Kin ve Tabata

Kimse kimseyi, Beşiktaş'ın bir kısım taraftarı da Yıldırım Demirören'i sevmeye mecbur değildir. Ama taraftar da dahil herkes kulüp başkanına saygı göstermek zorundadır. Başkanlık koltuğunu üçüncü kez kazanan Yıldırım Demirören'e "Yeter Demirören yeter" diyen azınlık seyirciye karşılık, kongre üyelerinin çoğunluğu "Devam Demirören devam" teveccühü gösteriyorsa, bunun karşılığı centilmenlik gösterisi olmalıdır. Beşiktaşlı duruşuna yakışan budur. Çirkin protestoların yerini "Başarı için" tek ses, tek nefes tam destek almalıdır. Takımı desteğiyle dünyayı konuşturan Beşiktaş taraftarı, futbolculara şampiyonluğu kaybettirecek boyuttaki; kan davasına dönüştürdüğü başkana tehlikeli kiniyle sempati yitirmektedir! Kendinden beklenen bu değildir! Demirören'den beklenen ise öncelikle yılan hikayesine dönen stat işini sonuca ulaştırılması ve borçların en aza indirmesidir. Beşiktaş, Demirören'in kendisinin de kabul ettiği gibi hesapsız-kitapsız, bilinçsiz transferler yüzünden borç batağının derinlerine inmiştir.

Gençler kazanılmalı
Tabata için ödenen 8 milyon euro'luk bonservis bedelinin yol açtığı eleştiri ve psikolojik baskı Brezilyalı yıldızın, gerçek değerini sahaya yansıtmasını 18 hafta geciktirmiştir. 19'uncu haftadaki Gençlerbirliği maçında harika futboluyla Tabata "İşte ben buyum" dedirtti. Gerçekten de Tabata, Beşiktaş'ı şampiyonluğun güçlü adayı yapacak ve Denizli'nin vazgeçilmezi olduğunu önümüzdeki haftalarda gösterebilecek bir yıldızdır. Beşiktaş için kurtuluşun çıkar yolu gençlerdir. Demirören'in, kendini altyapı gençlerine adamış Sinan Vardar'ı tekrar yönetimine alması bundandır. Oynadığı maçlarda herkesin beğenisini kazanan Necip; Vardar'ın kulübe kazandırdığı gençlerden biridir. Necip gibi altyapıdan yetişen Batuhan'ın da, Sinan Vardar'ın gelişiyle kendini toparlayıp, takımdaki yerini alacağını umuyorum. Çünkü Batuhan, Türk futbolu için önemli ve gerekli bir yıldız adayıdır.