Daha pozitif...
Ersun Yanal'ın uzun süre neden sabrettiğini anlamadığımız Suk'u çıkarıp N'Doye'yi geç de olsa oyuna aldığı 72. dakikadan mı başlamalı maçı değerlendirmeye...
Yoksa Aytaç'ın en iyi performansını gösterdiği lakin saatli bomba gibi de sahada dolaştığı ve sonrasında oyundan atıldığı o andan sonra mı?
Kaleci Fatih'in yine maçın yıldızı olmasından mı yoksa, Onur'un yaptığı tek ama hayati kurtarışından mı?
***
Baştan söyleyelim...
Trabzonspor milli arada kapasitesini artırmış göründü.
Konyaspor maçının ikinci bölümü, Kardemir Karabük maçının ilk bölümü derken işler sanki iyiye gidiyor gibi...
Umutlanmak için sebepler üretilebilir...
Umutsuzlanmak için de elbette...
Özellikle topa sahip olma, önce oynama isteğine bakıldığında Trabzonspor'da bazı şeyler iyiye gidiyor denilebilir.
İyi olmayan, Suk'un bu takımın ön tarafında en son düşünülecek alternatif olmasına rağmen ısrarla uzun süre oyunda tutulması mantığı.
***
N'Doye oyuna girdikten sonra modern futbolun gereklerini yerine getirme gayreti, bizler gibi kenar yönetiminin de aynı karşılaşmada iki oyuncuyu da canlı karşılaştırması açısından önemli olmuştur diye düşünüyorum.
Bence Trabzonspor oyuna topun kontrolünü elinde tutarak başladı.
Buna Akhisar takımı bilinçli olarak izin vermiş de olabilir, o ayrı mevzu.
Zaten oynarmış gibi gözüktüğü o dakikalarda Onazi'nin sakatlığı ve Okay'ın oyuna mecburi dahil oluşu maçın Trabzonspor lehine daha seyirli, keyifli hale dönüşmesine sebep oldu.
***
İkinci yarı ki, 10 kişi kalmasına rağmen çok fazla gol hamlesi yapılsa da kaleci Fatih'i geçemedi Trabzonspor.
Not: Kaybetseydi dahi hoca ile yola devam edilmesi gerektiğini düşündüren pozitif bir oyun söz konusuydu!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.