Handikap ve güven
Beşiktaş, kendini zirvenin uzağına düşüren "şanssız" dönemi atlatacak güce sahiptir. Bu gücü, başta futbol yaşamı deneyim ve başarılarla taçlanmış teknik direktörü Mustafa Denizli (sigarasız yaşam dileği ile geçmiş olsun) ile iki kupa şampiyonluğu yaşamış kadrosundan almaktadır. Öz güvenini kazanması durumunda bu kadro, üstün fizik gücüyle rakibi baskısıyla bunaltır, göbekten ve kanatlardan bindirmelerle de pozisyona boğar. Mustafa Denizli'nin, ara transferde takviye istememesinin yegane nedeni kadrosuna duyduğu güvendir. Denizli'nin, eleştirilerden duyduğu rahatsızlıkla "Memleketim olan Çeşme'ye beş yıldan, önce yerleşmeyi düşünmüyorum" açıklaması, camiayı rahatlatırken futbolcuların da maçlara motivasyon ve konsantrasyonunu güçlendirecektir.
Tek kulvar avantajı
Dahası; iyi bildiğimiz Denizli, bu açıklamasıyla şampiyonluk yarışındaki iddia ve kararlılığını pekiştirecektir. Ancak, maratonun ikinci bölümünde Ferrari'siz savunmada yaşanabilecek sorunlar ile rakibi bunaltacak ofansif oyunda hücumcuların yinelenebilecek "gol vuruşu" beceriksizlikleri, Denizli ve Beşiktaş için en büyük handikap olacaktır! Konya Şekerspor maçında attıkları ikişer golle "beceriksizliğe son" ışığını yakan ama Antalya'da tekrar sönen Nihat ile Nobre'nin verimlilikte gösterecekleri süreklilik, takımın genel oyun düzenini ve moral motivasyonunu da olumlu etkileyecektir. Bu etkileşim Denizli'nin, sistem ve oyun anlayışının sahaya yansımasında rol alacak Ernst, Holosko ve Ekrem'in toparlanması da ateşleyici unsur olacaktır. Salt bir kulvarda yarışmanın avantajı ve golcülerin uyanmasıyla(!) ikinci yarının 7-8 değilse de ilk 4-5 haftasında yakalanacak seri galibiyetler, Kartal'a 14'üncü lig şampiyonluğuna deparın startını verecektir! Ben buna inanıyorum...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.