Boşuna lider değiller
Önce bir Başakşehir'de neler oluyor ona bakalım; bu takım ligde sadece dört puan kaybetmiş, düne kadar dört deplasman maçını da kazanmış.
Dün de beşinci deplasmanına çıktı ve kazandı. Beş deplasmanda sadece 1 gol yiyen bir takım... Tam bir sistem takımı..
Fenerbahçe'de tecrübe kazanmış bir Volkan, stoperleri Bekir ve G.Saray'da oynamış Yalçın... Önlerinde Türk futbolunun en tecrübeli ismi Emre Belözoğlu...
Sağda atletik, çabuk oyuncu Visca, sol kanatta bu sene parlayan Cengiz...
Top rakipteyken de oynamasını biliyorlar.
Top kendilerindeyken de.. Ve çok tecrübeli bir hocaları var; Albullah Avcı...
Galatasaray'a gelince; Geride kalan dokuz haftada iki tane iyi oyuncu vardı, Muslera ve Bruma... Biri gol kurtarmadı, diğeri de iyi oynamadı. Bruma uçuyordu, Muslera kurtarıyordu... Bir yerde uçmayacak, bir yerde kurtaramayacaktı... Galatasaray'da geride kalan haftalardaki oyuna baktığımız zaman şöyle müthiş oynadığı üç tane maçını söyleriz. Riekerink, değişiklikleri de yapamıyor. Değişiklikleri yaptıkça sürekli geriye doğru giden takım görüyoruz.. 2-1 mağlupsun Podolski diye bir silahın var... Podolski'yi niye oyuna sokmuyorsun.. Bir antrenör burnundan kan akan bir oyuncuyu 2-1 geride iken, yanında da Podolski varken niye oyuna sokmaz anlaşılır gibi değil.. Abdullah Avcı muhtemelen devre arasında oyuncularına kızdı. Neden böyle oynuyorsunuz diye.
Attıkaları ilk gol güzel bir organizasyonla geldi.. İkinci gole tamamen çalışmışlar..
İki tane futbolcu yalancı ofsayt koşusu yaptı. Yalçın da güzel bir vuruşla golü attı. Başakşehir yüreğini de koydu içine... Duygularıyla oynayan bir Başakşehir vardı. Boşuna lider değiller... Duyguları oyuna yansıtmayan bir Galatasaray vardı. Muslera her zaman çalım yapamazsın..
Hatasını doğru bir faulle kapattı ama sonunda golü yedi... İkinci yarının ilk 30 dakikasına kadar Başakşehir bana göre iyi oynamadı. Buna rağmen Galatasaray o kadar kötüydü ki maksimum berabere kalırdı... Galatasaray'ın mesafesi uzuyor, uzayınca önde kalamıyor, arkada kalıyor. Gittiği zaman da kalamıyor.
Büyük takımlar 'az maç oynayacağız' diyemez... Çok maç oynamak avantajdır...
Oyuncuların duyguları gidiyor..
Sneijder geçen hafta 18 kişilik kadroda neden yoktu. Yasin kadro dışı.. Bu uygulama kulübe mi ceza, oyuncuya mı? Teknik direktör tecrübesiz... Riekerink için tecrübeli teknik direktör asla diyemem.
Oyuncunu burnu kırılıyor, 6 dakika kenarda bekliyor. Bir kere büyük takım antrenörü otoriter olacak. Galatasaray'da tuhaf durumlar oluyor... Podolski gibi bir silah 12 dakika kala oyuncu sakatlandı diye oyuna girmez.. Sen o Podolski'yi idare edemezsin, Sneijder'i idare edemezsin.. Galatasaray herkesin antrenörlük yapabileceği bir kulüp değil.
Stoperlerin devamlı değişiyor, sağ bekin sürekli değişiyor.. Oyuncu, liderin enerjisi ile gider... Galatasaraylı oyuncular hocalarını karar verici görmüyor. Yasin'i hemen kadro dışı bırakıyorsun... Günah değil mi... Oyuncunun o anda neden o hareketi yaptığını anlayacaksın... Kulübe ceza verme, oyuncuya ver.. Bak, Advocaat, Emenike için "Umurumda değil" diyor, işini yapıyor... Galatasaray'da bir lider yok...
Riekerink yapamaz
Büyük oyuncular büyük antrenörlerle daha iyi oynar. Bildiğimiz Sneijder bu mu?... Sneijder'i kapıdan kovsan bacadan girer. Sneijder, G.Saray'dan daha iyi bir takım bulur mu?.. Bulamaz... Büyük oyuncular, büyük yıldızlar, geldikleri takımlara uyarlar... Quaresma geldi, Beşiktaş'a uydu... Çünkü Beşiktaş'ın başında Şenol Güneş var. At sahibine göre kişner... Riekerink alt yapıda oyuncu yetiştirebilir ama G.Saray'ın teknik direktörlüğünü yapamaz... Sneijder; Fatih Terim'le, Mourinho ile çalışmış... Şimdi, kendisinin teklif ettiği ancak rüyasında bile göremeyeceği Riekerink, G.Saray'ın hocası olmuş. Riekerink hoca olursa yıldızlar küser, skorlar da aldatıcı olur... Belki dünya iyisi insandır ama G.Saray'ı zor kaldırır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.