ve de kaygan bir zeminde yaşanıyor. Tertemiz duygularla olayı uzaktan izleyen ve maalesef sürece katkıda bulunması sistem gereği mümkün olmayan taraftar şaşkın ve kafalarında yüzlerce soru var.
Bu soruların başında Serdal Adalı neden çekildi ve Tuncay Özilhan gibi üst düzey bir iş adamı neden taşın altına elini koymaz.
Aslında bu iki sorunun cevabı tam aynı olmasa da birbirine yakın.
Önce Adalı diyelim ve o konuyu irdeleyelim.
Serdal Adalı etrafı kolaçan etti, düşündü taşındı ve sonunda kolları sıvadı.
Hüsnü Güreli ile birlikte kısa, orta ve yakın vadede ihtiyaç-imkan listesini hazırlayıp neler yapılabileceğini hesaplarken birden bire efsane başkan Süleyman Seba'nın salvosuyla yıkıldılar.
Sebebi ne olursa olsun ilk fırtınada gemiyi terk etmesi hiç hoş olmadı. 30 yıl öncesinin vizyonunu belirleyen Süleyman Seba'nın üflemesiyle sönen bir mum Beşiktaş'ı ne kadar aydınlatabilirdi o da büyük soru işareti. Adalı yanlış yaptı, kendisine umut bağlayanları yarı yolda bıraktı. Bu süreci iyi takip ettiyseniz Tuncay Özilhan kalibresinde bir iş adamının bu işlere neden hiç girmediğini de anlamanız kolaylaşır.
Şimdi Adalı'nın yerine Özilhan'ı koyun.
Ekibini toplamış, adını ortaya koymuş ve dört elle işe sarılmışken bir de bakıyor hiç umadığı yerden bir salvo geliyor; efsane başkan salvosu!
Ne kadar şaşırır, ne kadar üzülür düşünebiliyor musunuz?
Özilhan'ı iyi tanıyanlar gerçek bir Beşiktaşlı olduğunu biliyor. Ancak o gerçek Beşiktaşlı onlarca kişinin hepsinin kendi kafasına göre farklı bir hesap yaptığı ortamlara girmez. Girmemekte de haklıdır. Hem de yerden göğe
ALP ZEYTİN DALI MI?
Zekeriya Alp efsane başkan Seba'nın en sevdiği isimlerden biridir. Bu nedenle hiç hesapta yokken ve de Yüksel Okçuoğlu gibi herkesin güvenini kazanmış Beşiktaşlı bir eski MHK üyesi dururken Alp'in MHK başkanı olmasını daha iyi anlamak gerek. Sanırım bu, Seba'ya uzatılan bir zeytin dalıydı. Zeytin dalının karşılığı da "Karadeniz'in etrafında birleşin" salvosu oldu.
Bakalım daha neler göreceğiz.
EMANETÇİ OLMAZ
Emanetçi olarak Beşiktaş başkanlık koltuğuna oturmayı göze alan kişiye kimse saygı duymaz. En başta ben duymam. Ve hiçbir Beşiktaşlı'nın o yüce makama böyle bir leke sürmeye hakkı yoktur. Beşiktaş başkanlık makamı saygındır ve öyle kalmalıdır. Emanetçi biri asla o koltuğa oturmamalıdır.
Oturduğu takdirde yaşanacak her türlü rezaletin tek sorumlusu kendisi olacaktır. Bu böyle biline.
SAVAŞÇILAR EL KALDIRSIN
Bugün Beşiktaş formasını giyenler arasından Şeref'iyle oynayıp Hakkı'yla kazanmak için geri kalan her türlü derdi, sıkıntıyı bir kenara bırakacak 11 futbolcu çıkar diye düşünüyorum.
O nedenle Carvalhal yarın oyuncularına; "Tüm sıkıntılarını unutup Beşiktaş için savaşacak 11 kişi arıyorum" demeli.
İlk önce el kaldıran 11 cesur adamı da kadroya koymalı.
Ne taktik, ne de isimler önemli.
Yarın tarih yazılacaksa böyle yazılır, başka türlü değil.
FİKRET ORMAN
Bence 10 yıl önce Beşiktaş başkanı olmalıydı. Bilgili sonrası o gelmeliydi. Bugün, Adalı çekilince Orman'ın aday olacağını söylenmeye başladı. İyi düşünsün, yarın Adalı gibi vazgeçecekse bu işlere hiç girmesin. Beşiktaş camiası kendisini umutlandıracak ciddi adaylar bekliyor, adaylık testi yapanları değil.
Orman cesaretle yürürse yolu açık olsun ama yarı yoldan dönerse kendine zarar verir.
BEŞİKTAŞ BEŞİKTAŞLILARINDIR
Beşiktaş'ın maddi sorunları bir şekilde çözülür buna hiç kuşku yok ama manevi sorunları nasıl çözülür onu bilmek mümkün değil. Özellikle son 15 yılda birçok Fenerbahçeli ve G.Saraylı'nın da genel kurul üyesi olduğunu herkes biliyor. Önce bu manzara değişmeli.
Gerçek taraftar o sıraları doldurmalı ki yıllardır her seçimde ortaya çıkan kongre tavşanları artık köşelerine çekilsinler. Beşiktaş Beşiktaşlılarındır ve eninde sonunda geri alınacaktır.
HOLLANDALI KARTALLAR
Hollanda Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Aykut Torunoğulları kardeşimin davetiyle Alen ve Erdem Ulus'la birlikte düştük yollara. Hollanda'da yeni dostlar tanıdık, harika bir söyleşi oldu. Gurbette Kartal aşkını özlemle yaşayan insanların duygularını, düşüncelerini öğrendik. Onlar da tıpkı buradaki Beşiktaşlılar gibi gerçek bir lider istiyorlar. "Dik duracak ve Beşiktaş'ın sorunlarını çözebilecek iyi bir lider çıkaramayacak kadar küçük bir camia mıyız?" diye de soruyorlar. Şimdi siz söyleyin, böyle sormak da haksızlar mı?
"QUARESMA'YI SATIN"MIŞ!
İşte hiç değişmeyen kafa bu. 30 yıl öncesinde yaşayan bir zihniyet dün Amerika'yı keşfetmiş ve şöyle diyor: Quaresma artık Beşiktaş'ta kalamaz!
Bu zihniyet Feyyaz'ı, Gökhan'ı, yerine göre Metin'i, Ali'yi, Pascal'ı harcadı. Sergen'i kovdu.
O cephede değişen hiçbir şey yok! 30 yıl önce bıraktığımız yerdeler.
Şimdi diyorlar ki Quaresma'yı kovun!
Hayatları boyunca Nartallo, Francesko, Seba'nın asker arkadaşı Walsh, Mac Donnalds (Bir maç oynadı) gibi yabancılardan başka yabancı görmeyenlere Quaresma ağır geliyor tabii.
Çekilin köşenize ve bırakın Beşiktaş'ın yakasını.
Yeter artık sizden çektiğimiz, gerçekten yeter.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.